Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1701 E. 2023/946 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1701 – 2023/946
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1701
KARAR NO : 2023/946

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021
NUMARASI : 2019/388 Esas 2021/446 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/12/2023

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 13.01.2019 tarihinde dava dışı …’ın idaresinde bulunan davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın yaya konumundaki davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, olayla ilgili kaza tespit tutanağı bulunmamakla birlikte dava dışı sürücünün kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma nedeniyle 08.04.2019 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak ödeme yapılmadığını, dava şartı zorunlu arabuluculuk sonucunda anlaşmaya varamadıklarını, davacının kaza tarihinde 61 yaşında olup gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.500,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 08.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini 6.767,07 TL’ye artırmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili, olayın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, yaya olarak dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun hareket etmeyerek kazanın meydana gelmesinde asli olarak etkisi olduğunu, maluliyet iddiasının kanıtlanması gerektiğini, genel şartlara göre tazminat talebinde bulunulamayacağını, davacının başvurusunun delillerle kanıtlanması gerektiğini, başvurunun kanıtlanamaması halinde davanın usulden reddi veya zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, 13.01.2019 tarihinde dava dışı sürücünün idaresinde olup davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın yaya konumunda olan davacıya çarpması sonucunda davacının İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 09.01.2020 tarihli raporu ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca vücut özür oranının % 2 olarak belirlendiği, kusur durumu ve aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplama esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile 6.270,49 TL maddi tazminatın 19.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvurusunda, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda kusur raporunun yanlış anlaşıldığını, aktüer bilirkişi raporunda kusur konusunda Adli Tıp Kurumu raporunun esas alındığının belirtilmesine rağmen kusur oranlarının hatalı yazıldığını, davanın belirsiz alacak davası olarak değil kısmi dava olarak açıldığını, davacının bedel artırım dilekçesi değil ıslah dilekçesi sunduğunu, açıkça belirsiz alacak davası ikame edildiğinin beyan edilmemesi nedeniyle kısmi dava olarak kabule dilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 13.01.2019 tarihinde dava dışı sürücünün idaresinde olup davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın yaya konumunda olan davacıya çarpması sonucunda yaralandığını belirterek sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, mahkemece davacının maluliyetine ilişkin İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporu, kusur durumu ve aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplama esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, 13.01.2019 tarihinde dava dışı …’ın idaresinde bulunan davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracı ile yaya konumundaki davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğu, davacı hakkında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 09.01.2020 tarihli raporda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca vücut özür oranının % 2 olarak belirlendiği, daha önce düzenlenmiş olan raporlar da değerlendirilmek suretiyle düzenlenen Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesinin 03.11.2020 tarihli raporunda sigortalı araç sürücüsünün ilk geçiş hakkını solundan kavşak mahallini kullanarak karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya bırakması ve etkin tedbir alarak yayanın geçişini güvenli bir şekilde bitirmesini beklemesi gerekirken bu hususlara riayet etmemesi nedeniyle % 80 oranında, davacının ise kontrolsüz bir şekilde taşıt yoluna girip karşıdan karşıya geçmeye çalışırken kendi can güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle %20 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, toplanan deliller ve kazanın meydana geliş şekline uygun olarak düzenlenen bu rapordaki kusur oranları esas alınarak düzenlenen aktüer bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamalar esas alınmak ve 17.03.2021 tarihli talep artırım dilekçesi nazara alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen istinaf başvurularının aynı Kanun’un 353/1.b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 428,34 TL istinaf harcından peşin alınan 107,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 321,25 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.