Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1392 E. 2021/1547 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2021
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/09/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılardan sürücüsü ve işleteni … olan aracın, sürücüsü ve işleteni davacı … olan araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle davacı aracının büyük oranda zarar gördüğünü, ayrıca araç içinde bulunan davacı … ve …’ın yaralandığını, …’ın sol bacağının ve göğüs kemiğinin kırıldığını, tedavisinin halen devam ettiğini, ruhsal sorunlar yaşadığını, davacıların araçta meydana gelen hasar nedeniyle hem maddi hem de manevi zarara uğradıklarını, davacı …’ın yaralanmasından dolayı şikayetçi olduğunu, ancak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın….sayılı kararı ile takipsizlik kararı verildiğini, verilen kararın yanlış olduğunu belirterek şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminat (1.000.00 TL’sı değer kaybı, 1.000,00 TL’sı araç mahrumiyeti zararı, 400,00TL …’nın, 400,00 TL …’in yaralanması nedeniyle cismani zarar, 200,00 TL …’nın yeni işe başlayamaması nedeniyle olmak üzere) ve 10.000,00 TL manevi tazminatın (4.000,00 TL … için, 3.500,00 TL … için, 2.500,00 TL … … için) faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …’a ait aracın hasar onarım bedelinin karşılandığını, araçtaki kazanç kaybının dolaylı zarar olup davalıdan istenemeyeceğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispata muhtaç olduğunu, davacıların kaza nedeni ile elde ettiği gelir var ise hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, davacılardan maluliyet iddiasında bulunanların maluliyetlerinin ispata muhtaç olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini, olayın oluş şeklinin doğru olduğunu, kırmızı yanmadan evvel yeşil lambanın yanıp sönerek sinyal verdiğini ve yol da boş olduğu için karşıya geçme sırasında kazanın meydana geldiğini, kaza sonucu davacı olan …’ın şahsına karşı hakaretlerde bulunduğunu, kavşakta olan olayda arabaların hızının 30-40 km civarında olmasından dolayı sadece maddi hasarın meydana geldiğini, önce iki tarafın da davacı olmadığını, olaydan sonra davacıları ziyarete gittiğini, hasarı sigortanın karşıladığını, aracın fiyatında düşme olursa telafi edeceğini söylediğini, davacının 50.000,00 TL talep ettiğini, kendisinin de buna sıcak bakmadığını, iş gücü kaybını gerektirecek yaralanmanın söz konusu olmadığını, maddi zararın sigorta tarafından karşılandığını, olayda kız çocuğunda çizik dahi olmadığını, davacı …’ta da hafif darp eziklerinin olduğunu, davacının bunu fırsat bilerek amacının para koparmak olduğunu, bu nedenlerle davayı kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, davacıların davasının; …’ın aracındaki değer kaybı ve aracın kullanılamamasından doğan kazanç kaybı, ikame araç bedeli, davacı …’ın maluliyeti nedeni ile uğradığı maddi zarar, davacı …’ın maluliyeti nedeni ile uğradığı maddi zarar, tüm davacıların uğradığı manevi zarar olarak anlaşıldığı ve bu kapsamda yargılamaya devam edildiği, görevsiz mahkemede alınan bilirkişi raporunda, davalı …’nın kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğu, davacı …’ın ise kural ihlalinin bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği, davacı …’ın aracındaki değer kaybı ve aracın kullanılamamasından doğan kazanç kaybı-ikame araç bedeli yönünden görevsiz mahkemede alınan bilirkişi raporunda, davacının aracındaki değer kaybının 1.000,00 TL ve aracın kullanılamaması nedeni ile onarımda kalması gereken sürenin 7 gün olup, bu süredeki kazanç kaybının (ikame araç bedelinin) 350,00 TL olduğunun belirtildiği, değer kaybı gerçek zararlar arasında olup, bu zarardan hem sürücü-işleten … hem de davalı … şirketinin sorumlu bulunduğu, ikame araç bedeli-kazanç kaybının ise yansıma zarar olup, ZMMS poliçesinin yansıma zararlar için teminat sunmadığı, davacı …’ın maluliyetine ilişkin rapor alındığı, kaza tarihi itibari ile Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği’ne göre … … alınan raporda, davacı …’ın (1) ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı, (1) hafta süreyle