Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1412 E. 2021/1783 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2021
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 04/02/2016 tarihinde davacı yönetimindeki motosiklet ile seyrederken, davalıya ZMSS poliçeli …… plakalı araç sürücüsünün yolun orta kısmında sürekli şerit çizgisi olmasına rağmen sola dönüş yaptığı esnada geriden gelen davacı yönetimindeki araçla çarpıştıklarını ve davacının kaza sonucu ağır yaralandığını, sağ kol dirseğinden ameliyat olduğunu ve platin takıldığını, vücut bütünlüğünün bozulduğunu belirterek geçici iş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı ile çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zarar ve ……. tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve bakıcı giderleri için şimdilik (geçici iş göremezlik gideri 25,00 TL, sürekli iş göremezlik için 25,00 TL, bakıcı giderleri için 25,00 TL ve tedavi giderleri için 25,00 TL olmak üzere) 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 04/02/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) davalıdan tahsilini talep etmiş; 06.02.2017 tarihli artırım dilekçesi ile 5.242,77 TL geçici iş göremezlik, 6.637,22 TL bakıcı gideri ve 2.000,00 TL tedavi giderinin davalıdan tazminini istemiş; 12.08.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 3.902,97 TL geçici iş gücü kaybı, 6.847,18 TL sürekli iş gücü kaybı, 3.902,97 TL bakıcı gideri, 1.500,00 TL tedavi giderinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın 19/09/2015-16/09/2016 tarihleri arasında davalı şirkete ZMMS kapsamında sigortalı olduğunu, sözkonusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000,00 TL olduğunu, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminattan sorumlu olduklarını, geçici iş göremezliğe ilişkin talebin teminat kapsamında olmadığını, kusur, maluliyet durumunun belirlenmesi ve tazminat hesabı yapılması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, Makine Mühendisi kusur bilirkişisi raporunda, davalıya sigortalı kamyonet sürücüsünün asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, tescilsiz motosiklet sürücüsü davacının ise tali ve %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, maluliyet raporu düzenlendiği, aktüer ve adli tıp uzmanı bilirkişiden rapor alındığı, %25 oranında kusurlu bulunan davacının dava konusu kaza nedeniyle yaralanmasından kaynaklı geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri, fatura edilmiş belgeli ve fatura edilemeyen tedavi gideri zararı toplamının 10.724,99 TL olduğu, davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin tamamını (8.909,99TL) davalı şirketten, faturalı tedavi gideri olan 420,00TL …’dan, fatura edilemeyen tedavi gideri 2.000,00TL’yi ise davalı şirketten isteyebileceği, 07/02/2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini bilirkişi raporları doğrultusunda ıslah ettiği mahkemece önceki kararda, davacının davasının ıslah uyarınca kısmen kabulü ile; davacının geçici iş göremezliği sebebiyle 5.242,77 TL maddi tazminatın, bakıcı giderlerinden doğan 6.637,22 TL ve … tarafından ödenmeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan 2.000,00 TL olmak üzere toplam 10.304,99 TL maddi tazminatın poliçe limiti ile sınırlı olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verildiği, hükmün Ankara BAM 22. HD’nin 22/11/2018 ………. sayılı ilamıyla kaldırıldığı, kaldırma kararı uyarınca Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan aldırılan maluliyet raporu ile davacının tüm vücut engellilik oranının %1 (yüzdebir) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, … Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen raporda ise kaçınılmaz tedavi giderinin 2.000 TL olacağı, iyileşme süresinin 4 ayı bulacağı bu süre zarfında 2 ay bir başkasının bakımına muhtaç olduğunun belirtildiği, aktüer bilirkişi marifetiyle davacının maddi tazminat taleplerinin hesaplandığı, davacı vekilinin 12/08/2020 tarihli dilekçesi ile tazminat talebine konu miktarlar yönüyle davayı ıslah ettiği anlaşılmakla; davacının maddi zararlarının tazmininde davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek; davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 6.872,18 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.902,97 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.500,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri tazminatı ve 1.951,48 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 14.226,63 TL