Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1372 E. 2023/904 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1372 – 2023/904
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1372
KARAR NO : 2023/904
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2021
NUMARASI : 2018/201 Esas 2021/95 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 16/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.04.2017 tarihinde, davacının Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde hipodrom istikametine karşıdan karşıya geçmek isterken davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığını, davalı şirkete yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek belirsiz alacak davası olarak davacının iş göremezliği, yardımcı kişi ihtiyacı, ekonomik geleceğinin sarsılması zararı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL tazminatın 21.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 01.02.2021 tarihli açıklama dilekçesinde, dava dilekçesindeki tazminat miktarlarını 9.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 400,00 TL bakıcı gideri tazminatı, 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılması tazminatı olarak açıklamış, 22.12.2020 tarihli bedel artırım dilekçesinde, tazminat taleplerini, 299.252,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 10.797,07 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.775,50 TL bakıcı gideri olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğunu, kusur oranlarının İTÜ veya Karayolları Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, davacının Adli Tıp Kurumundan maluliyet oranını tespiti için rapor alınmasını, geçici iş göremezlik taleplerinden davacının sorumluğunun bulunmadığını, kazanç kaybı talebinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartlarına göre poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın meydan gelmesinde davacının %75, davalıya sigortalı araç sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp ABD Başkanlığından alınan rapora göre, davacıda %54 daimi maluliyet, 12 ay tıbbi iyileşme süresi, 4 ay bakıcı ihtiyacının belirlendiği, davacının işgöremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin hesaplanması için aktüerya raporu alındığı, Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile; Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla aktüer bilirkişi raporunda PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edildiği, 30.11.2020 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı sigorta şirketinin davacının zararından sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 299.252,06 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 10.797,07 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.775,50 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 311.824,63 TL tazminatın poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü 06.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, ıslah dilekçesine karşı süresi içinde zamanaşmı definde bulunduklarının mahkemece değerlendirilmediğini, dava açılmadan önce davalı şirkete usulüne uygun başvuru olmadığından dava şartının yerine getirilmediğini, davacının maluliyet oranına ilişkin üniversite raporunu kabul etmediklerini, davacının muayene edilmediğini, raporun ancak tedaviler tamamlandıktan sonra düzenlenebileceğini, Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, kusur konusunda Adli Tıp Kurumundan alınan rapora itiraz ettiklerini, davacının tam kusurlu olduğunu, aktüer raporunda TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplama yerine PMF yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasının doğru olmadığını, kaza tarihi itibariyle ZOrunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında belirtilen ilkelere göre hesaplama yapılması gerektiğini, geçici işgöremezlik zararından SGK’nın sorumlu olduğunu, bakıcı giderine ilişkin dosyaya bir belge sunulmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın, davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek davalıdan geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri isteminde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
1-Davalı sigorta şirketi, davacı tarafından davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK’nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
2-İlk derece mahkemesince, davacının geçici işgöremezlik süresi ve sürekli işgöremezlik oranının belirlenmesi için Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığından rapor alındığı, üniversite tarafından davacının muayene edildiği, ayrıca tedavisine ilişkin poliklinik raporları, beyin tomografisi, konsültasyonları, sağlık kurulu raporu ayrıntılı şekilde incelenerek 05.04.2017 olay tarihinde Yargıtay uygulamalarına göre uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kaza sonrası beyin kanaması ve sağ temporal kırık oluştuğu, kazadan sonra çift görme şikayetinin olduğu, görme sistemi üzür oranının %10 , sinir sistemi, epilepsi nöbeti olmayan ancak nöbet geçirme riski olanlar maddesi uyarınca %5 olduğu, kulak burun boğaz, denge bozukluğu %5 olduğu, beyin hasarı, beyin işlev bozukluğu ve bedensel hastalıklara bağlı ruhsal bozukluklar organik hallusinozis, organik duygudurum bozukluğu -manik, depresif karışık ve bipolar tiplerini içerir-, organik sanrılı bozukluk, organik bunaltı bozukluğu), tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen maddesi uyarınca %40, sağ omuz kısıtlılığı nedeniyle %4 olduğu, Balthazard formülüne %54 oranında daimi maluliyet, 12 ay geçici işgöremezlik süresi ve 4 ay bakıcı ihtiyacı süresi belirlendiği, davacının ruhsal bozukluklarının organik beyin hasarına bağlı olduğunun belirlenmiş olması nedeniyle raporun, denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmekle ilk derece mahkemesince hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
3-Kazaya ilişkin kusur oranlarının belirlenmesi yönünden Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alındığı, raporda, kaza tespit tutanağı ve olay yerine ilişkin kamera görüntüleri incelenerek, davacının, beş şeritli bulvarda, yaya geçidi olmayan kısımdan karşıya geçmekle asli kusurlu, hızını yol şartlarına göre ayarlamayan ve etkin fren tedbiri uygulamayan davalıya sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğu belirtilerek davacının %75, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiş, davacı vekilinin itirazları üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda, aynı gerekçelerle aynı oranlar bildirilmiştir. Alınan kusur raporlarının birbirini doğruladığı, belirlenen kusur oranının, kaza tespit tutanağı içeriğine ve kazanın oluşumuna uygun olduğu görüldüğünden davalı vekilinin kusur oranına yönelik istinaf sebebinin reddi gerekmiştir..
4-Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda bilirkişi tarafından TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılarak devre başı ödemeli belirli süreli rant formülüne göre yapılan hesaplama ile 256.185,57 TL sürekli iş göremezlik tazminatı belirlenmiş, PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamada ise 299.252,06 TL sürekli iş göremezlik tazminatı belirlenmiş, davacı tarafından talep artırım dilekçesi ile PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamaya göre dava değeri artırılmıştır. Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 90. Maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresi Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak belirlenmesi gerekir ise de PMF yaşam tablosu esas alınarak davacının sürekli işgöremezlik zararının belirlenmesi istinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafın lehine olduğundan aleyhine değerlendirme yapılmamıştır.
5-Davalı vekili, geçici işgöremezlik tazminatından tedavi gideri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğu yönünde istinaf itirazında bulunmuşsa da; geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup 2918 sayılı KTK.nın 98. Maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. Maddesinde de sayılan bu zararlardan zarar sorumluları KTK.nın 85. Maddesi ve 91. Maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. Maddesinde belirtilen SGK’nın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden davalı sigorta şirketinin geçici işgöremezlik zararından sorumlu olacağının kabulü gerekir.
6-Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda, davacının yaralanmasının niteliğine göre kazadan sonra 4 ay süre ile bakıcıya ihtiyaç duyacağı belirlendiğinden bu süre için davacı lehine bakıcı gideri hesaplanarak davacının bu husustaki talebinin kabul edilmesinde bir usulsüzlükgörülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 21.300,74 TL istinaf karar harcından peşin alınan 21.300,00TL+59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 58,56 TL harcın istek halinde davalıya iadesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 16.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.