Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1792 E. 2023/947 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1792 – 2023/947
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1792
KARAR NO : 2023/947

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2021
NUMARASI : 2018/564 Esas 2021/258 Karar

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 23/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/12/2023

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı … Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 17.02.2018 tarihinde davalı şirket adına kayıtlı, davalı sürücü …’ın idaresinde olup davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca kırmızı ışıkta durmakta iken sağ arka köşesine çarptığını, trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini, 26.520,00 TL değer kaybı ödemesi teklif edildiğini ancak taraflarca kabul edilmediğini ileri sürerek davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini 38.889,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, 17.02.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan … plakalı aracın davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olup araç başına hasar limitinin 36.000,00 TL olduğunu, davacının değer kaybına ilişkin talebinin yerinde olmadığını, davacının değer kaybı başvurusu dışında aracın kasko sigortasını tanzim eden sigorta şirketinin rücu başvurusu üzerine 12.07.2018 tarihinde poliçe limitinin tamamı olan 36.000,00 TL’nin dava dışı sigorta şirketine ödendiğinin ve buna ilişkin dekontu sunduklarını, teminat bakiyesi mevcut olmadığından sorumlulukları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar, davaya karşı cevap dilekçesi vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, 17.02.2018 tarihinde meydana gelen kazada davalı sürücünün kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, makine mühendisi bilirkişi tarafından ibraz edilen 15.05.2020 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamalar esas alınarak davanın kabulü ile 38.889,00 TL değer kaybının davalılardan … AŞ yönünden temerrüt tarihi olan 07.06.2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 17.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili ve davalı … Ltd. Şti vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, davalı … ltd. Şti.’nin istinaf peşin karar ve ilam harcını yatırmaması nedeniyle muhtıra tebliğ edilmiş ancak süresi içerisinde harcın yatırılmaması nedeniyle istinaf başvurusunun reddine dair ek karar verilmiş, ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılamamıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvurusunda, davacıya ait araçta değer kaybı tazminatının tahsili talebiyle açılan davanın kabulüne ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, davalı sigorta tarafından davacı adına poliçe limitinin tamamı olan 36.000,00 TL ödendiğinden teminat bakiyesi mevcut olmadığını, teminat limitinin üzerinde hüküm kurulduğunu, teminattaki 36.000,00 TL azami sorumluluk üst limiti olduğunu, sorumluluklarının sigortalının kusuru ve poliçede gösterilen limit ile sınırlı olduğunu, poliçe limitinin tamamının da 12.07.2018 tarihinde dava dışı sigorta şirketine ödendiğini ve buna ilişkin dekontun sunulduğunu ve sorumluluklarının bulunmadığını, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu uyarınca karar verildiğini, hüküm altına alınan değer kaybı tutarının fahiş olduğunu, bilirkişi raporundaki piyasa rayicine göre yapılan hesaplamanın somut veriye dayanmadığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, hesaplamanın Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği ilkesi uyarınca genel şartlara göre yapılması gerektiğini, bilirkişinin hesaplama konusunda uzmanlığının bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı şirket adına kayıtlı, davalı sürücü …’ın idaresinde olup davalı sigorta şirketini zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarpması nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiğini belirterek tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece makine mühendisi bilirkişi raporundaki kusur ve değer kaybına ilişkin tespit ve hesaplamalar esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
1-Davalı taraf davacının gerçek zararını gidermekle yükümlü olup gerçek zararın usulüne uygun olarak tespit edilmesi gerekir. Yargıtay uygulamalarına göre kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, önceye ait hasarları, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği gibi hususlar ile emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın onarımının ekonomik olup olmadığı, aracın olay tarihindeki ikinci el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki ikinci el rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının belirlenmesi gerekir. Mahkemece makine mühendisi bilirkişi tarafından ibraz edilen 15.05.2020 tarihli bilirkişi raporunda nispi yöntem ile yapılan hesaplama esas alınarak karar verildiği, değer kaybına ilişkin hesaplamada aracın hasarı ve hasar gören parçaların niteliğine göre aracın onarımının ekonomik olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılmadığı ve hesaplamanın yukarıda açıklanan ilkelere uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
2-Kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davalı sigorta şirketinin cevap dilekçesinde kaza tarihi itibariyle maddi hasarda araç başına 36.000,00 TL poliçe limiti bulunduğunu ve sorumluluklarının üst limiti olduğunu, davacıya ait aracın kasko sigortacısı tarafından rücu başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını ve 12.07.2018 tarihinde 36.000,00 TL ödeme yapıldığını belirterek buna ilişkin dekont ibraz edildiği, ne var ki mahkemece bu yönde inceleme ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalıların davacının gerçek zararını gidermekle yükümlü oldukları gözetilerek öncelikle davacının aracında meydana geldiği ileri sürülen değer kaybına ilişkin olarak yukarıda açıklanan ilkeler ve Yargıtay uygulamalarına uygun olarak uzman bilirkişiden gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması, daha sonra davalı sigorta şirketi tarafından davacının kasko sigortacısına yapıldığı belirtilen ödemeye ilişkin hasar dosyasının ve ödeme belgelerinin getirtilmesi, belirlenecek gerçek zarar ve davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığı belirtilen ödeme ile zorunlu mali sorumluluk sigortasındaki poliçe limiti de nazara alınarak davalı sigorta şirketinin sorumluluğu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan hususların göz ardı edilmiş olması doğru değildir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmek üzere kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebeplerine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, kaldırma sebeplerine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davalı … Anonim Şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davalı … Anonim Şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç ve gider avansı iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
5-Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2021/7695 esasına yatırılan 72.383,57 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.