bakıcı ihtiyacının/yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, vücut genel çalışma gücünden % 6,2 oranında kaybettiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı … yönünden aynı hastaneden alınan raporda psikiyatrik muayene ve psikometrik değerlendirmeler sonucunda; anne ve çocuğun ifadeleri arasında tutarsızlık olduğu, bununla birlikte bu süreçte tedavi arayışlarının bulunmadığı, herhangi bir ilaç tedavisi almadığı, hastaneye araç ile geldiği, uzun yola gidebildiği (Antalya’ya araçla tatile gitmek vb.) günlük rutinine devam ettiği, uyku – iştahının normal olduğunun öğrenildiği, halihazırda işlevselliğini etkileyecek düzeyde herhangi psikopatoloji saptanmadığı, sonuç olarak kazadan sonra sergilediği belirtilen bulguların kaza ile illiyet bağı içerisinde değerlendirilebileceği, ancak halihazırda daha önce belirtilen … Stres Bozukluğu tanılarını karşılamadığı yönünde tıbbi kanaat bildirildiği, henüz aktüer raporu alınmadan önce davalı … tarafından davacı …’a ödeme yapılmış olması nedeni ile davacı vekilinin16/02/2021 tarihli celsede davacı … yönünden sigorta şirketi aleyhindeki maddi tazminat davasından feragat ettiği, davadan feragat yetkisinin olduğu, TBK’nun 166. maddesi gereğince, müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödemenin, tüm borçluların ödeme oranında borçtan kurtulması sonucunu doğurduğu, ayrıca TBK’nun 168/2 maddesi gereğince alacaklının, diğerlerinin zararına olarak müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde, bu fiilin sonuçlarına şahsen katlanacağı, müteselsil sorumlulardan birisi hakkındaki davadan feragat beyanının, diğer müteselsil borçlular yönünden de teselsülen feragat niteliği taşıdığı ve böylece diğer müteselsil sorumluların da (davalı borçlular) sorumluluktan kurtulmuş oldukları, bu nedenlerle davacı vekilinin, tüm davalılar yönünden maddi tazminat talebinden feragat ettiğinin kabulü gerektiği, izah edilen nedenle davacı …’ın hem davalı … hem de davalı … aleyhindeki maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine karar vermek gerektiği, işbu davada davacı vekilinin, davalı … şirketinin dava tarihinden sonra ödemede bulunmuş olması nedeniyle davadan feragat ettiği ve müşterek ve müteselsil sorumluluk gereği feragatin diğer davalı açısından da sonuç doğurduğu, davalı … ile birlikte davalı işleten/sürücü …’nın da dava açılmasına sebebiyet verdiği, davacının dava tarihinde dava açmakta haklı olduğu, davacının feragat beyanının davanın esasından (özünden) feragat değil, davalı … tarafından davanın açılmasından sonra yapılan ödemeden dolayı maddi tazminat talebinden vazgeçmeye ilişkin olduğu, bu nedenle kendini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine vekalet ücreti takdir edilmediği, Davacı …’ın maluliyeti nedeni ile uğradığı maddi zarar yönünden; davacı vekilinin 28/12/2018 tarihli talep açıklama dilekçesi ile davacı … için 400,00 TL maluliyet tazminatı talep ettiği, bu hususta alınan rapora göre adı geçen davacının kazadan sonra sergilediği belirtilen bulguların kaza ile illiyet bağı içerisinde değerlendirilebileceği ancak halihazırda daha önce belirtilen … stres bozukluğu tanılarını karşılamadığı yönünde tıbbi kanaat bildirilmekle, kaza nedeni ile maluliyetini ispat edemediğinden davacının sübut bulmayan maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerektiği, tüm davacıların uğradığı manevi zarar yönünden yapılan incelemede, davalı … kazaya % 100 oranında kusuru ile sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısı olup, ZMMS poliçesinin manevi tazminat talepleri yönünden teminat sağlamadığı, bu nedenle tüm davacıların davalı … Şti aleyhindeki manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine karar verildiği, davalı … yönünden yapılan değerlendirmede ise; davaya konu kazada davalının % 100 oranında kusurlu olduğu, yapılan sosyal ekonomik durum araştırmalarında, davacı …’ın lise mezunu ve ev hanımı olduğu, gelirinin olmadığı, davacı …’ın lise mezunu işçi olduğu ve asgari ücretle çalıştığı, eşi ve iki çocuğu ile birlikte kirada oturduğu, aylık 450,00 TL kira ödemesi olduğu, kazaya karışan araçtan başkaca adına kayıtlı mal varlığının