Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/161 E. 2023/248 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/161
KARAR NO : 2023/248

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : 2018/223 Esas 2020/401 Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : … –
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)

KARAR TARİHİ : 07/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … İnş. Tic. AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 19.05.2017 tarihinde davalı … Tic. AŞ’ye ait … idaresindeki … şasi numaralı iş makinasıyla, davacıya ait sürücü … idaresinde bulunan … plakalı otobüsün karıştıkları trafik kazasında davacıya ait aracın hasara ve değer kaybına uğradığını, kaza tutanağında göre de her iki araç sürücüsünün de kazanın meydana gelmesinde %50’ser oranda kusurlu olduklarını belirtilerek, davacıya ait … plakalı otobüste meydana gelen değer kaybı için şimdilik kaydıyla 500,00 TL’nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş yargılama aşamasında talebini 50.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu kazanın meydana geldiği şantiyenin…. AŞ’ye ait olduğunu, …. AŞ’nin ise…. AŞ’nin alt yüklenicisi olduğunu, yol yapımından sorumlu olan şirketlerin…. AŞ ve …. AŞ şirketleri olduklarını, davalı şirketin ise sadece kazaya karışan … plakalı silindirin maliki olduğunu, silindir ve sürücüsünün meydana gelen olayda kusursuz olduğunun hem kaza tutanağında hem de bağımsız eksper raporunda açıkça belirtilmiş olunduğunu, kabul etmemekle birlikte silindirin … Sigorta AŞ tarafından sigortalanmış olunduğunu, yol yapım çalışmasının ise … poliçe no’lu … Sigorta AŞ tarafından sigortalanmış olunduğu, davacı taleplerinin bu poliçelerinin limiti dahilinde olması sebebiyle davanın sigorta şirketlerine de yöneltilmesi gerektiğini, kazanın tamamen … plakalı otobüs sürücüsünün 2918 sayılı KTK.nun 54/a. maddesi kural ihlalinden kaynaklandığını, keza silindir ile … plakalı otobüsün aynı istikamette seyirleri esansında kazanın meydana geldiğini, dava konusu kazanın ne yol yapım çalışmasından ne de davacıya ait araç sürücüsünden kaynaklanmadığını, 01.06.2015 tarihli Sigorta Genel Şartları kriterlerinin dikkate alınarak değer kaybının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; … plakalı otobüs sürücüsü …’in meydana gelen kazada 2918 sayılı KTK.nun Madde 47/c-d ve 52/a-b maddelerindeki kuralları ihlali nedeniyle %50 oranında, olay yeri yolun yapım ve bakımından sorumlu …Tic. AŞ/nin 2918 sayılı KTK.nun 13/b. maddesini ihlali nedeniyle %50 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 100.000,00 TL, Sigorta Genel Şartları hesaplama yöntemine göre ise 97.600.00 TL olduğu, davalı araç malikinin/işleteninin 2918 sayılı KTK.nun 85 maddesin gereğince, sorumlu olduğu, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 49 ve devamı maddelerinde haksız fiil sorumluluğu düzenlendiği, buna göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, bu zararın ne şekilde hesaplanacağı ve kimin ne şekilde sorumlu olduğu devamı maddelerde açıklandığını, davalı yan yol yapımından sorumlu olmadıkları iddiasıyla husumet itirazında bulunmuş ise de 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun hükümlerine göre, trafik kaydı “işleten”i kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğinde olduğu, ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü olmadığı, aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlandığı, bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş olup, araç işleteninin sorumlu olacağı, aynı yasanın 85/son maddesinde ise işleten veya araç işleticisi teşebbüs sahibinin, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağının öngörüldüğü, aracın trafik kaydı itibariyle maliki olan davalının aracın işleteni olmadığı yönünde karinenin aksini gösterir dosyada delil bulunmadığı, bu nedenlerle olayda araç sürücüsünün kusuru oranında aracın kayıt maliki olan işleteni olarak davalı sorumlu olduğundan husumet itirazının reddedildiği, dosyaya toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacıya ait araca davalıya ait iş makinasının davacıya ait araca sürtmesi sonucu meydana gelen kazada davacı aracının hasarlandığı, emsallerine göre değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 100.000,00 TL, olduğu, davalının işleteni olduğu araç sürücüsünün %50 kusuru oranında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybından sorumlu olmakla, davalının bu bağlamda sorumluluğunun; reel piyasa koşullarına göre ise % 50 kusur oranına göre 50.000,00 TL olacağı, davalı araç malikinin/işleteninin 2918 sayılı KTK.nun 85 maddesin gereğince, sorumlu olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile 50.000,00 TL’nin 19.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … Tic. AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın meydana geldiği şantiyenin…. AŞ’ye ait olduğunu, …. AŞ ise …’ın alt yüklenicisi olduğunu, yol yapımından sorumlu olan şirketlerin…. A.Ş ve …. A.