tazminatın, davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, 16/03/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, bakıcı gideri tazminatına ilişkin 1.951,48 TL istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davacı lehine sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin usulü kazanılmış hak gereği hukuka aykırı olduğunu, davacının istinafı olmadığından, ilk maluliyet raporundaki veriler, asgari ücret verisi ile TRH 1.8 teknik faiz hesaplama metodu yönünden kararın kesinleştiğini ve daha yüksek maluliyet oranı üzerinden hesaplama yapılmasının usulü kazanılmış hak gereği mümkün olmadığını, önceki hükmün sadece davalı sigorta şirketi tarafından istinaf edildiğini, kararın sigorta lehine kaldırıldığını, davacının istinafının bulunmaması sebebiyle de usuli kazanılmış hak gereğince işbu raporda da kaldırma kararı öncesi alınan rapordaki verilerin esas alınması gerektiğini, aksi durumda dosyayı sadece davalı şirketin istinaf etmesinin ve lehe karar almasının değişen asgari ücretler karşısında ekonomik olarak yararından çok zararı olacağını (Yargıtay 17. HD.’nin 14.01.2021 tarih 2020/2598 E. 2021/34 K. sayılı ilamı), dolayısı ile işbu hesap raporunda 2017 asgari ücret verilerinin TRH 1.8 teknik faiz hesaplama yönteminin kullanılması gerektiğini, davacının BAM kararı öncesi alınmış olan maluliyet raporundaki orana ve hesap raporuna itirazı bulunmadığı için de, davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunu, bu sebeple ilk karardaki miktarın daha üzerinde bir miktara hükmedilmesinin hukuken mümkün bulunmadığını, yeni alınan maluliyet raporunda oranın aleyhlerine arttığını ve yeni oran ile tazminat hesabı yapıldığını, yukarıda açıklanan nedenlerle işbu hesap raporunda ancak eski maluliyet raporundaki oranın esas alınabileceğini, Kaldırma kararı öncesinde alınan maluliyet raporuna göre kalıcı maluliyet de söz konusu olmadığından sürekli iş göremezlik yönünden hesaplama yapılamayacağını (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14455 Esas, 2017/7655 Karar; aynı daire 2015/3253 Esas, 2017/9419 Karar; 2015/10058 Esas, 2018/4639 Karar; 2015/12543 Esas, 2018/8251 Karar sayılı ilamları), kabul anlamına gelmemek üzere; sonuç olarak işbu raporda kaldırma kararı öncesindeki maluliyet raporu esas alınarak ve sürekli iş göremezlik zararının oluşmadığı gözetilerek hüküm kurulması gerekmekte iken; lehlerine usuli kazanılmış haklar gözetilmeden ilk karardaki tutarın üzerine çıkarak hüküm kurulmasını da hukuka aykırı olduğunu, davacı vekilinin ilk olarak 02/02/2017 tarihinde bedel artırım yaparak taleplerini artırdığını ve bu miktarlardan karar verildiğini, davacı yanın 12.08.2020 tarihli ikinci talep artırım dilekçesiyle ise sanki daha önce hiç taleplerini artırmamış gibi dava açılış miktarları üzerinden artırıma gittiğini, bunun ve mahkemece ikinci talep artırım dilekçesinin dikkate alınmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının, kaldırma kararı öncesinde 06.02.2017 tarihindeki talep artırımında geçici iş göremezliğini 5.242,77-TL’ye, bakıcı giderini 6.637,22-TL’ye ve tedavi giderini 2.000,00-TL’ye yükselttiğini, 12.08.2020 tarihli ikinci talep artırımda sıfırdan talep artırım yaparak sürekli iş göremezliğini 6.847,18-TL’ye, geçici iş göremezliğini 3.902,97-TL’ye, bakıcı giderini 3.902,97-TL’ye ve tedavi giderini 1.500,00-TL’ye yükselttiğini, bu durumda davacının aslında taleplerini azalttığını, geçici iş göremezlik talebinin 1.339,80-TL, bakıcı giderinin 2.734,25-TL ve tedavi giderinin 500,00-TL azaltıldığını, bunun hukuken mümkün olmadığını, davacının ikinci talep artırımının yok sayılması ve lehlerine daha fazla ret vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini,“geçici iş göremezlik zararı”, “bakıcı giderleri” ve “tedavi giderlerinin” poliçe teminatı kapsamında olmadığını,tedavi gideri adı altında 2.000,00-tl harcandığı gibi farazi bir değerlendirmede bulunulmasını kabul etmediklerini, tedavi gideri yönünden… bilirkişi hekim raporunun tamamen farazi, dayanaksız bir şekilde düzenlendiğini, hiçbir somut veri ortaya konulmaksızın bir takım afaki çıkarımlarda bulunarak fatura edilmemiş tedavi masraflarının 2.000,00-TL olduğuna kanaat getirildiğini, hiçbir bilimsel veri ve hukuki temel kullanılmadığını, tedavi giderlerinin tazmin kapsamında olması için kalem kalem belirtilmesi ve bu giderlerin makbuzlarının sunulması gerektiğini, ayrıca faturalandırılsa dahi bu giderlerin …’nın sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle geçici iş göremezlik, bakıcı giderleri ile tedavi giderlerine karşılık olarak aleyhlerine hükmedilen tutarları kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, karşı aracın trafik sigortası şirketinden geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı ve belgesiz tedavi giderine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi vekili geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve belgesiz tedavi giderinin teminat kapsamında olmadığını, bu giderlerden …’nın sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesinin gerekir.
