Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/153 E. 2023/211 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/153 – 2023/211
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/153
KARAR NO : 2023/211

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2020
NUMARASI : 2019/185 Esas 2020/593 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 24/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.01.2018 tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca davalılardan …’a ait, …’un sevk ve idaresindeki … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı sigorta şirketi tarafından başvuru üzerine 65.917,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmiş ise de ödemenin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL tedavi gideri, 100,00-TL geçici, 700,000-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100,00-TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 300.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 01.07.2020 tarihli dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 6.957,27-TL’ye, bakıcı giderini 9.618,22 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; davaya konusu kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı şirketçe ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafa %8 maluliyete göre 25.01.2019 tarihinde 65.917,00-TL kalıcı maluliyet ödemesi yapılmış olmakla poliçe teminatı dahilinde başkaca hiçbir sorumluluklarının bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu geçici iş göremezlik tazminatı ve diğer giderlerin tedavi teminatı kapsamında olduğundan SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, , faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı … vekili ile … davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın 11/01/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğu, dava konusu trafik kazasının 11.01.2017 tarihinde saat 00:45 civarında davalı sürücü …’un idaresindeki davalı …’a ait davalı … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın Ankara Merkez istikametinden Kahramankazan istikametine seyri sırasında olay mahalline geldiğinde aracının sağ ön kısımları ile; önünde seyir halinde olan sürücü …’ın idaresindeki … plakalı otomobilinin sol arka kısımlarına çarpması sonucu meydana geldiği, kazada davacı …’ın yaralandığı, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 12.09.2019 tarihli raporlarına göre; davacı …’ın 11.01.2017 tarihli yaralanması neticesinde; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranının %8 olduğu, 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, i 6 ay süresince başkasının bakımına muhtaç olduğunun belirlendiği, Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/476 Esas sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 17.04.2019 tarihli raporunda; kaza yerinin düşeyde eğimsiz, yatayda düz, yol yüzeyi nemli, hava durumu açık, vakit gündüz, emniyet şeridi ve yol şerit çizgilerinin bulunduğu, iki şeritli bölünmüş yol olduğu, azami hız limitinin 110 km/h olduğu meskun mahal dışı olduğu, trafik kazası tespit tutanağında çarpma noktasının sağ şerit üzerinde olduğu, sürücü …’un 1,38 promil alkollü olduğu, sürücü …’ın 0,27 promil alkollü olduğu, sürücü …’un yönetimindeki otomobili ile gece vakti seyri sırasında bulunduğu olay mahallinde hızını far ışığı altındaki görüşüne göre ayarlamadığı, önündeki otomobil ile arasına güvenli takip mesafesi koymadığı, seyir hızı ile geldiği olay mahalli yolda kurallara aykırı biçimde yakından takip ettiği otomobilin arka kısmına çarpması sonucu meydana gelen olayda; dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle asli kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki otomobili ile seyri sırasında geldiği olay yerinde arkasından kendisiyle aynı yönde seyir halinde bulunan sürücünün aracına tehlikeli biçimde yaklaşıp arkadan çarpmasıyla meydana gelen olayın oluşumu üzerine etken hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından sonuçta atfı kabil kusuru olmadığının belirtildiği, 09.04.2020 havale tarihli raporda sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı, tedavi giderleri açısından ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin ayrı ayrı 330.000,00-TL olduğu, teminat limiti kapsamında davalı sigorta şirketince davacıya 25.01.2019 tarihinde 65.917,00-TL tazminat ödemesinde bulunulduğu, mahkemece davalı sigorta şirketi tarafından davacıya kısmi ödeme yapıldığının kabulü ile iş bu rapor tanzim tarihindeki verilere göre hesaplanan bakiye tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmesi halinde; davalı sigorta şirketinin kısmi eksik ödeme tarihi itibarıyla temerrüdünün oluştuğu, davacı …’ın, trafik kazası sonucu uğradığı, ZMMS Genel Şartlarına göre yapılan hesaplamada ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada, davacının sürekli iş göremezlik zararının davalı sigorta şirketince yapılan ödeme ile karşılandığı, 6.957,27-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 3.206,24-TL2 aylık bakıcı gideri belirlendiği, davalı …’un sürücü olması nedeniyle, davalı …’un kazaya karışan aracın maliki olması nedeniyle, davalı … Sigorta A.