olmadığı, davalı …’nın …….. bilgisayar teknikeri olarak çalıştığı, aylık 2.500 TL civarında gelirinin olduğu, evli olduğu, eşinin ev hanımı olduğu, çocuklarının evli olduğu, oturduğu evin kira olduğu, aylık 300,00 TL kira bedeli ödediği, adına kayıtlı kazaya karışan araçtan başka menkul malının olmadığının belirlendiği, davacıların kaza nedeniyle yaralanması ve duydukları üzüntü nedeniyle manevi tazminat davası açma hakları olduğu, dosya kapsamı ve tüm deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıların manevi zarara uğradığı, davacıların uğradığı manevi zararın niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ekonomik durumları, paranın alış gücü göz önüne alındığında davacılar lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, davacı …’ın tüm davalılar aleyhindeki maddi tazminat davasının feragat nedeni ile ayrı ayrı reddine, davacı …’ın tüm davalılar aleyhindeki maddi tazminat davasının sübut bulmaması nedeni ile reddine, davacı …’ın davalı … aleyhindeki araç kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacı …’ın davalı … aleyhindeki araç kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 350,00 TL’nın 10/08/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacı …’ın davalılar aleyhindeki değer kaybına ilişkin maddi tazminat talebinin kabulü ile 1.000,00 TL’nin davalı … şirketinden 09/01/2015 dava tarihinden itibaren ve davalı …’dan 10/08/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, tüm davacıların davalı … Şti aleyhindeki manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine, davacı …’ın davalı … aleyhindeki manevi tazminat davasının kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın 10/08/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı …’ın davalı … aleyhindeki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın 10/08/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, Davacı …’ın davalı … aleyhindeki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın 10/08/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar … ve … … için talep ettikleri manevi tazminatların kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, tamamen kabulü gerektiğini, ayrıca davalı … aleyhinde açılan manevi tazminatların reddine karar verilmesi nedeniyle her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiğini, bu kararın yanlış olduğunu, zira davalı … şirketinden manevi tazminat taleplerinin olmadığını, sigorta şirketinin maddi tazminatlar yönünden davalı gösterildiğini, aleyhinde manevi tazminat davası olmayan davalı … yönünden manevi tazminat davalarının reddine ve lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece taleplerini açıklamak için taraflarına verilen süre nedeniyle 27.11.2018 tarihli dilekçe ile her bir davacı için talep edilen manevi tazminat miktarının açıklandığını ve davalı … şirketinden manevi tazminat talepleri olmadığını, görevsiz mahkemece de manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verildiğini, sigortacının manevi tazminatla sorumlu olmadığının bilindiğini, açıklama istendiğinde sigortacıdan manevi tazminat istenmediğini ve sigorta şirketi ilke yargılama sırasında ibralaşılması nedeniyle mahkemece böyle bir talebin değrerlendirilmemesi gerektiğini, manevi tazminat talebi olmadığından ibrada bundan söz edilmediğini, feragat edilen tarafla ilgili yeniden hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybı, araç mahrumiyeti zararı ile davacılar … ve …’in yaralanması nedeniyle cismani tazminat ve tüm davacılar yönünden manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı taraf, karşı aracın sürücüsü ve aynı zamanda işleteni ile ZMSS şirketidir. Davacılar vekilinin istinaf talebinin, davacılar … ve … … yönünden hükmedilen manevi tazminatların miktarına, davalı … aleyhinde manevi tazminat davası açmadıkları halde, sanki davalı sigortacıdan da manevi tazminat talep edilmiş gibi bu davalı hakkında manevi tazminatların reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ve manevi tazminatların reddi sebebiyle davalı … lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin olması nedeniyle maddi tazminatlara ilişkin inceleme yapılmamıştır.
