Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/179 E. 2023/277 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/179
KARAR NO : 2023/277

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2020
NUMARASI : 2019/43 Esas 2020/581 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -E-Tebligat

DAVALI : … –
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13.04.2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10.05.2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 24.05.2018 tarihinde davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı … plakalı aracın davacı idaresinde bulunan motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığını, sigorta şirketine yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere HMK.nın 107. maddesi gereğince 7.000,00-TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 100,00-TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında sürekli iş göremezlik talebini 46.089,50-TL, geçici iş göremezlik talebini 11.425,14-TL, bakıcı gideri talebini 11.425,14-TL olarak belirlediklerini belirtmiştir.
Davalı vekili, … plakalı aracın davalıya Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ile 15.01.2018/2019 tarihleri arasında sigortalı bulunduğunu, azami teminat limitinin 360.000,00-TL olduğunu, sigortalının kusurunun ve maluliyetinin tespiti gerektiğini, hesaplamanın Genel Şartlara göre yapılmasını, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın raporunda davacının özür oranının % 8 olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 9 ay süresince başka birinin bakımına muhtaç olduğunun belirtildiği, kusur bilirkişi raporunda … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın % 25 oranında, davalı … AŞ’ye sigortalı bulunan … plakalı aracın maliki ve sürücüsü olan dava dışı …’ın % 75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, aktüerya bilirkişi raporunda kusur oranı ve maluliyet oranı göz önünde bulundurularak 11.425,14-TL bakıcı gideri zararı, 11.425,14-TL iş göremezlik zararı, 46.089,50-TL sürekli iş göremezlik zararının hesaplandığı belirtilerek; davanın kabulüne, 68.939,78-TL’nin 14.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Karayolları Trafik Kanunu 97. maddesi gereğince davalı şirkete başvuru yapılırken genel şartlarda tahdidi olarak sayılın belgeler eksiksiz bir şekilde iletilmediğinden, geçerli bir başvurudan bahsedilemeyeceğini, sağlık kurulu raporunda tespit edilen maluliyet oranının fahiş olduğunu, karşı tarafça ibraz edilen sağlık raporunda, başvuran kazazedenin maluliyetinin mezkur kaza sonucu oluştuğu sonucuna varılamadığını, kaza ile başvuranın maluliyeti arasında net bir illiyet bağının olduğu anlaşılamamasından dolayı sağlık raporu dikkate alınması gerektiğini, Yargıtay kararları Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulundan rapor alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatından davalının sorumlu olmadığını, Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının A.5.maddesi gereğince SGK’nın sorumlu olduğunu, belirlenen tazminatın fahiş olduğunu, aktüerin sicile kayıtlı olmadığını, kusur raporunda sigortalı araç sürücüsüne atfedilen %75 oranındaki kusur oranını kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı şirket aleyhine bir tazminata hükmedilecek ise müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacının ehliyeti olmaması ve motosiklette kask ve koruyucu tertibatı takmaması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı … şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığının belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece 68.939,78-TL tazminatın kabulüne karar verilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde, mahkeme kararların tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi ,içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 Esas, 2007/611 Karar, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Dava konusu olayda davacı vekili dava dilekçesinde davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talep ettiği halde hüküm fıkrasında hangi taleplerin ne miktarda kabul edildiği belirtilmeden hüküm kurulmuş olması nedeniyle hüküm denetlenemediği gibi davalı … poliçesinde belirtilen farklı teminat limitleri ile sorumlu olması nedeniyle infazda ve kesin hüküm konusunda da tereddüt yaratacak şekilde hüküm oluşturulmuş olması doğru olmadığından hüküm fıkrasının HMK.nın 297/2.maddesine uygun şekilde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunlu olduğundan, usul ve yasaya aykırı olan hükmün kaldırılmasına, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin davacıların talepleri ayrı ayrı değerlendirilerek infazda tereddüt yaratmayacak şekilde yeniden karar verilmesi için HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
2- Kabul şekline göre; dosyaya ibraz edilen belgelere göre dava konusu kazadan sonra kaza tespit tutanağı düzenlenmediği, ancak dosyada bulunan görgü tespit tutanağında … idaresinde bulunan … plakalı aracın plakasını alamadıkları ve olay yerinden kaldırılan motosiklete çarptığı, kaza tespit tutanağı düzenlenmediği, hastaneye gidildiğinde … idaresindeki … plakalı motosiklet olduğunun belirlendiği belirtilmiş, bir kısım tanık ve sürücülerin ifadeleri dosyaya sunulmuştur.
Mahkemece kazaya karışan tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 13.05.2019 tarihli ön raporunda olaya ilişkin tutanak, kroki fotoğraf bulunmadığını kusur belirlenemeyeceği belirtilmiş, bunun üzerine mahkemece kazanın meydana geldiği Emirdağ İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılarak olay yeri ile ilgili bilgi sorulmuş, kroki ve fotoğraf istenmiş, Emirdağ İlçe Emniyet Müdürlüğü 17.12.2019 tarihli yazısında olay yeri kavşağın 3 yönlü olduğu, motosikletin muhtemelen Önder Polat caddesinden anayoldan, otomobilin ise muhtemelen tali yol sokaktan geldiği belirtilerek fotoğraf çekilmiş ve dosyaya gönderilmiş, mahkemece alınan 02.01.2020 tarihli ek raporda bilirkişi tarafından bu yazıya göre davalı sigortalısı araç sürücüsünün 3 yönlü kavşakta anayola çıkmadan önce solundan gelen araca ilk geçiş hakkını vermediğinden %75 oranında, davacının ise kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, bu kusur oranına göre davalı … şirketinin sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de yapılan inceleme karar vermeye yeterli ve elverişli değildir.
Dava konusu olaydan sonra kaza tespit tutanağı düzenlenmediği, kroki çizilmediği, fotoğraf çekilmediği belirtildiğine göre mahkemece tarafların kusur oranları, seyrettikleri yolun ana yol tali yol olup olmadığı hususlarının belirlenmesi için öncelikle dava konusu kaza ile ilgili Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/1161 Esas,-2018/879 Karar, Sayılı Hazırlık Soruşturma dosyasının istenmesi, dava sonra olayın meydana geldiği yol net olarak belirlenerek hangi yolun ana yol hangi yolun tali yol olduğunun ilgili Belediye veya Karayolları Genel Müdürlüğünden sorulması, tarafların ve konusunda uzman makine mühendisi bilirkişinin katılımı ile HMK.nın 288 ve devamı maddeleri gereğince mahallinde keşif yapılarak olay yerinin durumu, kavşak kollarının anayol ve tali yol olup olmadığı, sürücülerin seyir yönü, çarpışma noktası belirlenerek kusur oranlarının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken HMK usul kurallarında belirtilmeyen emniyet müdürlüğüne yazı yazılarak olay yerinin yolların durumu, kroki ve fotoğraf istenerek buna göre kusur oranlarının belirlenmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmaması nedeniyle KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınan istinaf karar ve ilam harcının yatırana iadesine,
3- Başvuran tarafca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
4- Ankara 30. İcra Dairesinin 2020/10177 sayılı dosyasına yatırılan 125.000,00-TL tutarlı teminat mektubunu yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.