Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1799 E. 2021/1725 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2021
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 29/08/2016 tarihinde, müvekkilinin arkadaşları ile birlikte yolcu oldukları, davalı …’ın sürücüsü olduğu, davalı …’ın işleteni ve maliki olduğu, davalı … Sigorta AŞ tarafından ZMMS ile sigortalı araç ile davalı …’nın sürücüsü olduğu, davalı …’ın maliki olduğu ve davalı …’nun da işletmecisi olduğu rent a car firması aracılığı ile kiraya verilen yine davalı … Sigorta AŞ tarafından ZMMS ile sigortalı aracın karıştığı kazada müvekkilinin yaralandığı ve maluliyetinin meydana geldiğini, maddi ve manevi zarara uğradığını, davalı …’ın müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu aracın işleteni ve maliki olarak, davalı …’in ise sürücüsü olarak taşıma sözleşmesini ihlal ettiğinden zararlarından sorumlu olduğunu, … Sigorta’nın ise her iki aracın sigorta şirketi olması nedeniyle manevi zararları hariç müvekkilinin zararlarından sorumlu olduğunu, davalı …’ın diğer aracın işleteni olması nedeniyle, …’nın diğer aracın sürücüsü olması nedeniyle, davalı …’ın da diğer aracı rent a car faaliyeti kapsamında kiraya verdiğinden işleten gibi sorumlu olduğunu, belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 80.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta haricindeki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 3.902,97 TL, sürekli iş göremezlik tazminatını 86.548,89 TL olarak belirlemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde: Davanın haksız olduğunu, müvekkili hakkında işleten sıfatı ile dava açıldığını, davacının yolcu olarak bulunduğu araçta arka koltukta emniyet kemerini takmaması nedeniyle kusurlu olduğunu, davacının maluliyetini kanıtlaması gerektiğini, davacının talep ettiği manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …; süresi içerisinde cevap dilekçesi vermemiş, yargılama sırasında davalı vekili verdiği beyan dilekçesi ile; müvekkilinin işleten sıfatının olmadığını, davacının hem müvekkiline hem de araç malikine husumet yönelttiğini, kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında kusuru kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında vekili; kusuru kabul etmeyerek davanın reddini istemiştir.
Davalı Sigorta vekili; usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının meydana gelen kaza neticesinde yaralandığı, … Üni. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre %14,3 oranında vücut çalışma gücünü kaybettiği iyileşme süresinin 3 ay olduğunun ve 1 ay bakıma muhtaç kaldığının belirtiliği, kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre alınan ek raporda ise %10 oranında engeli olduğunun, 3 ay iyileşme süresinin olduğun ve 1 ay bakıma muhtaç kaldığının belirtiliği, raporlardaki çelişki üzerine Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre alınan raporda ise meydana gelen kazada davacının %10 oranında engel durumunun meydana geldiği ve 3 ay geçici iş göremez kaldığının belirtiliği, Adli Tıp Kurumundan alınan raporun karar vermeye elverişli olduğu, alınan kusur raporuna göre ise kazanın meydana gelmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu aracın %75 oranında, diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın ise %25 oranında kusurlu olduğu, aktüer bilirkişinden alınan kök rapora göre davacının geçici iş göremezlik zararının 3.902,97 TL, sürekli iş göremezlik zararının 86.548,89 TL olduğu, davacı tarafından dava değeri belirlenmesinden ve Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan alınan maluliyet raporu sonrasında alınan ek raporda ise davacının sürekli iş göremezlik zararının 141.070,78 TL, geçici iş göremezlik zararının 3.902,97 TL, bakıcı giderinin ise 1.647,00 TL olarak hesap edildiği, davacının zararlarını davalılardan talep edebileceği, taleple bağlılık ilkesi gereğince; davacının 3.902,97 TL geçici iş göremezlik, 86.548,89 TL sürekli iş göremezlik talebinde haklı olduğu, davacının kaza nedeniyle manevi tazminat talep edebileceği 20.000,00 TL manevi tazminat talebinin uygun olduğu gerekçesi ile; Davanın kısmen kabulü ile 3.902,97 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 86.548,89 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 90.451,86 TL’nin davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren avans faizi, davalılar …, … ve …’dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı … Sigorta AŞ’den ise dava tarihinden itibaren avans faizi ile olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL’nin … ve …’dan kaza tarihinden avans faizi ile, davalılar …, … ve …’dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Bilirkişi tarafından belirlenen kusuru kabul etmediklerini, arka koltukta yolcu olarak bulunan davacının emniyet kemeri kullanmadığını ve kişisel güvenliğini sağlamadığını, bu açıdan kusur durumunun değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, hesaplamanın hatalı olduğunu, davacının %10 maluliyetine göre hesaplama yapıldığını, ancak dosyada davacının kalıcı maluliyetine ilişkin rapor bulunmadığını, ayrıca maluliyetinin de çalışmasına engel bir hal almadığını, davacının iyileşme süresine ve bakıcı ihtiyacına göre hesaplama yapılabileceğini, kişinin ölüm tarihinin tahmin edilemeyeceğini ve bilinemeyeceğini, kaza tarihinden 3 ay sonra iyileşebileceği belirtilen kişinin tahmini vefat tarihine göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, davacının kazancının kaza tarihindeki gelirine göre değilde 2021 asgari ücretine göre hesaplanmasının da hatalı olduğunu, mahkemece takdir edilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza Tespit Tutanağında “…’ın sevk ve idaresindeki…plakalı ticari otosuyla 969. caddeden gelerek karşıya 969. caddeye gitmek isterken, 949. caddeye çıktığı esnada, sağ taraftan gelen sürücüsü olay yerinde görülmeyenin sevk ve idaresindeki, …. plakalı hususi oto 949. cadde istikametinde seyrederken 969. cadde kavşağına geldiğinde, sol tarafından gelen ticari otonun sağ arka yan kısmına aracının ön tarafı ile çarparak, ticari oto savrulup, aracının sol arka köşe kısmıyla 969 cadde üzerinde park halinde duran….. plakalı aracın ön kısmına çarparak, çarpmanın etkisi ile diğer park halindek….. plakalı aracın arka kısmına…… plakalı aracın arka kısmının çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda, sürücü …’ın taşıt giremez yoldan geldiğinden 2918 Sayılı Yasanın 47/1-c kuralının ihlalinden asli kusurlu olduğu, diğer olay yerinde görülmeyen sürücü, …… plakalı aracın sürücüsünün aynı kazada 52/1-a kuralı ile tali kusurlu olduğu, diğer araçların kusur ve kabahatinin olmadığı” denilerek, kazanın oluş şeklini tespit ettiği görülmüştür.
