Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1563 – 2023/928
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1563
KARAR NO : 2023/928
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2021
NUMARASI : 2020/473 Esas 2021/307 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/12/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 11.06.2020 tarihinde, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın, davacıya ait ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının aracında hasar meydana geldiğini, kaza tutanağında davacıya ait araç sürücüsüne kusur yüklenmişse de karşı tarafın %100 kusurlu olduğunu, bağımsız sigorta eksperince araçtaki hasarın 69.825,26TL olarak tespit edildiğini, 450,00TL sigorta eksperi ücreti ödendiğini, davalının gönderilen ihtarnameye cevap vermediğini, davacıya ait araçtaki hasar bedelinin belirlenerek ekspertiz ücreti ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 02.04.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, 200,00TL olan hasar bedelini 39.000,00TL’ye yükseltmiş, kaza tarihinden avans faiz işletilmesini ve ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, … plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazalara bağlı zararların sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına göre tazmin edildiğini ve mevcut olayda davacı tarafın %100 kusurlu olması sebebi ile tazminat ödemesinin yapılmadığını, davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından dosyanın şirket nezdinde kapatıldığını, sigorta genel şartlarında ekspertiz ücretine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını ve bu kapsama giren bir teminat içeriği tanımlanmadığını ve ekspertiz raporu alınmasının makul bir gider olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;
Mahkemece toplanan delillere göre, davanın trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan hasar bedeli ve ekspertiz ücretinin tahsili talebine ilişkin olduğu, dosyaya kazandırılan 03.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda meydana gelen kazanın oluşumunda; … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nın madde 57/a ve 57/C.2 ve 84/h kural ihlalleri olduğu, … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nın madde 52/a kural ihlali olduğu, … plakalı araçta trafik kazası sebebi ile meydana gelen hasarın toplam 44.818,25TL (KDV dahil 52.885,54TL) olduğu, ekspertiz ücreti olarak ödenen 450,00 TL’nin piyasa rayiçleri ile uyumlu olduğunun bildirildiği, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itiraz etmeleri üzerine dosyanın yeniden bilirkişiye tevdii edildiği, düzenlenen 15.02.2021 tarihli ek raporda aracın onarımı için gereken orjinal parçaların iskontosuz KDV dahil fiyatlarını bildirmek suretiyle kazaya karışan araçların yapmış oldukları kusur ihlalleri hususundaki görüşlerinin kök rapordaki ile aynı olduğunun bildirildiği, denetime elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davalının %75 oranda kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle, kusur oranına göre hesaplanan ve karşılanmayan hasar bedeli zararından sigorta şirketinin sorumlu olduğu gerekçesiyle ıslah dilekçesi ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davanın kabulüne; 39.000,00TL hasar bedeli tazminatının 01.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının zorunlu arabuluculuk şartını yerine getirmediğini, dosya için taraflarına kusur dağılımını gösterir belge, sigortalının kazaya karışmasına ilişkin bir tutanak iletilmediğinden ve tespit edilen bir kusur bulunmaması nedeni ile dosyanın kusursuz olarak kapatıldığını, kaza tespit tutanaklarını hükme esas almaksızın, kusur, derecesi ve dağılımı hatta olayın oluş biçimi açısından kaza ile zarar yönünden illiyet bağının tespiti ve gerekçelendirilmesi için kusura ilişkin dosyanın Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesi’ne sevki gerekirken bilirkişi raporu üzerinden hüküm tesisinin hukuka aykırı olduğundan dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine tevdii gerektiğini, hasar bedeli hesaplamasının Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Poliçesi Genel Şartları ve eklerinde yer alan kural ve ilkelere göre yapılmasını, sistem hasar dosyası ekspertiz raporu kapsamında aracın daha önce mağdur aracın şasi ve motor numarası ile Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde yapılan anlaşmalı kaza tespit tutanağı sorgulaması, trafik hasar sorgulaması ve kasko hasar sorgulaması sonucu 29.09.2012, 15.11.2014, 09.03.2015, 13.11.2008, 09.09.2009 ve 15.11.2014 tarihli geçmiş kazalarının mevcut olduğunu, kazalar nedeniyle tazminat ödemesi yapıldığını, bu kapsamda hem araçtaki kusur oranına ilişkin itirazlarına yönelik ATK nezdinde kusur raporu alınmamış olmasına, kusursuz olarak reddettikleri hasar dosyasından aleyhlerine %75 kusur tespitine, sigortalı araç normal seyrinde iken kavşağa hızlı bir şekilde giren aracın karşısında asli kusurlu olarak tespit edilmesine ve fahiş zarar bedeli hesaplamasına itirazlarının olduğunu, davacı tarafça iddia edilen hasar bedelinin fahiş, iskonto uygulanmaksızın hesaplama yapmasının uygulama ve yönteme aykırı olduğunu, %10 iskonto esas alınarak yedek parça ve işçilik bedellerinin rayiç değerinde indirim uygulanması gerektiğini, KDV hariç bedelin esas alınmasını, ekspertiz ücretinin teminat dışı olduğunu, davalının sorumluluğunun bulunmadığını, başvuranın sigorta şirketine başvurarak ücretsiz eksper atamasından yararlanmaksızın kendisinin eksper ataması MK 2. md. anlamında iyi niyet çerçevesinde yapılan makul gider olarak sayılmayacağını, kabul etmemekle birlikte, faiz başlangıcının dava tarihi, uygulanması gereken faiz türünün yasal faiz olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıya ait araca çarpması nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili kaza tespit tutanağı hükme esas alınmaksızın ve kusur, derecesi, dağılımı, olayın oluş biçimi açısından kaza ile zarar yönünden illiyet bağının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekirken dosyada alınan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesisinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
Olaydan sonra taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağında; … plakalı araç sürücüsü …, …Bulvarında seyir halinde iken …. cadde kavşağından geçerken … plakalı aracın önüne çıkmasıyla kazanın meydana geldiğini, … plakalı araç sürücüsü …, …. cadde üzerinde seyir halinde iken … Bulvarından geçtiği esnada kavşaktan bulvara çıktığında … plakalı aracı farketmediğini ve kazanın meydana geldiğini belirtmişlerdir.
