Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1486 E. 2021/2619 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2021
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı …Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 07.06.2011 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu ,,,, plakalı araç sürücüsünün neden olduğu kaza sonrası davacının araç dışına çıktığı sırada davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı …. plakalı aracın davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacının ağır yaralanarak geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, davalı … şirketi tarafından davadan önce kısmi ödeme yapıldığını ancak ödemenin eksik ve yetersiz olduğunu belirterek, HMK.nın 107. maddesi gereğince şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28.03.2016 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 124.188,28 TL’den davalı … tarafından ödenen 48.830,00 TL’nin mahsubu ile 73.758,28 TL olarak ıslah ettiklerini, 28.08.2017 tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesini açıklayarak 100,00 TL geçici iş göremezlik talebini 6.002,55 TL’ye, 100,00 TL olan bakıcı gideri talebini 4.153,95 TL’ye, 1.800,00 TL olan sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 65.201,78 TL’ye yükselttiğini beyan etmiş, 09.02.2021 tarihli dilekçe ile 137.136,86 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 6.002,55 TL geçici iş göremezlik zararı ve 4.153,95 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 147.293,40 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını, davalının sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, kazanç kaybı, tedavi gideri ve diğer dolayı zararların poliçe teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece Ankara Bölge Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 14.02.2020 tarih ve ….. sayılı kararı gereğince Karayolları Fen Heyetinden seçilen bilirkişi heyetinden alınan rapora göre birinci kazada; … plakalı aracı kullanan dava dışı …’ın alkollü olduğu, tek taraflı yaptığı ilk kazada direksiyon hakimiyetini kaybederek kazaya sebebiyet verdiği, kazada tam kusurlu olduğu, ikinci kazada ise yaptığı ilk kazadan sonra trafik güvenliği için gerekli tedbirleri almayarak ikinci kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu, davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü …’nun ise aracının hızını yol şartlarına göre ayarlamadığından tali kusurlu olduğu, her iki kazada da davacının kusurunun olmadığı, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun raporuna göre davacının geçirdiği trafik kazası sonucu %25 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayacağının belirtildiği, aktüerya raporuna göre, 6.002,55.TL geçici iş göremezlik zararı, 137.136,86.TL sürekli iş göremezlik (maluliyet) zararı ve 4.153,95 TL bakıcı gideri zararı oluştuğu, davacı vekili 09.02.2021 tarihli dilekçesi ile davanın belirsiz alacak davası olduğundan, talep arttırımı yaptıklarını belirterek 137.136,86 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmişse de, 28.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile zarar miktarı bildirdiğinden, belirsiz alacak davasında ıslah yolu ile talep arttırımında bulunulduktan sonra, ikinci kez talep arttırımında bulunulamayacağı, ıslah dilekçesi ile talep edilen 67.355,73 TL sürekli iş göremezlik zararı ile 6.002,55 TL geçici iş göremezlik zararının kabulüne karar verilmesi gerektiği, dava dilekçesinde talep edilmeyen bakıcı giderinin ıslah yoluyla talep edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile;6.002,55 TL geçici iş göremezlik 67.355,73 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 73.358,28 TL maddi tazminatın 08.08.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, belirsiz alacak davasında davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra HMK’nın 107.maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabileceğini, HMK’nın 176. ve devamı maddelerine göre bir kez de ıslah edebileceğini, 05.12.2013 tarihinde verdikleri dilekçe ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 40.500,00 TL olarak ıslah ettiklerini, daha sonra ıslah edilmeyen 28.815,51 TL için tamamlama harcını 06.03.2015 tarihinde yatırdıklarını, belirsiz alacak davası olarak açılan davada harcını yatırarak bedel artırma talebinde bulunulabileceğini, bundan bağımsız olarak HMK’nun 176. maddesi gereği ıslah yapma hakkının da mevcut olduğunu, mahkemece davacının ıslah dilekçesi ve bedel artırım talebi esas alınarak bir karar vermesi gerektiğini, 28.03.2016 tarihli ıslah dilekçesi verildikten sonra yerel mahkemenin ilk kararının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 14.02.2020 tarih ve 2018/678 E. – 2020/162 K. Sayılı ilamı kaldırılması sonrası yapılan yeni yargılamada, aktüerya bilirkişisinin 04.02.2021 tarihli raporuna binaen 09.02.2021 tarihinde talep arttırım dilekçesi verildiğini, yapılan bedel arttırım işleminin Yargıtay uygulamasına uygun olduğunu, bilirkişi raporları eksik incelemeye dayalı ve hatalı olduğunu ödemenin tazminattan düşülmesi sırasında hatalı yöntem uygulandığını ileri sürmüştür.
