Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1621 E. 2021/1719 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2018
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 12.03.2013 tarihinde, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’a çarptığını, meydana gelen kaza sonucu destek …’ın vefat ettiğini, müteveffanın davacı …’nün eşi, diğer davacıların ise babası olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada davacı eş için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı eş … için 25.000,00 TL, müteveffanın çocukları olan davacılar…… için ayrı ayrı 15.000,00 TL TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; kazanın meydana gelmesinde kusurun müteveffa …’da olduğunu, ceza mahkemesinde alınan raporda da müteveffanın asli kusurlu, davalının ise alt düzeyde tali kusurlu olduğunu belirlendiğini, talep edilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … AŞ. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı; duruşmalara katılmamış, savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;….. alınan raporda, trafik kazasının oluşumunda davalı sürücü …’nun % 20 oranında, müteveffa …’ın % 80 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, yargılama sırasında davalı …Ş.’nin davacı … için 15.344,00 TL tazminat ve 1.841,28 TL dava vekalet ücreti olmak üzere toplam 17.185,28 TL. ödendiği, davacılar vekilinin 14.12.2016 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirildiği, olayın meydana geliş şekli, kazada zararın ağırlığı, davacıların murisi …’ ın kaza sonrası ölmüş olması, kazaya karışan araç sürücüsü davalı …’nun kazanın meydana gelmesindeki % 20 oranında kusurlu oluşu, murisin ölümü üzerine davacıların duydukları elem ve üzüntü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihine göre paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkeleri değerlendirilerek manevi tazminatın belirlendiği gerekçesi ile; davacı …’ın maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı … … için 10.000,00-TL ve davacı … için 10.000,00-TL manevi tazminatın 12.03.2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … … ve …’e vekaleten istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, davalı … tarafından verilmiş vekaletname dosyada bulunmadığından vekile vekaletnameyi dosyaya sunması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş, geri çevirme kararı üzerine vekil tarafından … tarafından verilen vekaletname dosyaya sunulmamış, mahkemece ek karar ile davalı … adına yapılan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …… vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalılar aleyhine toplamda 50.000,00 TL tutarında manevi tazminata hükmolunduğunu, …, 12.03.2013 tarihinde yaya geçidi, ışık gibi yaya geçiş üstünlüğü bulunmayan bir konumda yolu kontrol etmeksizin karşıdan karşıya geçmeye çalışan …’a çarptığını, bütün dikkat ve özen yükümlülüklerine uygun davranmış olmasına rağmen olayın meydana gelmesini önleyemediğini, davacıların toplamda 70.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, Hâkimin, manevi tazminatı takdir ederken; tarafların, ekonomik ve sosyal durumunu ve kusuru bulunup bulunmadığını, varsa kusur derecelerini, tarafların sıfatını, ülkenin ekonomik koşullarını, olayın ağırlığını, tarihini, paranın satın alma gücünü göz önünde bulundurması gerektiğini, manevi tazminatın adalete uygun olması, ölçülülük ilkesi kapsamında bir tarafın zenginleşmesine diğer tarafın fakirleşmesine sebep olmaması gerektiğini,…. düzenlenen raporda …’nun %20 oranında tali kusurlu olduğu, dava dışı müteveffa …’ın ise %80 oranla asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, mahkemece verilen kararda kusur oranı dikkate alınmaksızın hükmolunan manevi tazminatın fazla olduğunu, davalının öğrenci olduğunu, kazancı ve malvarlığı da bulunmadığını, ailesi ile birlikte kiracı oldukları evde yaşadığını, müteveffa … kazadan dolayı hayatını kaybettiğinde yaşı 62, davalı eşin yaşı 60, diğer davalı çocukların yaşları 30, 36, 37 olduğunu, çocukların kendi hayatlarını kurdukları, birbirlerine muhtaç olmadıkları, davalı annenin eşinden bağlanan maaşı ile sıkıntısız bir şekilde hayatını devam ettirdiğinin göz ardı edildiğini, 15.344,00 TL maddi tazminata karşılık 50.000,00 TL. manevi tazminata hükmedilmesinin çok büyük bir orantısızlık olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’a çarptığını, meydana gelen kaza sonucu destek …’ın vefat ettiğini, belirterek davacı eş …. için 25.000,00 TL müteveffanın çocukları olan davacılar…… için ayrı ayrı 15.000,00 TL TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece maddi tazminatın feragat nedeniyle reddine, davacı … için 20.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL, davacı …….için 10.000,00-TL ve davacı … için 10.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 12.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, davalı … vekili tarafından manevi tazminat miktarının fahiş olduğu iddiası ile istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
6098 TBK’nun 56/2. maddesi hükmüne göre, “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” aynı Yasanın 51. maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Zira MK’nın 4. maddesindeki hak ve nesafet kuralları, kanunun hakime takdir hakkı verdiği hallerde hakimin, hak ve nesafete göre tazminata hükmetmesi gerektiğini öngörmektedir.