Ş olduğunu, cevap dilekçesi ve tüm beyanları ve dosyaya sundukları yol yapım sözleşmesinin dikkate alınmadığını, davalı … AŞ’nin yalnızca kazaya karışan … plakalı silindirin maliki olduğunu, silindir ve sürücüsünün yaşanan olayda kusursuz olduğunun hem kaza tespit tutanağında hem de bağımsız ekspertiz raporunda hem de dosyada oluşturulan bilirkişi raporunda açıkça yazıldığını, yol yapım çalışmasının sahibinin davalı şirket olmadığını, yol yapımı ile ilgili tüm kusurlardan yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, sözleşmenin doğruluğunun Karayolları 2.Bölge Müdürlüğünden de kolaylıkla teyit edilebileceğini, dosyada oluşturulan bilirkişi raporunda %50 kusur davacı şirkete ait aracın sürücüsüne ; diğer %50 kusur da 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu md.13/b maddesine aykırı hareket edildiği gerekçesiyle yol yapım şirketine yüklendiğini, yol yapımından sorumlu firmanın davalı şirket olmadığını, çok ciddi bir taraf teşkili hatası yapıldığını, davanın en başından beri husumet itirazında bulunduklarını, tüm dosyada oluşturulan bilirkişi raporlarında yol yapımından sorumlu firmaya kusur isnadı yapılmışken, kazaya karışan silindirin maliki olan davalı firma aleyhine hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dosyanın öncelikle husumetten reddedilmesi gerektiğini, davacı dahi sunduğu bu deliliyle davalı firmanın kusursuzluğunu kabul ettiğini, trafik kazası tespit tutanağının davalı şirkete ait aracın sürücüsünün kusuru olmadığının belirtildiğini, davacıya ait aracın sürücüsünün hatası nedeniyle meydana geldiği, kazanın ne yol yapım çalışmasından ne de şirkete ait aracın sürücüsünden kaynaklanmadığını, olayda yalnızca kazaya karışan silindirin maliki olan şirkete atfedilen bir kusur olmadığını, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı şirkete ait iş makinasının davacıya ait otobüse çarpması sonucu aracın hasar gördüğünün belirterek araçta meydana gelen değer kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davalının kazaya karışan iş makinasının maliki olduğunu ancak silindir sürücünün kusurunun bulunmaması nedeniyle davalı şirketinde sorumlu olmayacağını, kazanın meydana geldiği yerin … A.Ş. şantiyesi olduğunu yüklenici …AŞ tarafından çalışmanın yapıldığının, davalı … İnş. Ve Tic. AŞ’ye husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece davalı şirketin kazaya karışan silindirin maliki olması nedeniyle KTK.nın 3. Maddesi ve 85. Maddesi gereğince aracın işleteni olduğu gerekçesi ile davacıya ait araçta meydana gelen zarardan kusur oranında sorumlu olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de;
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında … plakalı yolcu otobüsünün Muğla’dan Denizli istikametine seyrederken yol çalışması yapılan ve trafik levhaları ile yol çalışması yapıldığı belirtilmiş olan yolda sağ şeritte stabilize zemin üzerinde yol çalışması yapan ve geri geri otobüsle aynı istikamete seyreden silindir ile yolcuların beyanına göre karşıdan gelen araç nedeniyle otobüsün sağa direksiyon kırması sonucu silindirin otobüsün sağ yan kısımlarına sürterek zarar vermesi ile meydana gelen olayda otobüs sürücüsünün öndeki aracı geçme kurallarına uymaması nedeniyle kusurlu olduğu, araçların geliş istikametine bayrakçı olmadığı için yol yapımından sorumlu …. AŞ’nin KTK.nın 13/b maddesi gereğince gerekli önlemleri almaması nedeniyle kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda ise davacıya ait araç sürücüsünün yol çalışması levhalarını dikkate alıp yavaşlaması, karşıdan gelen aracı geçmesini beklemeden kontrolsüz manevra ile sağında gerekli tedbirleri almadan çalışma yapan silindirle temas ettiği olayda %50 oranında, davalı … AŞ’nin ise yolun yapımından sorumlu olup yolun her iki yanında da bayrakçı bulundurması gerektiği halde KTK.nın 13. Maddesine aykırı davranması nedeniyle %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bu hale göre dava dilekçesinde davalı … AŞ’ye kazaya karışan silindirin maliki olması nedeniyle dava açıldığının belirtilmiş olması, kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağı ve mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre silindir sürücüsünün kusurunun olmadığı, davalı …Ş. yol yapımı sırasında gerekli güvenlik önlemlerinin almaması nedeniyle kusurlu olduğu belirtilmiş olup KTK.nın 85-son maddesine göre davalının işleten olarak maliki olduğu araç sürücüsünün kusuru olması halinde meydana gelen zarardan sorumlu olacağı, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi araç işleteninin sürücüsünün kusuru olması halinde kusursuz sorumluluk hükümlerine göre sorumlu tutulacağı ancak araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması halinde ise işleteninde sorumlu tutulamayacağı açıktır. Bu hale göre hem kaza tespit tutanağında hem de mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalı … AŞ’nin yol yapımından sorumlu kuruluş olduğu belirtildiğine göre davalının sorumluluğunun dayanağının davacı tarafa açıklatılması, daha sonra kazanın meydana geldiği yolda çalışma yapan kuruluşların belirlenmesi için Karayolları Genel Müdürlüğüne yazı yazılması, davalının yol yapım işi yapıp yapmadığı ve davalıya ait iş makinasının çalışma alanında bulunma sebebi belirlenerek sonucuna göre davalının meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken dava konusu olaya uygun olmayan hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davalı … İnş. ve Tic. AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmaması nedeniyle KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınan istinaf karar ve ilam harcının yatırana iadesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
4- Ankara 8.İcra Dairesi 16/01/2021 tarih ve 2020/11801 esas sayılı dosyasına yatırılan 91.000,00 TL Nakit Teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.