Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1731 E. 2022/757 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1731 – 2022/757
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1731
KARAR NO : 2022/757

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2021
NUMARASI : 2021/207 Esas 2021/210 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.08.2017 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki davalı … Turizm Seyh. San. Akaryakıt ve Tic. Ltd. Şti’nin işleteni olduğu, davalı … A.Ş. tarafından kasko sigortası poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın yaptığı tek taraflı kazada istirahatte bulunan yedek şoför görevindeki davacının yaralandığını, davacı adına açılan İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/164 Esas sayılı dosyası ile görülen maddi tazminat davası kapsamında alınan 20/05/2020 tarihli kusur ve hesap raporunda müteveffa sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 asli kusurlu olduğunun, aynı dosyadan alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunda davacının geçici iş göremezlik yaşadığı ve %15 oranında sürekli malul sayılacağının belirlendiğini, davalı sigorta şirketine başvurmalarına rağmen davalı sigorta şirketi tarafından 18.10.2020 tarihli cevabı yazı ile zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle herhangi bir ödeme yapılmadığını, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 100,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Turizm Seyh. San. Akaryakıt ve Tic. Ltd. Şti. Vekili, şirketin merkez adresi olarak Denizli Mahkemelerinin yetkili olduğunu, kazaya karışan aracın maliki olmadıklarından husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, istenen tazminatlar fahiş olup, sorumlulukları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … AŞ.vekili, davacının maluliyet oranı belli olduğundan belirsiz alacak davası açılamayacağını, davanın zamanaşımına uğradığını, usulüne uygun yapılmış bir başvuru bulunmadığını, davacının zararı karşılanmış olup mükerrer talepte bulunduğunu, aksi halde ödeme tarihindeki verilere göre zararın belirlenmesi gerektiğini, sorumlulukların poliçe limiti ve kusurla sınırlı olduğunu, davacının müterafik kusurunun değerlendirilmesini varlığı halinde indirim yapılmasını, tedavi gideri, bakıcı gideri, geçici işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminatın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davalı işleten … Turizm Seyh. San. Akaryakıt ve Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği, adı geçen işleten yönünden yapılan yargılama sonunda; davacı tarafından davalı aleyhine trafik kazasından kaynaklı manevi tazminat talepli mevcut davanın açıldığı, söz konusu dosyanın mahkemenin 2021/58 esas sayılı dosyasından tefrik edildiği, davalı tarafından yetki itirazında bulunulduğu, söz konusu itiraz incelendiğinde, meydana gelen kazanın Ankara Etimesgut sınırları içerisinde kaldığı (Etimesgut Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi yetki sınırları içerisindedir), davalının merkez adresinin Denizli olduğu, mahkemenin yetkili olduğuna dair herhangi bir hukuk kuralının bulunmadığı, bundan dolayı davalının yetki itirazının yerinde olduğu, mevcut davaya bakma yetkisinin Denizli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğu anlaşıldığından 114/1-ç ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili Denizli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın Ankara Etimesgut sınırları içerisinde gerçekleştiğini, davalı … Turizm Seyahat Sanayi Akaryakıt ve Ticaret Limited Şirketinin merkezinin Denizli olduğunu, haksız fiilden doğan davalarda kesin yetki kuralı olmayıp davacı olarak seçimlik hakkı kullanılarak davalılardan birinin yerleşim yerinde veya kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde değil de zarar gören davacının yerleşim yerinde dava açıldığını,
6100 sayılı HMK’nın ”Haksız fiilden doğan davalarda yetki” başlıklı 16. maddesi hükmü uyarınca davacı kazazedenin yerleşim yeri (…/Ankara) olan yetkili Ankara Mahkemelerinde dava açıldığını, bu husus kanunla düzenlenmiş olduğu gibi yargıtay içtihatları ve uygulamasının da bu yönde olup davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddinin hatalı olduğunu, Yargıtay kararları gereğince somut olayda haksız fiil nedeniyle zarar gören davacının yerleşim yeri mahkemeleri yetkili olup yerel mahkemece davanın yetkisizlik nedeniyle reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın kazaya neden olan aracın işleteni ve Kasko sigortacısından (İMSS teminatı nedeniyle) istemine ilişkindir.
Mahkemece davalı işleten yönünden dosyanın tefriki ile işleten şirketin merkez adresinin Denizli olması nedeniyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı HMK.nın 6/1 maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır.
Trafik kazası aynı zamanda haksız fiil teşkil eden bir eylem olduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 16. maddesinde, “Haksız, filden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110. maddesinde “Motorlu araç kazalardan dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez ya da şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinin birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” hükmü yer almaktadır.
HMK’nın davalının birden fazla olması halinde yetki başlıklı 7. maddesinde “(1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. (2) Birden fazla davalının bulunduğu hallerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” hükmünü içermektedir.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir. (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 23/09/2013 tarih 2013/9042 – Esas 2013/12620 Karar) Tefrik edilen dava yönünden somut olayda yukarıda belirtilen yetki kuralları değerlendirildiğinde; öncelikle HMK’nun 6. maddesi gereğince davalı araç işleteni şirketin merkez adresi Denizli olup, tefrik öncesi diğer davalı sigorta şirketinin (genel merkezinin) yerleşim yerinin İstanbul’da bulunduğu anlaşılmıştır. 6102 Sayılı TTK’nun 40. maddesi gereğince, “Her tacir ticari işletmenin açıldığı günden itibaren 15 gün içinde ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir.
Merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunur” hükmü yer almaktadır. Bu kapsamda davalı sigorta şirketinin HMK’nun 6. maddesi anlamında yerleşim yerinin ticaret siciline kayıtlı olduğu açıktır.
Diğer yetki kuralı ise; haksız fiile ilişkin 6100 sayılı HMK’nun 16. maddesinde yer alan haksız filin işlendiği veya zararın meydana geldiği ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi kuralı dikkate alındığında, dosyada mevcut kaza tespit tutanağına göre trafik kazası Ankara Etimesgut sınırları içinde meydana gelmiştir. Dava dilekçesine göre davacının yerleşim yeri ise …/ANKARA’dır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde düzenlenen yetki kuralına göre de motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin dava sigortacının merkez veya şubesi ile sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabilecektir. Tefrik öncesi davalı sigorta şirketi tarafından poliçenin Ankara’da düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla yukarıda anlatılan yasal hükümlere göre; eldeki davanın HMK’nun 16. maddesi gereğince davacının yerleşim yeri olan yetkili Ankara Mahkemelerinde açılmış olması nedeniyle davalı işleten şirketin yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nun 353/I-a-3 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda izah edildiği şekilde karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli 2021/207 E. – 2021/210 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK.nun 353/1-a-3 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Peşin alınan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek esas hükümde gözetilmesine,
4-Kararın tebliği, harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.