6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, tedavi gideri bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, belgesiz tedavi gideri, bakıcı gideri ve geçici iş görmezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin tedavi, bakıcı gideri ve geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve tedavi, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı bu zararlarını davalı sigorta şirketinden talep edebilir. Genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının …’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır. (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.) Buna göre, davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı ve belgesiz tedavi giderinin teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebi doğru görülmediği gibi, davacının yaralanmasının niteliği, yaralanma durumu, tedavi süreci, bu süreçte yapılması gerekli zorunlu tedavi harcamalarının tamamını belgelendirmesi mümkün olmadığından, konusunda uzman bilirkişi tarafından bu hususlar gözetilerek hesaplanan tedavi giderinin belirlenmesine ilişkin istinaf talebi de yerinde görülmediğinden davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin usulü kazanılmış haklara ilişkin istinaf talebine gelince; mahkemece 28.04.2017 tarihli, 2016/95 Esas – 2017/303 Karar sayılı önceki kararda davanın kısmen kabulü ile 5.242,77 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 6.637,22 TL bakıcı gideri, 2.000,00 TL belgesiz tedavi gideri olmak üzere toplam 10.304,99 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; bu hükme karşı sadece davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Ankara BAM 22. Hukuk Dairesinin 22.11.2018 tarih ve…… sayılı kararı ile hükmün belirtilen sebeplerle kaldırılmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemenin hükmüne esas alınan maluliyet, kusur, tedavi gideri ve tazminat hesabına ilişkin raporda davacının sürekli maluliyeti bulunmadığı, 4 ay geçici iş göremezlik ve bir başkasının bakımına ihtiyaç süresi olduğu, 2.000,00 TL belgesiz tedavi gideri bulunduğu, geçici iş görmezlik zararının 5.242,77 TL, bakıcı giderinin 6.637,22 TL olduğu, tedavi gideri ile birlikte toplam zarar 14.299,99 TL olup, davalının %75 kusur oranına isabet eden kısmın 10.724,99 TL olacağı belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde her bir zarar kalemi için şimdilik 25,00’er TL tazminat talep edilmiş, 06.02.2017 tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilen toplam 100,00TL(25,00TL sürekli iş görmezlik talebi dahil) 10.204,99 TL daha artırılarak, 10.304,99 TL maddi tazminatın tahsili istenmiştir. Aslında bilirkişilerce hesaplanan tazminatların, davalının sigortalısının kusuruna isabet eden kısmı 3.932,07 TL geçici iş göremezlik, 4.977,91 TL bakıcı gideri, 1.500,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 10.409,98 TL olup, mahkemece her ne kadar hüküm fıkrasında ayrı ayrı belirtilen 6.637,22 TL bakıcı gideri, 5.242,77 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 2.000,00 TL tedavi gideri toplamı 13.879,99 TL olsa da, davacı vekilinin artırım dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak toplam 10.304,99 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Ankara BAM 22. HD’nin kaldırma kararından sonra yeniden esasa alınan dosyada, davacının maluliyetine ilişkin İstanbul ATK 2. İhtisas kurulunca düzenlenen raporda özürlülük ölçütü yönetmeliği gereğince davacının %1 oranında engellilik oranı bulunduğu, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş, bakıcı ihtiyacı yönünden hükme esas alınan …… Hastanesince düzenlenen raporda davacının yaralanması sebebiyle 2 ay bir başkasının bakımına ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Yeni duruma göre alınan tazminata ilişkin bilirkişi raporunda, davacı yönünden 4 ay için, davalı tarafa isnat edilen kusur oranı da gözetilerek 3.902,97 TL geçici iş göremezlik, 6.872,18 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.500,00 TL tedavi gideri, 4 ay için 3.902,97 TL bakıcı gideri tazminatı (dosyada …… Hastanesince düzenlenen raporda 2 ay bakıcı ihtiyacı belirlendiğinden bunun ½ si 1.951,48 TL’dır.) hesaplanmıştır. Davacı vekili tarafından bu kez yeni tazminat raporuna göre 12.08.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 3.902,97 TL geçici iş göremezlik, 6.872,18 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.500,00 TL tedavi gideri, 3.902,97 TL bakıcı giderinin davalıdan tazmini istenmiştir.
