Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1385 E. 2021/1475 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2020
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/09/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … A.Ş. (…) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/10/2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki ve davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ tarafından yoldan çıkıp takla atarak devrildiğini, tek taraflı trafik kazası neticesinde araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacı …’in yaralanarak malul kaldığını, davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde tazminattan sorumlu olduğunu ve davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 31/10/2017 tarihli artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlikten kaynaklı zararını 5.531,94 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklı zararını 260.717,12 TL olarak istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın davalı … şirketi nezdinde 24/04/2014-2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının 268.000,00 TL ile sınırlı ve sigortalının kusuru oranında sorumlu olunduğunu, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, tüm dosya kapsamından; dava dışı sürücü … yönetimindeki aracın 06/10/2014 tarihinde direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi nedeniyle yoldan çıkıp devrilmesi sonucu oluşan kazada araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, sürücü …’ın hızını yol şartlarına göre ayarlamadığı, tek taraflı oluşan kazada tam kusurlu olduğu, davalı yanın kaza sebeplerinden olduğunu belirttiği istihap haddinin üzerinde yolcu taşınması ile ilgili … 06/03/2020 tarihli raporunda “kazaya etki eden araç aksamı olduğuna dair” herhangi bir tespit bulunmadığının bildirildiği, sürücünün sevk ve idare hatası göstererek direksiyon hakimiyetini kaybettiği, yol dışı kalıp takla attığı, %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği(Ankara Adli Tıp … Başkanlığının raporu, Trafik Tespit Tutanağı, Ceza dosyası, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar), davacının olayda AÜTF Başkanlığın’dan alınan 25/08/2017 tarihli raporda Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği esas alınarak yapılan değerlendirmede, vücudunda oluşan kırıklar ve hareket kısıtlılıkları vd yaralanmalar nedeniyle vücut çalışma gücünden %59,0 oranında kaybettiği, 6 ay iş göremezlik halinde kaldığının belirlendiği, raporun karar vermeye yeterli bulunduğu, Hesap Bilirkişisinin 19/10/2017 kök ve 12/12/2019 tarihli ek raporunda, Asgari Ücret dikkate alınarak ayrıca ev hanımı olan davacının aktif döneminde de AGİ’siz net Asgari Ücret üzerinden yapılan hesaplama sonucu 5.018,66 TL geçici iş göremezlik zararı, 244.331,45 TL sürekli iş göremezlik tazminatı tespit edildiği (toplam 249.350,11 TL), davalı tarafın davacının müterafik kusuru olduğu/emniyet kemeri takmadığı iddiası ile ilgili; davacının yolcu olarak bulunduğu otomobille ilgili Trafik Tespit Tutanağında emniyet kemeri ile ilgili kutucuğun “belirsiz-4” olarak kodlandığı, beyan ve tutanaklardan yolcuların araç içerisinden çıkarıldığının belirtildiği, dolayısı ile davacı yolcunun emniyet kemeri takmadığına ilişkin iddianın ispatlanamadığı, ayrıca davalı … vekilinin hatır taşıması iddiasında bulunduğu, sürücü …’ın davacı …’in babası olduğu, nüfus kaydı ve beyanlarla sabit olmakla hatır taşıması şartları da oluşmadığından bu iki durumla ilgili tazminattan indirim yapılmadığından bahisle davanın kısmen kabulü ile 244.331,45 TL sürekli işgöremezlik, 5.018,66 TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 249.350,11 TL iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, Islahla talep edilen fazla talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada istiap haddinin aşıldığının açık olduğunu, trafik kazası tespit tutanağından araçta 6 yolcu ve 1 sürücü olduğunun anlaşıldığını, aracın … olduğu dikkate alındığında, araca 7 kişi binmek sureti ile meydana gelen kazada istiap haddinin aşıldığını,İstiap haddinin üzerinde yolcu taşınan araçta seyahat etmesi nedeniyle davacının yaralandığını veya zararın arttığını, bu nedenle hükmedilecek tazminattan en az %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılmaması nedeniyle kararın bozulması gerektiğini(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi … sayılı kararı), istiap haddinin aşılmasının kazaya etkisinin araştırılması gerektiğini(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2018/4497 – K. 2020/326 – T. 3.2.2020 sayılı kararı), istiap haddinin aşılmasının kazanın meydana gelmesinde etkisinin denetime elverişli raporla tespit edilmeden oluşturulan yerel mahkeme kararının bu yönüyle hatalı olduğunu, mahkemece davacının emniyet kemeri takıp takmadığının belirsiz olması nedeniyle emniyet kemeri yönünden müterafik kusur indirimi yapılmadan hüküm kurulduğunu,
Kaza sırasında 4 kişilik araç içerisinde 7 kişi bulunduğu düşünüldüğünde davacının emniyet kemeri takmasının mümkün olmadığını, davacının takılması zorunlu olan emniyet kemerini takmamış olması nedeniyle hükmedilecek tazminattan en az %40 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini(Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 15.02.1993 gün ve …K. sayılı ilamı) belirterek bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan cismani (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı) tazminat istemine ilişkin olması, kazanın tek taraflı olarak gerçekleşmesi, dava dışı sürücünün olayda %100 oranında kusurlu olması, davacının araçta yolcu konumunda bulunması, kaza sonucu sürekli ve geçici iş göremezlik oluşacak şekilde yaralandığının, sürekli maluliyet oranı ve geçici iş göremezlik süresinin yöntemince belirlenmesi, davacı ev hanımı olduğundan AGİ’siz net asgari ücret üzerinden tazminat hesabının yapılması, araç sürücüsü ve işleteni olan …, davacının öz babası olmakla olayda hatır taşıması bulunmadığının anlaşılması, aracın sürücü dahil 5 kişilik istiap haddi olması, olay anında araçta sürücü dahil 7 kişi bulunmakta ise de bunlardan …. davacının reşit olmayan küçük çocukları olması, kazanın köyden ilçeye dönüşte gerçekleşmesi, kaldı ki bu hususta Ankara … … Başkanlığından alınan raporda kazaya etki eden araç aksamı olmadığının, kazanın sevk ve idare hatası nedeniyle direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu meydana geldiğinin, olayda sürücünün tamamen kusurlu olduğunun tespit edilmesi, yine davacının emniyet kemeri takmadığına ve bu nedenle yaralanıp, malul kaldığına dair dosyada delil olmaması, olaydan sonra yaralıların araç içinden çıkarıldığının belirlenmesi, davalı tarafın bu hususu somut delille kanıtlayamaması, bu nedenlerle tazminattan müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmaması ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda) davalı … şirketi vekilinin bu hususa ilişkin ve yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … A.Ş. den alınması gereken 17.033,11 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 4.257,76 TL nispi istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 12.775,35TL harcın davalı … şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın usulüne uygun şekilde taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 16.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.