Dava konusu olaydan sonra düzenlenen kaza tutanağında davalı … idaresinde bulunan araç ile yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen olayda yayanın tam kusurlu olduğu belirtilmiş, Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin… sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporunda yayanın asli kusurlu, sanık sürücü …’nun ise alt düzeyde tali kusurlu olduğu belirtilmiş, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece olayın görgü tanıkları dinlenerek kusur oranlarının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda davalı sürücü …’nun idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki caddede seyir halindeyken otobüs duraklarının ve ilerisinde kavşak mahallinin bulunduğu olay yerine yaklaştığında, mevcut mahal şartlarını dikkate alarak hızını uygun seviyeye düşürmek suretiyle seyrine daha kontrollü devam etmesi gerektiği hususlarına riayet etmediği, sağ tarafından yola giren yayaya karşı ikaz ve fren tedbirinde bulunmasına rağmen de yayaya çarptığı olayda %20 oranında, müteveffa …’ın olay mahallinde yaya olarak karşıdan karşıya geçişi öncesi ve geçişi sırasında kendi can güvenliği açısından taşıt yolu üzerinde mevcut taşıt trafiğine dair gerekli kontrolleri yapması ve yaklaşan araçların hızlarını-mesafelerini değerlendirerek geçişini gerçekleştirmesi gerektiği hususlarına riayet etmediği, kontrolsüz biçimde yola girdiği ve davalı sürücünün ikazına rağmen geçişine devam ettiğinde de otomobilin çarpmasına maruz kaldığı olayda %80 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacıların murisi …’ın vefatı nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; 12.03.2013 tarihinde meydana gelen olayda, olay tarihi, davalı sürücünün kusur oranı, tanık beyanları, olayın meydana geliş şeklinin davacılar üzerindeki etkisi, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi ve kaza tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf isteminin kabulü ile … için 10.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL, davacı … …. için 5.000,00-TL ve davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, istinafa başvuranın sıfatına göre ve kesinleşen yönler korunarak HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı …’dan vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davacı … tarafından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında yargılama sırasında davalı …Ş. tarafından 15.344,00-TL ödeme yapıldığı, bu konuda 23/11/2016 tarihli makbuz, ibraname ve feragatname belgesi düzenlendiği, ödeme nedeniyle davacılar vekilinin 14/12/2016 tarihli dilekçesinde maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerinin bildirildiği görülmekle kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuran HMK’nun 307-312. maddeleri uyarınca davacı …’ın tüm davalılar hakkındaki maddi tazminat istemine yönelik davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacıların, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 20.000,00-TL, (davalı … 10.000,00 TL ile sorumlu olmak üzere) davacı … için 10.000,00-TL, (davalı … 5.000,00 TL. ile sorumlu olmak üzere), davacı ……. için 10.000,00-TL. (davalı … 5.000,00 TL. ile sorumlu olmak üzere) ve davacı … için 10.000,00-TL (davalı … 5.000,00 TL. ile sorumlu olmak üzere) manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 12/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine,
3-Davacıların davalılar … ve … hakkındaki fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine,
4-Maddi tazminat talebine yönelik davanın feragat ile sonuçlanmış olması dikkate alınarak alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 242,51 TL harçtan mahsubuna,
5-Davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden yaptıkları yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalılar tarafından maddi tazminat davası yönünden yapılan gider olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat talebi yönünden yargılama sırasında davalı … tarafından davacı …’a ödeme yapılması nedeniyle bu talepten feragat edilmiş olması, davacının dava tarihi itibarı ile bu davayı açmakta haklı olması hususları dikkate alınarak davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Takdir olunan manevi tazminat yönünden alınması gereken 3.415,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ve mahsuptan sonra kalan 206,61 TL harcın mahsubuna bakiye 3.208,39 TL (davalı … 1.160,20 TL. ile sorumlu olmak üzere) harcın davalılar … ve …’den müştereken müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
8-Manevi tazminat talebi yönünden davacılar tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 884,84 TL posta giderleri ve adli tıp ücreti toplam 914,04 TL yargılama giderinin manevi tazminatın kabul oranı nazara alınarak 652,88 TL’lik kısmı ile peşin alınan 206,61 TL harç ile birlikte toplam 859,49 TL yargılama giderinin (davalı … 461,93 TL ile sorumlu olmak üzere) davalılar … ve …’den müştereken müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara ödenmesine,
9-Davalı … tarafından yapılan 69,00 TL yargılama giderinin ret oranına göre 46,92 TL’lik kısmının davacılardan alınarak davalı …’na ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde bu davalıya ödenmesine,
10-Davalı … tarafından yapılan gider olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
11-Manevi tazminat davalarının kabul olunan miktarlarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davacı … için hesap ve taktir olunan 2.400,00 TL vekalet ücretinin, davacı … için hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin, davacı … için hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin ve davacı … için hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara ödenmesine,
12-Manevi tazminat davalarının ret olunan miktarlarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan ve 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı …’na ödenmesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Davalı …’danın vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 80,50 TL. yargılama giderlerinin davacılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 07.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.