Önceki hüküm taraflardan sadece davalı sigorta şirketi tarafından istinaf edilmekle, davalı sigorta şirketi lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bir başka ifade ile önceki hükümde verilen tazminatlardan daha fazlasına ya da bir başka tazminata karar verilemez. Yeni tespit edilen duruma göre de davalı lehine uygulama yapılması gerekir. Zira davacı taraf hükmü istinaf etmediğinden, önceki hükümde verilen tazminattan fazlasını yada lehine hükmedilmeyen tazminatı artık talep edemeyeceği gibi artırım dilekçesinde daha fazla talep ettiği zarar kalemlerini ıslah dilekçesi ile azaltamaz, aksi halde artırım dilekçesinde talep ettiği fazla kısımdan feragat ettiğinin kabulü ile davalı taraf lehine red vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemenin taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakları gözeterek hüküm tesis etmesi gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece önceki hükümde davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığına dair rapora göre reddine karar verilen sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesi, 1.500,00 TL belgesiz tedavi gideri, 3.902,97 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 2 ay için 1.951,48 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 7.354,45 TL tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, sürekli iş göremezlik tazminatı ile fazlaya ilişkin bakıcı gideri tazminatının reddine karar verilmesi ve bu hale göre taraflar lehine vekalet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi usulü kazanılmış haklar dikkate alınmadan hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının Dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda 2 numaralı bentte açıklandığı üzere davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Konya 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.02.2021 gün ve ……Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre; HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-DAVACININ MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ ile, 3.902,97 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.500,00 TL kaçınılmaz belgesiz tedavi gideri tazminatı ve 1.951,48 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 7.354,45 TL tazminatın, davalı Sigorta Şirketinden ZMSS poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere 16/03/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,davacının 6.872,18 TL sürekli iş görmezlik tazminatı talebi ile bakıcı gideri tazminatına ilişkin 1.951,48 TL isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 502.38 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 118,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 383.42 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 152,46 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.350,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 687,00 TL adli tıp fatura gideri, 1.570,00 TL… Hastanesi fatura bedeli, 706,00 TL … Tıp Fakültesi Hastanesi fatura bedeli, 466,30 TL TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 4.959,30 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 2231.68 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 106,00 TL yargılama giderinin, davanın reddine karar verilen kısmı üzerinden hesaplanan 58.30 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden,davanın kabul edilen kısmı üzerinden yürürlükte bulunan AAÜT’nın 13/1 maddesi gereğince tespit ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı sigorta şirketi dava ve duruşmalarda kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT’nın 13/1-3 maddesi gereğince tespit ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan 243.00 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan 150.00TL istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın davalıya iadesine,
5-Kararın tebliği,kesinleştirme,harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.