Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1562 E. 2023/905 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1562 – 2023/905
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1562
KARAR NO : 2023/905
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2021
NUMARASI : 2018/459 Esas 2021/309 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 16/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 29.12.2013 tarihinde, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, yaya olarak yolun karşısına geçmekte olan davacı küçük … …’a çarpması neticesinde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, davacının yaralanması nedeniyle gördüğü tedavi sürecinde eğitim ve öğretimine ara vermek zorunda kaldığını, okula gidemeyen davacı için özel ders takviyesi alındığını, anne …’un bu süreçte davacı küçüğe bakmak için çalışamadığını, baba …’un ise arabası olmadığı için tedavi sürecinde bazen araba kiralayarak, bazen de tanıdıklarının aracılığı ve taksi ile hastaneye ulaşımı sağladığını belirterek fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … … için 350,00 TL maddi tazminatın ve 6.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 350,00 TL maddi tazminatın ve 6.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 350,00 TL maddi tazminatın ve 6.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, diğer davalı açısından olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminatın davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 11.12.2018 tarihli açıklama dilekçesinde; maddi tazminat taleplerinin, … … için istenen 350,00 TL’nin okuldan geri kalmaması için verilen özel ders giderine, … için istenen 350,00 TL‘nin, tedavi için yol giderine, … için istenen 350,00 TL’nin davacı küçüğün hastanede kalırken yapılan refakatçi giderine ilişkin olduğunu beyan etmişt, 18.01.2021 tarihli dilekçe ile davacı … … için 46.912,83 TL sürekli işgöremezlik tazminatı talep etmiş, davacı … ve davacı … yönünden maddi tazminat talebini 5.477,76 TL olarak artırmıştır.
Davalı … vekili, dava konusu trafik kazasında davalının kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin soyut ve afaki olduğunu, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğu gibi zenginleşme amacı taşıdığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… Sigorta AŞ vekili, dava dilekçesinde belirtilen … plakalı araca ait davalı şirket bünyesinde dava konusu kaza tarihi olan 29.12.2013 tarihini kapsayan herhangi bir ZMMS poliçesine rastlanılmadığını, yapılan araştırma neticesinde ZMMS poliçesinin … Sigorta AŞ nezdinde düzenlendiğinin anlaşıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda;Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen davacı … …’a ait maluliyet raporunda, davacının vücut genel çalışma gücünden %3,3 oranında kaybettiği, erişkin olması halinde 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağının bildirildiği, trafik kazasının oluşumunda; … plakalı aracın sürücüsü …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 47/c-d, 52/a-b maddesi gereğince % 100 tam kusurlu olduğu, kazazede çocuk yaya … … ile velisi …’un kazanın oluşumda herhangi bir kusur ve ihmali bulunmadığı, davacı yanın maddi tazminat talebinin açıklanması amacıyla sunduğu 10.12.2018 tarihli dilekçede, taleplerinin özel ders gideri, yol gideri ve refakatçi gideri olduğu, davacıların geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı taleplerinin bulunmadığı, bu nedenle her ne kadar bilirkişi raporunda sürekli işgöremezlik tazminatı hesabı yapılmış ve davacı tarafça da kısmen ıslah yapılarak miktar artırılmışsa da gerek davacının bu yönde bir talebinin olmaması ve kısmi ıslah ile talep sonucunun değiştirilememesi, gerekse talep ettiği özel ders gideri bakımından iddiasını ispatlayamadığından davacı … … yönünden talep edilen maddi tazminat talebinin reddi gerektiği, davacı …’un davacı oğlunun yaralanması sebebiyle oğluna refakat ettiği ve bu sebeple maddi tazminata hak kazandığı değerlendirilerek bilirkişi raporunda belirlenen 4.284,00 TL refakatçi giderinin hüküm altına alındığı, davacı …’un oğlunun yaralanması sonucu tedavi için yol masrafının olacağının değerlendirildiği ve bu sebeple 1.193,76 TL yol giderine hükmedildiği, davacılar lehine TBK’nın 56. Maddesi gereğince manevi tazminat koşullarının oluştuğu, davalının sürücüsü olduğu araç için kaza tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş bir poliçe bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davacının maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 4.284,00 TL refakatçi giderinin 350,00 TL’sine olay tarihi olan 29.12.2013 tarihinden, 3.934,00 TL’sine taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’a verilmesine, 1.193,76 TL yol giderinin 350,00 TL’sine olay tarihi olan 29.12.2013 tarihinden, 843,76 TL’sine taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’a verilmesine, özel ders gideri talebinin ispatlanamadığından reddine, davalı… Sigorta AŞ yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile, davacı … … için takdiren 6.000,00 TL, Davacı … için takdiren 2.000,00 TL Davacı … için takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece alınan rapor ile davalının %100 tam kusurlu olduğu, davacıların kazada herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığının belirlendiğini, davacının vücut genel çalışma gücünden %3,3 oranında kaybettiği ve erişkin olması halinde 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağını, olay sonucu …’in ayağında kırık meydana geldiğini, kırığın kaynaması sırasında sıkıntılar oluştuğu için ayağı 6 kere yeniden kırılıp herhangi bir kayıp olmadan kaynaması için uğraşıldığını, araçları olmayan davacılar hastaneye gidiş gelişin bir yerden sonra çok zorlaşması neticesinde araç kiraladıklarını ve toplam 1600 TL araç kiralama ücreti ödediklerini, …’in okula gidemediği süreçte geride kalmaması için evde özel ders aldırıldığını ve öğretmenlere bu sebepten 2000 TL ödeme yapıldığını, kazaya neden olan aracın şase numarası ile yapılan sorgulamada davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu öğrendiklerini, bu nedenle davalı şirket yönünden davanın kabul edilmesi gerektiğini, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davada daha önce görevsizlik kararı verildiğini, bu nedenle lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, refakatçi giderinin yanlış hesaplandığını, davacının 4 ay boyunca hastanede yatmasının sözkonusu olmadığını, davacı … için bakıcı gideri talebinin olmadığını, kaldı ki bakıcı gideri talep edilmediğini, ulaşım giderinin davacı … için istendiğini ancak davacı … lehine hükmedildiğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Davacılar vekili, davalı … idaresindeki, davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın davacı küçük …’e çarpması sonucu yaralanmasına neden olduğunu belirterek davacıların maddi ve manevi zararlarının tazminini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, kazaya karışan aracın davalı… Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olmadığı dava dışı … Sigorta AŞ’ye sigortalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davalı sigorta yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmişse de; kazaya neden olan … plakalı aracın 26.08.2013 tarihinde dava dışı … tarafından dava dışı … AŞ’ye ZMSS poliçesi ile sigortalandığı, aracın 06.09.2013 tarihinde davalı … adına tescil edildiği, kazanın ise 29.12.2013 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça istinaf aşamasında dosyaya sunulan belgenin incelenmesinde, davacılar vekili tarafından davacı … …’un zararının karşılanması için … Sigorta AŞ’ye başvurulduğu, … Sigorta AŞ tarafından 31.05.2021 tarihli verilen cevapta, … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin satıştan dolayı iptal edildiğinin tespit edildiği belirtilerek talebin reddine karar verildiği görülmüştür. Davalı… Sigorta AŞ tarafından mahkemeye verilen 29.08.2018 tarihli yazı cevabında, … plakalı aracın, 06.09.2013 tarihinde … plakadan geldiği, bu aracın kaza tarihi itibariyle sistemlerinde kayıtlı ZMSS poliçesinin olmadığını bildirdiği anlaşılmış ancak ekinde sunulan Sigorta Bilgi Gözetim Merkezinden alınmış Trafik Poliçeler Listesi incelendiğinde kaza tarihinde … adına… Sigorta AŞ tarafından tanzim edilmiş bir poliçenin bulunduğu ancak plaka bilgisi olarak … yazıldığı görülmüştür. Beyan ve bilgiler arasındaki çelişkiler, tereddüte neden olmuştur. Bu durumda mahkemece, öncelikle kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle hangi plakaya sahip olduğunun, plaka değişikliğinin ne zaman yapıldığının açıklığa kavuşturulması, plaka değişikliğinin tramer kayıtlarında ve sigorta şirketlerinin bilgilerinde hataya neden olabileceğinin gözetilmesi, bilgi ve kayıtlar arasındaki çelişki tam olarak giderilerek aracın kaza tarihinde hangi sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunun belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin, dava dilekçesini açıklama niteliğindeki beyan dilekçesinde, davacı anne … için davacı küçük …’e hastanede refakat etmesi nedeniyle refakatçi gideri talep edildiği halde mahkemece davacı küçük …’in bakıcı ihtiyaç süresi belirlenerek buna göre hesaplanan bakıcı giderine hükmedilmiş olması HMK’nın 26. Maddesi gereğince doğru olmadığı gibi, davacı annenin çocuğunun yaralanması nedeniyle bakıcı gideri talep edip edemeyeceğinin tartışılmamış olması, … için talep edilen 350,00 TL maddi tazminatın, ulaşım giderine ilişkin olduğunu belirtmiş olması karşısında hüküm altına alınan 1.193,76 TL ulaşım giderinin davalı …’tan alınarak davacı …’a verilmesine karar verilmesi gerekirken davacı …’a verilmesi yönünde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre tarafların diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davacılar vekili ve davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının talepleri halinde iadesine,
3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının iadesine,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.