Davalı …Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; BAM kararı sonrasında yapılan yargılamada kusur durumuna yönelik ….. rapor aldırılarak 2021 yılı asgari ücret üzerinden hesap raporu tanzim edilerek dosyanın yeniden karara çıkarıldığını, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kaldırma kararı doğrultusunda öncelikle kusur oranlarının oransal dağılımını gösterir hesap raporunun dosyaya kazandırılması gerekirken bu doğrultuda rapor alınmadığını, davalının ancak sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu halde yerel mahkeme tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararının dikkate alınmadığını, kaldırma kararı doğrultusunda öncelikle kusur oranlarının oransal dağılımını gösterir hesap raporunun dosyaya kazandırılması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde zararının müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmediği için davalının sorumluluğunun kusuru oranında olduğunu, davacını zararının ödeme tarihindeki veriler doğrultusunda karşılanıp karşılanmadığına dair bilirkişi raporu alınmadığını, davacıya 04.09.2012 tarihinde 48.036,69 TL ödeme yapıldığını, ödemenin sigortalı araç sürücüsü …’nun %25 kusuruna göre yapıldığını, bu ödeme ile davacı yanın zararının karşılandığını, kusur oranına göre davalının kendi sorumluluğu kadar ödeme yaptığını, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kaldırma kararı öncesi alınan ve davacı yanca istinafa konu edilmeyen bilirkişi raporundaki hesaplamaya esas alınan unsurların davalı açısından usulü kazanılmış hak olduğunu, ilk karara karşı davacının sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminat tutarına ve dolayısı ile hesap unsurlarına ilişkin istinaf başvurusu olmadığını, bu durumun davacının Bölge Adliye Mahkemesi bozma kararından önceki raporda bulunan, zarar miktarını kabul ettikleri anlamına geldiğini, bozmadan önce alınan hesap bilirkişi raporundaki verilerin benimsenmesi gerekirken yeniden hesap yapılarak 2021 tarihli asgari ücretin esas alınmasının hukuka ve kanuna aykırılık teşkil ettiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Taraf vekillerinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın daha önce meydana gelen kaza nedeniyle araç dışında beklemekte olan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek maddi tazminat talep etmiştir.
Mahkemece 21.11.2017 tarih, 2014/166 E – 2017/925 K. sayılı karar ile davanın kısmen kabulü ile 6.002,55 TL geçici iş görmezlik, 54.490,94 TL sürekli iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 60.493,49 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı … şirketi tarafından istinaf edilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, 22. Hukuk Dairesi’nin 14.02.2020 tarih ve 2018/678 E. – 2020/162 K. sayılı kararı ile ceza dosyası kapsamı esas alınarak meydana gelen kazada davalı … şirketine sigortalı araç işleteni ve davacının kusur oranlarının uzman bilirkişi heyeti tarafından belirlenerek, davalı … şirketi tarafından yapılan ödemeler de dikkate alınarak tazminat tutarının belirlenmesi gerekirken, oransal kusur belirlemesi yapılmadan, bu husustaki deliller toplanmadan karar verilmiş olması nedeniyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Bölge Adliye Mahkemesi kararından sonra kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi heyetinden 11.12.2020 tarihli rapor alınmış, raporda oransal kusur belirlenmeden davalıya sigortalı araç sürücüsünün tali, dava dışı … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu belirlenmiş, mahkemece davacının zararın belirlenmesi için 2021 yılı asgari ücret esas alınarak yeniden hesaplama yapılması için aktüer raporu alınmış, aktüer raporuna göre davacı vekili tarafından verilen talep arttrım dilekçesi ile 6.002,55 TL geçici işgöremezlik, 137.136,86 TL sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili için ıslah edilmiş, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olduğu, iki kez talep arttırımda bulunulamayacağı gerekçesi ile ilk ıslah dilekçesine göre 6.002,55 TL geçici, 67.355,73 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere 73.358,28 TL tazminata hükmedilmiştir.
1-Mahkemece verilen ilk kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının oransal olarak belirlenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesi kararı gereği yerine getirilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-Mahkemece 21.11.2017 tarih, 2014/166 E. – 2017/925 K. sayılı kararı ile davacının yaralanması nedeniyle belirlenen 6.002,55 TL geçici iş görmezlik zararı, 54.490,94 TL sürekli iş görmezlik zararı olmak üzere toplam 60.493,49 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu ilk karara karşı davalı …Ş. tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılması üzerine ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı, davacı tarafından ilk hükme ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvuru yapılmadığı, davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurusunun kabul edilerek kararın kaldırılmasına karar verildiğine göre artık ilk karar ile hükmedilen miktar yönünden davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğundan bu miktardan daha fazla tazminata hükmedilmeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Ankara Bölge Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 14/02/2020 tarih ve 2018/678 Esas, 2020/162 Karar sayılı kararı gereğince inceleme yapılmamış olması ve ilk karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına kaldırıldığı ve davalı aleyhine ilk karar ile hükmedilen miktardan daha fazlaya hükmedilemeyeceği gözetilmeden davalı aleyhine karar verilmiş olması doğru olmadığından davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine davacı vekilinin istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.