Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1636 E. 2023/955 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1636 – 2023/955
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1636
KARAR NO : 2023/955

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2021
NUMARASI : 2019/706 Esas 2021/203 Karar

ASIL DAVADA
DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

İHBAR OLUNANLAR :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/12/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI :
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.02.2019 tarihinde, davacı sigorta şirketi tarafından … sayılı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigorta edilen ve davalı şirketin sahibi olduğu … plaka sayılı aracın, Ankara İli Konya yolu istikametinde 1071 Malazgirt Bulvarı ODTÜ kavşağında dava dışı … sevk ve idaresinde iken … ve … plaka sayılı araçlara çarpıp hasarlanmalarına sebebiyet verdiğini, söz konusu kazadan dolayı hasarlı araçlar için toplam 58.610,00 TL ödeme yapıldığını, kaza tespit tutanağından ve alkol tespit tutanağından da anlaşılacağı gibi araç sürücüsü dava dışı …’nin 1.40 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4 maddesinin “d” bendinde yer alan “Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa ….” hükmüne göre sigorta şirketinin sigorta ettirene ödediği bedel oranında rücu hakkının bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 58.610,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan karşı aracın trafik kurallarına uygun şekilde yol üzerine park edilmediğini, arka tarafına reflektör konulmadığını, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediğini, davalı şirketin kazanın oluşmasında hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davaya konu kaza nedeniyle 3.kişilere 68.699,00 TL ve 18.74248 TL ödeme yapıldığı, dava dışı araç sürücüsünün 1,40 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, söz konusu aynı kaza ile ilgili olarak Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/706 esasında da rücu davası olduğunu belirterek, yapılan 87.441,48 TL ödemenin davalı şirketten ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan rücuen tahsiline, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/706 esasında birleştirme karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …AŞ’ye ait olan ve dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, … ve … plaka sayılı araçlara çarpması şeklinde davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nin 2918 Sayılı KTK’nın 52/1-b ve 48/5 maddelerini ihlal ettiği ve tamamen kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin herhangi bir kural ihlallerinin bulunmadığı, araç sürücüsü …’nin kaza anında 1,40 promil alkollü olduğunun kaza anında olay yerinde bulunan trafik ekibince yapılan kontrolde ve ceza dosyasında yer alan diğer tüm delillerle belirlendiği, ayrıca kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmiş olduğunun içinde nöroloji uzmanının da bulunduğu bilirkişi kurulunun raporunda belirtildiği, … plaka sayılı aracın ZMMS poliçesine istinaden davacı tarafından kazada hasar gören diğer araçlar için 3. kişilere asıl dosya bakımından toplam 58.610,00 TL, birleşen dosya bakımından ise 84.105,16 TL ödeme yapıldığı ve buna ilişkin dekontların dosyaya sunulduğu, rücu şartlarının oluştuğu gerekçesi ile asıl dava yönünden, davanın kabulüne, toplam 58.610,00 TL’nin (22.610,00 TL’sinin 22.03.2019 tarihinden itibaren; 36.000,00 TL’sinin ise 30.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek) avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; birleştirilen dava yönünden, davanın kısmen kabulüne, toplam 84.105,16-TL’nin (66.334,59-TL’sinin 30.04.2020 tarihinden itibaren; 17.770,57-TL’sinin ise 19.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek) avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, karar verilmiş; karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; birleştirilen dava yönünden yapılan ödeme ile dekontlar arasındaki farkın karşı yan için ödenen vekalet ücretine ilişkin stopaj kesintisi olduğunu, ödemenin Sigorta Tahkim Komisyonu kararına istinaden yapıldığını, birleştirilen dava yönünden tam kabul kararı verilmesi gerektiğini, davanın kabulüne karar verildiğinden arabuluculuk vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete ait araç sürücüsünün tam kusurlu olmadığını, karşı aracın gerekli önlemleri alınmadan yol üzerine park edildiğini, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili, asıl ve birleştirilen davada, davacı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigorta edilen ve davalı şirketin sahibi olduğu aracın, kazaya karıştığını, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunun tespit edildiğini, karşı araç hasarları için ödenen bedellerin davalıdan tazminini talep etmiştir.