Davaya konu kazada davalı sürücünün %100 oranında kusurlu bulunması, davacı …’in olayda kusurunun bulunmaması, davacı …’nın hükme esas alınan maluliyetine ilişkin raporda % 6.2 oranında sürekli maluliyeti olduğunun, iyileşme süresinin 1 ay olduğunun, bir hafta süre ile bir başkasının bakımına muhtaç olacak şekilde yaralandığının belirlenmesi, davacı …’in davaya konu trafik kazası nedeniyle geçici yada sürekli maluliyeti bulunmadığının tespit edilmesi, davacı …’in kaza sonucu yaralanmasının olmaması ve bu hususta talepte bulunmaması, dava dilekçesi ve davacılar vekili tarafından verilen açıklama dilekçelerinden net olarak davacı … yönünden kendi yaralanması için mi, yoksa annesi olan diğer davacı …’nın yaralanması için mi manevi tazminat talep edildiği kesin şekilde anlaşılamıyor ise de, bu hususta istinafa gelenin sıfatı ve davalı tarafın istinaf talebi olmaması nedeniyle TBK’nın 56/2 maddesi hükmü gereğince, talebin davacı …’nın yaralanması nedeniyle olduğunun kabulüne, kusur ve maluliyet yönünden alınan raporların, dosya kapsamına, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunması, yöntemine uygun şekilde düzenlenmeleri, kazanın10.08.2014 tarihinde gerçekleşmesi, davacılar … ve … … yönünden hükmedilen manevi tazminat miktarının, kazanın oluş şekli, kaza tarihi, davacı …’nın yaralanma derecesi, sürekli ve geçici iş göremezlik durumu, bakıcı ihtiyacı süresi, davacıların maruz kaldığı acı, elem, üzüntü, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, ceza ve mamelek hukukuna ilişkin tazmin amacının güdülmemesi, 22.06.1966 tarih,… sayılı YİBK kararındaki kriterler, manevi tazminatın amacı ve ölçütleri gözetilerek tayin ve takdir edilmiş olması ve mahkemenin gerekçesine göre adı geçen davacılar lehine yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarı makul bulunduğundan, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin davalı … aleyhinde manevi tazminat davası açmadıkları halde, davalı … lehine manevi tazminatın reddi nedeniyle vekalet ücreti hükmedildiğine ilişkin istinaf talebine gelince; dava dilekçesinde davacılar vekili herhangi bir ayrım yapmadan, davaya konu trafik kazası nedeniyle talep ettikleri maddi ve manevi tazminatların kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Dava dilekçesindeki taleplerini açıklaması hususunda beyanda bulunması için mahkemece davacılar vekiline süre verilmesi üzerine, davacılar vekili 27.11.2018 tarihli dilekçesinde dava dilekçesinde toplam miktarını gösterdiği maddi ve manevi tazminatları her bir davacı yönünden kuruşlandırmış olup, yine hangi tazminatı hangi davalıdan talep ettiğine dair açıklamada bulunmamıştır. Davacılar vekilince verilen 28.12.2018 tarihli açıklama dilekçesinde de 1.000,00TL cismani tazminatın kuruşlandırması yapılmıştır. Kaldı ki dava dilekçesinin netice-i talep kısmında açıkça manevi tazminatların davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edildikten sonra, açıklama dilekçesinde bu tazminatın sadece davalı araç sürücüsü ve işleteni olan …’dan tahsili talep edilmiş olsaydı dahi bu durum talep sonucunun daraltılması, bir başka anlatımla kısmen feragat anlamına gelip, o halde de davalı … yönünden manevi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine ve davalı … lehine feragat nedeniyle vekalet ücretine karar verilmesi gerekirdi. Bu nedenle mahkemece davalı … şirketinin manevi tazminattan sorumluluğu bulunmadığından, aleyhinde usulüne uygun şekilde açılan manevi tazminat davalarının reddine ve red sebebiyle ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunan her bir davacı aleyhine vekalet ücretine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta ise de, iş bu davanın önce Kayseri 6. AHM’de açıldığı, mahkemece yargılama yapılarak 17.02.2017 tarih, … Karar sayılı kararın verildiği, bu kararda sanki davalı … hakkında manevi tazminat davası açılmamış, sadece davalı …’dan manevi tazminat talep edilmiş gibi hüküm kurulduğu, dolayısı ile davalı … lehine manevi tazminat yönünden vekalet ücretine karar verilmediği, bu kararın sadece davacılar vekili tarafından istinaf edildiği, davalı … şirketinin istinaf talebi bulunmadığı, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucu 29.12.2017 tarih…. Karar sayılı karar ile davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve gerekli karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verildiği, bunun üzerine ilgili mahkemece verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi ve davacı tarafın talebi nedeniyle dava dosyasının Kayseri 1. ATM’ nin esasına alınıp, iş bu istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, Dairemizce kaldırılmasına karar verilen Kayseri AHM’nin 17.02.2017 tarih,….Karar sayılı önceki hükümde, davalı … lehine manevi tazminatların reddi sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmemesi ve o kararın sadece davacı tarafça istinaf edilmesinden dolayı davacı taraf lehine bu hususta usulü kazanılmış hak oluştuğundan, davalı … hakkında manevi tazminat davalarının reddine karar verilmesi doğru ise de, bu nedenle sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden, davacılar vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebi yerinde olup kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının Dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda 2 numaralı bentte açıklandığı üzere davacılar …, … ve …a velayeten … ile … vekilinin istinaf talebinin KABULÜ İLE, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.03.2021 gün ve … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davacı …’ın tüm davalılar aleyhindeki maddi tazminat davasının feragat nedeni ile ayrı ayrı reddine,