Mahkemece hükme esas alınan 03.12.2020 tarihli raporda davalıya sigortalı … plakalı araç sürücüsü seyir halinde bulunduğu cadde üzerinde olay yeri olan kavşağa girdiğinde kendisine göre yolun sağ tarafındaki yoldan gelmekte olan … plakalı araca yol vermeyerek sebep olduğu trafik kazasında 2918 sayılı kanunun m.57/a,c/2 maddeleri gereğince asli kusur sayılan 84/h maddelerindeki kuralları ihlal ettiği, … plakalı araç sürücüsü davacının ise seyir halinde bulunduğu cadde üzerinde olay yeri olan kavşağa girdiğinde yavaşlamadığı, hızını kazanın oluşumunu engelleyecek kadar düşük seviyeye getirmediği için 2918 sayılı kanunun 52/a maddesindeki kuralı ihlal ettiği belirtilmiş, tarafların kusur oranları oransal olarak belirtilmemiş, mahkeme … plakalı araç sürücüsünü %75 oranında kusurlu olduğu kabul ederek hüküm tesis etmiştir. Somut olayda, dava davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkin olup davalının sorumlu tutulacağı zarar miktarının belirlenmesi için kazaya karışan sürücülerin kusurlarının oransal olarak belirlenmesi gerektiği halde mahkemece oran içeren kusur raporu alınmadan tarafların denetim ve itiraz haklarına engel olacak şekilde gerekçeli karar ile kusur oranı belirlenmiş olması doğru görülmediğinden kazaya karışan araç sürücülerinin kusurlarının oransal olarak belirlenmesi için tarafların itirazları da değerlendirilerek bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
Davalı vekili hasar bedeli hesaplamasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece hükme esas alınan 03.12.2020 tarihli raporda, … plakalı aracın … model … ve 300.928 km de olduğu belirtilmiş, davacı tarafından sunulan ekspertiz raporu ile SBM tarafından yapılan ekspertiz raporu karşılaştırılarak her iki ekspertiz raporunda değişen parçaların ve işçiliklerin örtüştüğünü, SBM tarafından yapılan ekspertiz raporunda parçaların liste fiyatı değil, iskontolu fiyatın kullanıldığını, fiyatlamanın piyasa rayiçleri ile uyumlu olduğunu, araçtaki hasar bedelinin KDV hariç 44.818,25TL, KDV dahil 52.885,54TL olduğunu belirlemiş; 15.02.2021 tarihli ek raporda araçta meydana gelen hasar bedelinin orijinal parça fiyatları esas alınarak, iskontosuz ve KDV dahil olmak üzere 68.326,66TL olduğunu belirtmiştir.
Davacı tarafından araçta meydana gelen hasar bedeli talep edildiğine göre alınacak bilirkişi raporunda araçta oluşan hasar miktarının ve bedelinin tespitinin dava konusu kaza sonucu araçta hasarlanan parçaların tek tek belirtilerek ve kaza ile uyumlu olduğu da teyit edilmek sureti ile yapılması, daha sonra da hasarlı parçaların bedeli + işçilik bedeli + KDV değerlerinin gösterilmesi, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığının tespiti; tamiri ekonomik değilse (araç pert ise) aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değeri ile hurda değeri arasındaki farkın hasar bedeli olarak tespiti ile ayrıca aracın … model olması nedeniyle gerçek zararın belirlenmesinde kıymet kazanma tenzili ve değişen parçaların hurda değeri olup olmadığı değerlendirilmediğinden, rapor hüküm kurmaya yeterli ve elverişli görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; kazanın oluşuna ilişkin olarak, kazaya karışan tarafların kusurlarının oransal olarak belirlenmesi ve araçta meydana gelen gerçek zararın tespiti bakımından uzman bilirkişiden ayrıntılı gerekçeli ve denetime uygun rapor alınarak sonucuna göre istinafa başvuran taraf yararına oluşan kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1.a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde taraflara iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
4-Ankara Batı İcra Dairesinin 2021/15888 sayılı dosyasına yatırılan 75.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.