Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1808 E. 2021/1973 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2021
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 02.05.2015 tarihinde davalı …… Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı…… Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı…… plakalı aracın çarpıştıklarını, ……acın da davacı idaresinde bulunan….. plakalı araca çarparak davacının yaralanmasına neden olduğunu, davalı sigorta şirketlerinin müteselsil sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00-TL sürekli iş göremezlik, 500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında dava değeri 43.452,94-TL olarak arttırmıştır.
Davalı ……. plakalı aracın davalı şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kusur oranının tespiti için Trafik İhtisas dairesinden, davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden, maddi zararının tespiti için aktüer sıfatına sahip bilirkişiden rapor alınması ve asgari ücrete göre hesaplama yapılması gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin kararı gereğince davacı vekilinden davacının yaptığı iş ve kıdemi sorulduğu, davacının 2000 yılından itibaren ustabaşı olarak çalıştığı, araç yıkama makinesi yapımı, bakım ve montaj ustası olduğu, meslek odasından elde edilebilecek emsal ücretinin araştırıldığı …… tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, …… tarafından yapılan 2.194,48 TL ödemenin dava dışı ……..yapıldığının anlaşıldığı,…. raporunda davacının kazaya bağlı yaralanmaları nedeniyle %5.2 oranında sürekli çalışma gücü kaybı meydana geldiği, 6 ayda iyileşeceğinin belirtildiği, davalı … Sigorta A.Ş.ne sigortalı araç sürücüsünün trafik kazasının meydana gelmesinde %70 oranında, davalı … Sigorta A.Ş.ne sigortalı araç sürücüsünün ise %30 oranında kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, davacının geçici iş göremezlik zararının 3.633,55-TL ve sürekli iş göremezlik zararının ise 59.961,71-TL olarak belirlendiği, davacı vekili tarafından bedel artırım dilekçesindeki talepleri gibi karar verilmesini ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını talep ettiği, davacının 04.11.2017 tarihli bedel artırım dilekçesindeki geçici iş göremezlik talebinin 11.042,34-TL olup, hüküm altına alınması gereken geçici iş göremezlik alacağının 3.633,55-TL olması gerektiği sürekli iş göremezlik talebinin 33.410,60-TL olduğu belirtilerek 3.633,55-TL geçici iş göremezlik zararı ile 33.410,60-TL sürekli iş göremezlik zararı toplam 37.044,15-TL’nin 12.06.2015 dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, geçici iş göremezlikle ilgili fazla istemin reddine, sürekli iş göremezlikle ilgili fazla talebin saklı tutulmasına karar verilmiş, karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, müşterek müteselsil hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, sigorta şirketin müşterek müteselsil sorumluluğunun sadece sigortalısı araç işleteni ile arasında olduğunu, (Yargıtay 17. HD’nin 2016/17580 E. 2019/7546 K. sayılı ilamı, Yargıtay 17. HD’nin 2017/2791 E. – 2019/10151 K. sayılı ilamı)yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden de kusur oranında ayrım yapılması gerektiğini, davacının asgari ücretin üzerinde gelir ettiği belirtilerek hesaplama yapılmasını kabul etmediklerini, davacının resmi belgelerdeki gelirinin hükme esas alınması gerektiğini, davacının asgari ücretin çok üzerinde bir gelirin baz alınmasının hakkaniyete ve maddi gerçeğe aykırı olduğunu, davacı yanın kaza tarihine ait … hizmet dökümünün ve … kaydının dosyaya kazandırılarak resmi makamlardan ücretinin ne kadar olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, kazanın oluşunda sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, kaza tespit tutanağı ile kusur raporu arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, TRH ve progresif rant sistemi ile hesaplama yapılan raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, PMF Tablosuna göre yeni bir rapor alınarak hüküm kurulması gerektiğini, TRH’a göre bakiye ömürlerin tespiti sonrasında tazminat, peşin değerlerin her yıl için % 10 arttırılıp %10 iskonto edilmek suretiyle hesaplanmasının da doğru olmadığını, tazminat miktarları fahiş olup hesaplama hataları bulunduğunu, davacının kaza esnasında emniyet kemeri takılı olmadığından tazminattan müterafik kusur indirimi de yapılması gerektiğini, hesaplanan sürekli iş göremezlik zararı fahiş olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının sigorta şirketi teminatı kapsamında olmadığını, 25.02.2011 tarih ve , sayılı …… Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılması Hakkında Kanun” gereğince trafik kazası sonucunda oluşan yaralanmalara ilişkin tedavi taleplerinin …. talep edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş.ne Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı……plakalı araç ile davalı … Sigorta A.Ş.ne Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı ….. plakalı aracın çarpıştıklarını, davacı idaresinde bulunan …… plakalı araca …. plakalı aracın çarparak davacının yaralanmasına neden olduğunu belirterek geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı talep etmiş, mahkemece kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunmadığı ve asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş.vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26 Hukuk Dairesinin……. sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece Bölge Adliye Mahkemesi kararı gereğince yapılan araştırma sonunda davacının geliri belirlenmiş ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının bakiye yaşam süresi TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenerek progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılmıştır. Destekten yoksun kalma zararının hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken…… ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Bu itibarla, somut olayda hükme esas alınan aktüer raporunda tazminat hesaplanmasında TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant formülü uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının kusuru bulunmadığını belirterek hükmedilecek tazminattan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasını talep etmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 88. Maddesinde Zarar verenlerin birden fazla olması halinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi yapılmış, yine TBK 61. maddesinde “ Dış ilişkide, Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” denilmiş, 62. Madde de ise “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” düzenlemesi ile birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır.
Türk Borçlar kanunun müteselsil borçluluk ve dış ilişki de borçluların sorumluluğu başlıklı 163. maddesinde “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder” denilerek zarar verenlerin zarar görenlere karşı sorumluluğunun kapsamını düzenlemiştir. Buna göre zarar gören tazminatın tamamını dilediği takdirde zarar verenlerin hepsinden talep edebileceği gibi bir kısmından veya sadece birinden de talep edebilir. Burada yasa koyucu zarar görene, tazminatın tamamının zarar verenlerden yalnız birine karşı ileri sürebilmesi imkanı sağlamıştır. Zarar verenlerden biri tazminatın tamamını ödediği takdirde borç ortadan kalkar dolayısıyla zarar gören öyle bir halde artık diğer zarar verenlerden tazminat talep edemez. Bu nedenle kusursuz zarar görenin zarardan sorumlu olanların birinden, bir kısmından ya da hepsinden zararın tamamını talep etmesi durumunda davalı zarar veren, tazminatın diğer zarar verenlerden talep edilmesi gerektiğini ya da kusuru kadar sorumlu olması gerektiğini ileri süremez.
Açıklanan nedenlerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davalı tarafından mahkemenin ilk kararına karşı istinaf sebebi yapılmayan ve kesinleşen hususların istinaf sebebi yapılamayacağına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.530,48-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 632,90-TL’nın mahsubu ile kalan 1.897,58-TL harcın davalı … Sigorta A.Ş. den tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 04.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.