2-Davacı …’ın tüm davalılar aleyhindeki maddi tazminat davasının sübut bulmaması nedeni ile reddine,
3-Davacı …’ın davalı … aleyhindeki araç kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
4-Davacı …’ın davalı … aleyhindeki araç kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 350,00 TL’nin haksız fiil tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
5-Davacı …’ın davalılar aleyhindeki değer kaybına ilişkin maddi tazminat talebinin kabulü ile 1.000,00 TL’nin davalı … şirketinden dava tarihi olan 09/01/2015 tarihinden itibaren ve davalı …’dan haksız fiil tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Tüm davacıların davalı … Şti aleyhindeki manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine,
7-Davacı …’ın davalı … aleyhindeki manevi tazminat davasının kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davacı …’ın davalı … aleyhindeki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
9-Davacı …’ın davalı … aleyhindeki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi tarihi olan 10/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
10-Davalı … tarafından 02/05/2017 tarihinde Kayseri 8.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına ödenen 13.101,00 TL’nin hükmün infazı aşamasında dikkate alınmasına,
11-Davacı …’ın açmış olduğu maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 59,30 TL harcın davacıların başlangıçta peşin yatırdığı 222,01 TL peşin harçtan mahsubu ile peşin harcın 162,71 TL kaldığının tespitine,
12-Davacı …’ın açmış olduğu maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan ve mahsup sonucu 162,71 TL kalan harçtan mahsubu ile davacıların bakiye harcının 103,41 TL kaldığının tespitine,
13-Davacı …’ın açmış olduğu maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 92,21 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan ve mahsup sonucu 103,41 TL kalan harçtan mahsubu ile davacıların bakiye harcının 11,20 TL kaldığının tespitine,
14-Tüm davacılar için manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 546,48 TL harçtan yukarı bentte belirtilen 11,20 TL’nin mahsubu ile eksik 535,28 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
15-Davacılar tarafından yapılan başvurma harcı 27,70 TL, peşin harç 222,01 TL, istinaf başvurma harcı 85,70 TL, keşif harcı 206,30 TL, yargılama ve istinaf aşamasında yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri 595,60 TL, …. rapor ücreti 494,22 TL, keşif araç ücreti 80,00 TL, bilirkişi ücreti 300,00 TL olmak üzere toplam 2.011,53 TL’nin, davanın kabul ve red oranına göre 940,39 TL’sinin davalı …Ş.’nin sorumluluğu 100,57 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
16-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
17-Davacı …’ın feragat ile sonuçlanan maddi tazminat davasında gerek davacı ve gerekse davalı …Ş. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
18-Davacı …’ın kısmen kabul ile sonuçlanan maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalı …’nin sorumluluğu 1.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müşterek müteselsil alınarak davacıya ödenmesine,
19-Davacı …’ın kısmen red ile sonuçlanan maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen kısım üzerinden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı …Ş.’ye ödenmesine,
20-Davacı …’ın red ile sonuçlanan maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen kısım üzerinden 400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı …Ş.’ye ödenmesine,
21-Davacı …’ın davalı … aleyhindeki manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’a ödenmesine,
22-Davacı …’ın kısmen kabul ile sonuçlanan davalı … aleyhindeki manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
23-Davacı …’ın kısmen kabul ile sonuçlanan davalı … aleyhindeki manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
24-Davaya bakmaya görevli olmayan Kayseri AHM’nin 17.02.2017 tarih,….Karar sayılı önceki hükmünde, davalı … lehine manevi tazminatların reddi sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmemesi ve o kararın sadece davacı tarafça istinaf edilmesi nedeniyle davacı taraf lehine bu hususta usulü kazanılmış hak oluştuğundan,davalı … hakkında manevi tazminat davalarının reddi nedeniyle davalı …Ş. lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
25-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacılar tarafından yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara iadesine,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan toplam 81,50 TL istinaf yargılama giderinin, davalı taraftan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yatırılan 200.00 TL istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
5-Kararın tebliği,kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.