Ş.’nin kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçelerini düzenlemesi nedeniyle maddi tazminattan sorumlu bulundukları kabul edilerek, davacı taraf ıslah dilekçesinde; davacının Adli Tıp Raporuna göre 6 ay bakım süresi belirlendiğinden bu talebi 6 ay üzerinden ıslah ettiği dikkate alınarak, davacının maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden tarafların sosyal ve ekonomik durumları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, 1996/70 sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarihli ve 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın tazmini gerektiği kanısıyla davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, 6.957,27-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 9.618,72 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 16.485,99-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, hüküm altına alınan miktara davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 11/01/2018 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ödeme tarihi olan 25/01/2019 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı tutulmasına ),davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ;hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mevzuat değişikliği ile birlikte trafik kazaları nedeniyle ortaya çıkan “Geçici İş Göremezlik ve Geçici Bakıcı Giderleri” bakımından davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını, anılan zararlardan SGK’nun sorumlu olması dolasıyla kabul kararı verilen “Geçici İş Göremezlik ve Geçici Bakıcı Giderleri” yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün yasaya aykırı olduğunu, mahkemece bir an Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarihli iptal kararının uygulanacağı düşünülürse de; Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve Esas: 2019/40; Karar: 2020/40 sayılı kararı ile KTK’de yer alan birtakım hükümlerin iptaline karar verildiğini ancak iptal kararının işbu dosyada uygulanma alanı bulamadığını, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen 17.07.2020 tarihli karar ile Genel Şartlar bir bütün halinde yürürlükten kaldırılmamış olup, teminat dışında kalan hallerin Genel Şartlar ile düzenlenmesinin önüne geçilmek istendiğini, trafik sigortası sözleşmesinin yasa ile zorunlu kılınmış olması ve bu sözleşmenin içeriğinin de yine Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Kanunu’nun ilgili maddeleriyle düzenlenerek halen yürürlükte olan genel şartlar ile poliçenin bir bütün olduğunun vurgulanmış olması karşısında, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartların işbu uyuşmazlıkta uygulanması gerekeceğinden geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı taleplerinin de Genel Şartlar doğrultusunda reddi gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi ve bakıcı gideri ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel mahkeme tarafından davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, 6.957,27-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 9.618,72-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 16.485,99-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, hüküm altına alınan miktara davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 11/01/2018 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ödeme tarihi olan 25/01/2019 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı tutulmasına), davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiş, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesinin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85 ve 91. maddeleri gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacının maluliyetine ilişkin rapor Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınmıştır. 12.09.2019 tarihli raporda …’ın 11.01.2018 tarihli yaralanmasının neticesinde; 30.03.2013 tarihli 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alındığında, 11.01.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde; şahıstaki “C2 omurunda kırığa bağlı eklem hareketlerinde kısıtlılık” arızasının yaralanma modeli tablo 1.2 kategori Il’e göre kişinin özür oranının %8 olarak hesaplandığı, 6 (altı) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 6 (altı) ay süresince başkasının bakımına muhtaç olduğu belirlenmiş olup, bu rapor doğrultusunda hesaplanan geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatından davalının sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, olaya ilişkin alınan maluliyet raporun yetkili kurumdan ve davalının talebine uygun olarak alınmış olmasına, 09.04.2020 tarihli aktüer raporu ile belirlenen geçici işgörmezlik tazminatı ve bakıcı giderinden davalının sorumlu olmasına dosya kapsamı kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.126,16-TL istinaf karar harcından peşin alınan 563,09-TL’nin mahsubu ile bakiye 563,07-TL’nin davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … Sigorta AŞ. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalı sigorta şirketine iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 24.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.