Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1361 E. 2023/1010 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1361 – 2023/1010
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1361
KARAR NO : 2023/1010
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2018/619 Esas 2021/344 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/12/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/01/2024

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 13.07.2014 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, … plakalı araçta yolcu konumunda olan davacının yaralandığını, davacının kazada sağ el, kol ve omuz kemiklerinin kırıldığını ve elini kullanamadığını, trafik kazası tespit tutanağında her iki aracın da kazada kusurlu bulunduğunu, davacı hakkında düzenlenen engelli sağlık kurulu raporunda % 10 oranında sürekli engelinin oluştuğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine yapılan müracaat sonucunda 60.021,85 TL tazminat ödemesi yapıldığını, yapılan tazminat ödemesini kabul etmediklerini, ödenen tutarın hak edilen maluliyet tazminatının çok altında olduğunu, davacının kaza nedeniyle maddi kayıplarının tespitini istediklerini, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL bakiye maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, sorumluluğun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının müracaatı üzerine 28.05.2018 tarihinde 60.021,85 TL ödeme yapıldığını ve davacı tarafça kabul edildiğini, davacının maluliyet tazminatına ilişkin talebinin reddi gerektiğini, yeniden tazminat hesabı yapılması halinde ödemenin güncellenerek mahsubu gerektiğini, kaza anında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığının araştırılması ve maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, davacının talebinin açık ve anlaşılabilir olmadığını, tedavi giderlerinden sorumlulukları bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi tazminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, davacının avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının 13.07.2014 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu yaralandığı, … plakalı aracın davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğu, Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 20.01.2021 tarihli raporunda kişinin 5 yıl önce geçirdiği ev içi kazada oluşan odontoid fraktürü yaralanması hakkında düzenlenmiş tıbbi belgelerin ve grafilerin istendiği ancak dosyanın içerisinde bu kazaya ait herhangi bir belge ve grafiye rastlanmadığı, ayrıca dava konusu kaza tarihli düzenlenmiş tıbbi belgelerde servikal bölgesinde herhangi bir akut travma tanımlanmadığı …’ın 13.07.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle görüş bildirilemeyeceği, davacının geçirdiği 13.07.2014 tarihli trafik kazası nedeniyle maluliyeti bulunmadığı, geçirilen kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın davacının 13/07/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle sürekli sakatlığı bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa oranı ve ödenmesi gereken tazminatın tespitine ilişkin olarak açıldığını, davanın Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu raporuna dayalı olarak reddine karar verildiğini, raporda davacının kazadan 5 yıl kadar önce geçirdiği ev içi kazada oluşan kemik kırığına dair hastane tedavi evrakının celbinin talep edildiğini, mahkemece istenen evraka ilişkin yeterli inceleme yapılmadığını, talep edilen hastanelere müzekkere yazılmadığını ve Adli Tıp Kurumuna gönderilmediğini, davacının tedavisine ilişkin evrakın tümünün Eskişehir Şehir Hastanesinde bulunduğunu, tedavi evrakı getirtilerek dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevkinin sağlanması gerektiğini, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, … plakalı araçta yolcu konumunda olan davacının yaralandığını ve malul olduğunu ileri sürerek maddi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece 20.01.2021 tarihli raporu ve kaza tarihinde düzenlenmiş tıbbi belgelere göre servikal bölgesinde herhangi bir akut travma tanımlanmadığı, davacının 13.07.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle görüş bildirilemeyeceğinin bildirildiği, geçirilen kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihi ile 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve tüm tedavi belgeleri incelenerek düzenlenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince, davanın 13.07.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, sağ el, kol ve omuz kemiklerinin kırıldığı, elini kullanamadığını ve malul olduğu ileri sürülerek açıldığı, davacının maluliyetinin tespiti bakımından düzenlenen Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 30.10.2019 tarihli raporunda kişinin Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanlığının 10.10.2014 giriş, 16.10.2014 çıkış tarihli epikrizinde bildirilen kaza tarihinden yaklaşık 5 yıl önce geçirdiği ev içi kazada oluşan odontoid fraktürü yaralanması hakkında düzenlenmiş tıbbi belge ve grafilerin talep edilmesine rağmen dosya içinde bulunmadığı, bu nedenle kişide mevcut klinik durumun dava konusu kazadan mı yoksa daha önce geçirmiş olduğu ev için kazadan mı kaynaklandığının tıbben ayrımının yapılamadığının ve maluliyet hakkında görüş bildirilemeyeceğinin belirtildiği, yine Kurul tarafından düzenlenen 20.01.2021 tarihli raporda dosya içinde kişinin geçirdiği ev içi kazaya ait herhangi bir belge ve grafiye rastlanmadığı belirtilerek 30.10.2019 tarihli rapora eklenecek bir husus bulunmadığı belirtilmiş ise de, Eskişehir Şehir Hastanesi tarafından 30.09.2020 tarihli müzekkere ekinde gönderilen davacı hakkında düzenlenmiş hasta geçmiş rapor listesine göre davacının 27.08.2010 tarihinde “Düşme” nedeniyle yetişkin acil polikliniğine müracaat ettiği ve gördüğü tedaviye ilişkin kayıtların belirtildiği, bu durumda davacının “Düşme” nedeniyle 27.08.2010 tarihinde 101646181 işlem numaralı ile gördüğü tedaviye ilişkin tüm tıbbi belgeler ile grafilerin merciinden istenmesi, evrakına eklenmesi ve ondan sonra davacının maluliyeti hakkında Adli Tıp Kurumu Adli Tıp Üst Kurulundan rapor alınması ve varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik tahkikat ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmek üzere kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebeplerine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, kaldırma sebeplerine göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç ve gider avansı iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.