Meydana gelen kaza neticesinde, davacının dalağının alındığı (splenektomi) dosyada mevcut tedavi evrakları ve Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan alınan rapordan anlaşılmıştır.
Davacının yolcu olarak bulunduğu araç işleteni tarafından mahkemece tespit edilen kusur raporuna ve davacının maluliyeti olmadığından bahisle maluliyet raporuna itiraz edilmiş ise de; kusur belirlenmesi açısından; davalının işleteni olduğu aracın taşıt giremez yoldan kontrolsüz kavşak noktasına geldiği, sağındaki kavşak kolundan gelen diğer araca geçiş önceliği vermesi gerektiği halde öncelik kuralına uymaksızın kavşağa girmesi neticesinde hızlı gelen diğer aracın çarpması ile kazanın meydana gelmiş olmasına neden olduğunun anlaşılmasına göre mahkemece kazanın meydana gelmesinde davalı Halil’in işleteni olduğu ticari taksi sürücüsünün %75 oranında, diğer davalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu kabul edilmesinde, araç içerisinde arka koltukta yolcu olan davalının ise kazanın oluş ve yaralanma şekline göre kusursuz bulunmasında isabetsizlik bulunmamasına, maluliyet raporu yönünden ise; kaza neticesinde davacının dalağının alındığının sabit olmasına ve mahkemece alınan maluliyet raporunun davacının yaralanmasına ve maluliyet durumuna uygun olmasına göre davalı vekilinin kusur ve maluliyet raporuna ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili tarafından, hesaplanan tazminat miktarı ve yöntemine itiraz etmiş ise de; TBK’nın 54. Maddesinde, haksız fiil neticesinde meydana gelen zararlar açısından, zarar görenin çalışma gücünün yitirilmesi yanı sıra azalması durumunda oluşan zararların da, haksız fiil sorumluluğu kapsamında talep edilebileceği kabul edilmiştir. Bu kapsamda zarar gören, kaza neticesinde maluliyeti meydana gelmiş olması halinde aynı geliri elde etse dahi maluliyeti nedeniyle daha fazla efor sarf edeceğinden çalışma gücü kaybı oranında zararlarını talep edebilir. Davacının bu kapsamdaki zararlarının hesaplamasında Yargıtay tarafından benimsenen Yaşam Tablosu ile Hesaplama yöntemi kullanmak suretiyle hesaplama yapılarak, muhtemel yaşam süresi sonuna kadar talep edilebilecek tazminat miktarı belirlenir.
Mahkemece alınan kök aktüer bilirkişi raporunda TRH2010 Yaşam Tablosu ve Anüitesi kullanarak muhtemel yaşam süresi belirlenerek ve “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülü” uygulanarak alınan ilk maluliyet raporu çerçevesinde %14,3 maluliyet oranına göre davacının geçici iş göremezlik zararı 3.902,97 TL olarak, sürekli iş görmezlik zararı 86.548,89 TL olarak belirlenmiş iken, Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyet raporu ve Anayasa Mahkemesinin tazminat hesaplamasında Genel Şartlarındaki usulün uygulanmasına ilişkin 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesindeki düzenlemenin kısmi iptali sonrasında alınan ek raporda PMF1931 Yaşam Tablosu ve “Progresif Rant Yöntemi” uygularanak tazminat hesaplaması yapılmış, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan alınan %10 maluliyet durumuna göre yapılan hesaplamada davacının geçici iş göremezlik zararı 3.902,97 TL, sürekli iş görmezlik zararı ise 141.070,78 TL olduğu tespit ediliği, hesaplamada bilenen dönem zararının, bilinen dönem gelirleri ile hesap ediliği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih…..sayılı iptal kararı da gözetilerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından içtihat değişliğine gidilerek, Hesaplamada Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu düzenlemelerinin esas alınmasıyla, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresinin belirlendiği ve progresif rant yönteminin dikkate alınarak hesaplamanın yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, Hesaplama yönteminin Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu, farklılığın ise kullanılan yaşam tablosundan kaynaklandığı, mahkemece karara esas alınan PMF 1931 Yaşam Tablosunda davacının muhtemel yaşam süresinin daha kısa olması nedeniyle PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmiş olmasının davalının lehine olduğu ve istinaf edenin sıfatına göre usulü kazanılmış hak oluşturması nedeniyle davalı … vekilinin yapılan hesaplamaya ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminatın dosya kapsamına uygun olmasına göre; davalı … vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 7.544,97 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1886,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.658,73 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.