Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1594 E. 2021/1686 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2018
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 26.03.2016 tarihinde muris …’ın sevk ve idaresinde olup davalılardan … … A.Ş. tarafından sigortalanmış olan araç ile diğer davalı … … A.Ş. tarafından sigortalanmış aracın çarpışmaları ile meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde davacılar murisi …’ın vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik eş … için 1.000,00TL, davacı çocuklar için 500,00’er TL olmak üzere 3.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 100,00TL defin ve cenaze gideri olmak üzere toplam 3.100,00TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile davalı … … A.Ş den davacı … lehine 30.462,98 TL, … lehine 1.015,52 TL, … lehine 121,54 TL … lehine 2.889,86 TL, … lehine 3.630,76 TL, davalı … … A.Ş.’den, davacı … lehine 274.166,84 TL, davacı … lehine 9.139,75 TL, davacı … lehine 1.093,92 TL, davacı … lehine 26.008,79 TL, davacı … lehine 32.676,90 TL olmak üzere talebini arttırmıştır.
Davalı S.S. … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, kaza yapan aracın davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, zarardan kusur oranı ve limitle sınırlı sorumlu olduklarını, davacıların murisinin kazada tam kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, şirketin temerrüde düşmediğini, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, kaza yapan aracın davalı … şirketine sigortalı olduğunu başvuru şartının yerine getirilmediğini, destek tazminatını 3. Kişinin ölümü halinde ödeneceğini, dava konusu olay ve talepten kendisine tebliğ edilen dava dilekçesi ile haberdar olduklarını, şirketin temerrüde düşmediğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davalı … … Kooperatifine ZMMS poliçesi ile sigortalı araç davacıların murisinin idaresinde iken kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde murisin % 90 oranında kusurlu olması nedeniyle davacıların bu … şirketinden tazminat talebinde bulunamayacakları, diğer araç sürücüsü % 10 kusurlu olduğundan aracın … şirketi olan davalı S.S … … kusuru oranında tazminattan sorumlu olduğu kanaatiyle davacıların davalı … … A.Ş. aleyhine açtıkları davanın reddine, davacıların davalı … … A.Ş. aleyhine açtığı destekten yoksun kalma tazminatına yönelik dava ve ıslah dilekçesinin kabulüne,davacı eş … … için 30.462,98 TL, davacı çocuk … için 1.015,52 TL, davacı çocuk … için 121,54 TL, davacı çocuk … için 2.889,86 TL, davacı çocuk … için 3.630,76 TL, olmak üzere toplam 38.120,66 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 26/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … … A.Ş’den tahsili davacılara verilmesine, davacıların cenaze ve defin giderlerine yönelik taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili ve davalı … … A.Ş. vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, 01.06.2015 tarihinde değişen Genel Şartlar ve 26.04.2016 tarihli yasal düzenleme gereği murisin kusurunun kendilerine yansıtılamayacağını, tazminat taleplerinin teminat dışında kaldığı yönündeki değerlendirmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; kazaya dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma nolu dosyasında alınan 04.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda…. plakalı aracın kendi yolunda ve şeridinde seyir ettiği, bu olayın oluşumu ile ilgili kural ihlali yapmadığı ve kusurunun olmadığının belirlendiğini,dosya kapsamında alınan 23.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda ise;….. plakalı aracın sürücüsü …’nin yönetimindeki araç ile olayın meydana gelmesinde etkisinin olmamasına rağmen olayın sonuçları ile ilgili mevcut hızı ile çok düşük derecede kusurlu olabileceği değerlendirmesinde bulunularak anılan araç sürücüsünün olayda %10 oranında kusurlu olduğu tespitlerine yer verildiğini, destekten yoksun kalma zararının yansıma zarar niteliğinde olması itibariyle davanın reddi gerekirken kabulü yönünde verilen kararın hatalı olduğunu, destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, hükme esas teşkil eden aktüerya raporunun hatalı tanzim edildiğini, 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilen poliçelerden kaynaklanacak destekten yoksun kalma tazminatı talepleri hesaplanırken TRH-2010 Yaşam Tablosu ve % 1,8 teknik faiz oranının dikkate alınması gerektiğini, olaya ilişkin kaza tespit tutanağında müteveffa …’ın kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olmadığının tespit edilmesine karşın müterafık kusur indiriminin yapılmadığını ileri sürerek mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma zararı sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1) 6098 sayılı TBK’nun 53.maddesinde, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlanmış olup, bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Buna göre; destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, zarar görenlerin istifade sürelerinin belirlenmesi önem taşımaktadır. Hakim, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabulü, bir başka ifade ile çocuklar için destekten yoksun kalacakları süreyi her somut olayda kendine özgü durumlara göre değerlendirmelidir. Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Yine destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalana/kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı yerleşik Yargıtay uygulamasına göre belirlenmelidir. Haksız eylem sebebiyle uğranılan zararın tazminine yönelik davalarda talep halinde temerrüd tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca,26.03.2016 günü sürücü …, idaresindeki aracı ile seyri esnasında virajda ıslak zeminde direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjü aşmasıyla karşı yönden gelen sürücü … idaresindeki araçla çarpıştığı, kazanın oluşumunda sürücü …’ın 2918 sayılı KTK 84.maddesinde yer alan sürücülere ait asli kusurlardan taşıt giremez trafik işareti bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit ranpa ve bağlantı yollarına giremez kuralını ve aracın hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak kuralını ihlal ettiği ,sürücü …’nin ise aracın hızını aracın teknik özelliklerine göre ayarlamamak kuralını ihlal ettiğinin belirlendiği,mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü muris …’ın %90 oranında, karşı araç sürücüsü …’nin ise %10 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği ,kazaya ilişkin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma Numaralı dosyasında alınan 04.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü …’nin kazada kusursuz olduğu, bu olayın oluşumu ile ilgili kural ihlali yapmadığı ve kusurunun olmadığının belirlendiği,mahkemece kusur bilirkişisi tarafından sunulan rapora itibar edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Kusur konusunda, kaza tespit tutanağı ve mahkemenin aldığı bilirkişi raporundaki kusur tespiti ile ceza soruşturmasında alınan kusur raporu arasında çelişki bulunmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. md.) gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kusura ilişkin tespiti ile bağlı değil ise de ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlıdır.
Bu durumda, mahkemece İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın….Soruşturma Numaralı dosyası ve açılmış ise ceza davasına ilişkin dosya kapsamı ve anılan dosyalarda alınan kusur raporları fiziken dosyaya kazandırılarak, kazanın oluş şekli itibariyle kaza tespit tutanağı, kusur raporları ve tüm dosya kapsamı irdelenerek, olayın oluş şekline ilişkin ceza dosyasında farklılıklar olması halinde ceza dosyasının kesinleşmesi beklenerek, sonucuna göre kazadaki kusur durumlarının belirlenmesi için dosyanın …. gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve dosyada alınan bilirkişi raporu ile ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları arasında kusur oranları yönünden meydana gelen çelişkilerin giderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
2) Davacının hak kazanabileceği tazminatın hesaplanması için mahkemece alınan ve hükme esas kabul edilen aktüer raporunda PMF Yaşam Tablosu uygulanarak davacıların maddi zararının hesaplanmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Destekten yoksun kalma zararının hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken,….. ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Bu itibarla, somut olayda hükme esas alınan aktüer raporunda tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Tablosu kullanılarak; %1,8 teknik faiz uygulanmadan, progressif rant formülü uygulanmak suretiyle davacıların destekten yoksun kalma zararının ve hak kazanacağı tazminat hesabının yapılması gerekirken PMF yaşam tablosu kullanılarak tazminat hesabı yapılması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece öncelikle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……Soruşturma Numaralı dosyası ve açılmış ise ceza davasına ilişkin dosya kapsamı ve anılan dosyalarda alınan kusur raporları fiziken dosyaya kazandırılarak, kazanın oluş şekli itibariyle kaza tespit tutanağı, kusur raporları ve tüm dosya kapsamı irdelenerek, olayın oluş şekline ilişkin ceza dosyasında farklılıklar olması halinde ceza dosyasının kesinleşmesi beklenerek, sonucuna göre kazadaki kusur durumlarının belirlenmesi için dosyanın …. Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve dosyada alınan bilirkişi raporu ile ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ve ATK raporları arasında kusur oranları yönünden meydana gelen çelişkilerin giderilmesi için rapor alınarak, akabinde usuli kazanılmış haklar gözetilerek, TRH 2010 tablosu kullanılarak , %1,8 teknik faiz uygulanmadan, progressif rant formülü uygulanmak suretiyle davacıların destekten yoksun kalma zararının ve hak kazanacağı tazminat hesabının yapılması amacıyla hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınması suretiyle tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf eden taraf vekillerinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde davacılar vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, kaldırma nedenine göre davacılar vekilinin ve davalı … … A.Ş. Vekilinin kaldırma nedenleri dışında kalan sair istinaf başvurularının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin ve davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin belirtilen gerekçelerle HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ayrı ayrı kabulü ile Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/02/2018 tarih….. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2- İstinafa gelen davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının davacılara iadesine,
3-İstinafa gelen davalı … … A.Ş. tarafından yatırılan 687,90 TL istinaf karar harcının bu davalıya iadesine,
4-İstinafa gelen taraflarca yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
6- Ankara 12. İcra Müdürlüğü 23/05/2018 Tarih ve…..sayılı dosyasına yatırılan 70.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.