1-Davacı tarafından Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/287 Esas 2020/319 Karar sayılı dosyası ile açılan davanın eldeki dava ile birleştirilmesi talep edilmiş, mahkemece, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan dosyaların birleştirilmesine karar verilmiş, birleştirme kararı ile gelen dosya, eldeki dava ile birlikte görülmüştür. Birleştirilen davada, HMK.da öngörülen dilekçeler aşamasının tamamlanmadığı, ön inceleme (HMK m.137) ve ön inceleme duruşması (HMK m. 140) yapılmadan dosya üzerinden birleştirme kararı verildiği, asıl dosya ile birleştikten sonra da dilekçeler aşaması tamamlanmadan, ön inceleme ve ön inceleme duruşması yapılmadan yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’de dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra (HMK m. 126-136), ön inceleme ve ön inceleme duruşmasının yapılması gerekir (HMK m. 137-142). Ön inceleme aşaması tamamlamadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez (HMK m. 137/1-2). Mahkemece ön inceleme duruşması yapılmadığından, taraflar ön incelemeye bağlı haklarını kullanamamış ve doğrudan tahkikata geçilip karar verildiğinden; bu durum, tarafların adil yargılanma hakkı kapsamındaki hukuki dinlenilme hakkına da (HMK m. 27) aykırılık oluşturmuştur. Bu nedenle birleştirilen dava yönünden, açıklanan usulü işlemlerin yürütülüp, gerçekleşecek sonuca göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere kararın kaldırılması gerekmiştir.
2-Kabule göre de; poliçe tanzim tarihinde geçerli olan 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4.c maddesi gereğince aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar sigortalıdan rücuen talep edilebilir.
Dava konusu olayda, davacı sigorta şirketi tarafından dava konusu kaza nedeniyle yapılan ödemelerin davalı işletenden rücuen tahsili talep edilmiş, mahkemece hükme alınan bilirkişi raporunda, asıl dava yönünden davacı sigorta şirketi tarafından yapılan 22.610,00 TL ve 36.000,00 TL olmak üzere toplam 58.610,00 TL’lik ödemenin karşı araç hasarına ilişkin olduğu, hasar dosyası ve kazaya ilişkin belgelerin incelenmesi sonucu yapılan ödeme ile araçtaki hasarın uyumlu olduğu belirtilmekle birlikte, birleştirilen dava yönünden yapılan 66.334,59 TL ve 17.770,57 TL’lik toplam 84.105,16 TL’lik ödemelerin hangi zararı karşılamaya yönelik yapıldığının belirtilmediği, bu ödemelerin neye istinaden yapıldığı hususunda davacı vekili tarafından bir beyanda bulunulmadığı, mahkemece de bu konunun açıklığa kavuşturulmadığı, salt ödeme dekontları esas alınarak birleştirilen davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin, istinaf dilekçesinde, birleştirilen davaya ilişkin ödemelerin, Sigorta Tahkim Komisyonu kararına dayandığını beyan ettiği, dilekçe ekinde söz konusu kararı ve kararın infazına ilişkin icra dosyası bilgilerini dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketi, sigortalısına rücu ederken üçüncü kişiye ödediği tazminatı değil, ödemesi gereken gerçek zararı rücu edebilir. Davacının rücu hakkı kapsamının belirlenmesi için öncelikle hangi ödemenin hangi zararın karşılanması için yapıldığının belirlenmesi, sonra bu ödemelerin gerçek zararı ödemeye matuf olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece, öncelikle dosyaya sunulan ödeme dekontlarının her birinin hangi zararı tazmin etmeye yönelik yapıldığının davacı vekiline ayrıntılı şekilde açıklatılması, davacı vekilinin bildirdiği ödemelere ilişkin hasar dosyalarının, ekspertiz raporlarının, Sigorta Tahkim Komisyonu kararına ilişkin dosyanın ve ilgili icra dosyalarının getirilmesi, birleştirilen dava yönünden yapılan ödemenin kazada yaralanan yaya …’e ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde, yaya …’in gerçek zararının belirlenmesi, araç hasarına ilişkin rücu miktarının belirlenmesi içinde hasar dosyaları ve ekspertiz raporlarına göre araçlarda meydana gelen gerçek zarar tespit edilerek ve buna göre davacının rücuen tazmin talebinin haklı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1.a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, Kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davacı vekili ve davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının talepleri halinde iadesine,
3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının iadesine,
5-Ankara 24. İcra Dairesinin 2021/7282 Esas sayılı dosyasına yatırılan 4.462,46 TL nakit teminat miktarının yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.