Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1346 E. 2023/858 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1346 – 2023/858
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1346
KARAR NO : 2023/858

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2021
NUMARASI : 2019/672 Esas 2021/11 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 10/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 25.03.2019 tarihinde davalı…’nın idaresindeki ve işleteni, diğer davalı … Sigorta AŞ’nin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın, davacıya ait araca arkadan çarptığını, davacının yaralandığını ve aracında maddi zarar oluştuğunu, kaza tespit tutanağının tek taraflı olarak düzenlendiğini, tutanağı kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde %100 oranında davalı sürücünün kusurlu olduğunu, davacının aracının kullanılamaz hale geldiğini, davacının geçici olarak iş göremez halde kaldığını belirterek kaza neticesinde davacının uğramış olduğu sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi giderleri, geçici bakım giderleri, araçta meydana gelen hasar bedeli ve davacının kaza nedeniyle uğradığı diğer tüm zararlardan oluşan şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen ve müştereken olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, sigorta şirketi için sorumlu olduğu limitle sınırlı kalmak kaydıyla tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … sigorta şirketi vekili, davacı tarafın taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, öncelikle davanın reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde olduğunu, dava konusu kazanın oluşunda sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, kaza esnasında emniyet kemeri takılıp takılmadığının, davacıya sürekli iş göremezlik tazminatı veya maaşı bağlanıp bağlanmadığının araştırılmasını, tazminat belirlenirken asgari ücretin baz alınmasını ve davanın reddini savunmuştur.
Davalı… vekili, kazanın 25.03.2019 günü saat 16:55 civarı meydana geldiğini, olayın kaza tespit tutanağında anlatıldığı gibi olduğunu, her ne kadar davacı tarafça tutanağın tek taraflı olarak düzenlendiği iddia edilmiş ise de, tutanakların kazazedeler henüz olay mahallindeyken olay yerine gelen emniyet görevlilerince çekilen fotoğraflar, olay yeri incelemesi ile tanık ifadeleri neticesinde düzenlendiğini, gerçeğe uygun inceleme sonucunda usulüne uygun olarak düzenlenen kaza tespit tutanağına karşı sunulan iddia ve itirazları kabul etmediklerini, mahkemece davacının kaza öncesi sürücü belgesine yaptırım amacıyla el konulup konulmadığı veya kaza esnasında yanında bulunup bulunmadığının emniyete sorulmasını talep ettiklerini, meydana gelen kazada davacının %100 oranında kusurlu olduğunu, davalının aracında büyük maddi hasarın meydana gelmesine sebep olduğunu, davalının meydana gelen kazadaki maddi zararı için sigortacısı olan diğer davalı … sigortaya 190863318 nolu poliçe kapsamında başvuruda bulunduğunu ve hasar dosyasının celbini talep ettiklerini, davacı tarafın sigortacısı olan … Sigorta AŞ’ye yazı yazılarak davacının 52209395 numaralı poliçesi kapsamında dava konusu kazada meydana gelen hasar için herhangi bir başvuruda bulunup bulunulmadığının sorulmasını talep ettiklerini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;
Mahkemece toplanan delillere göre, davacı tarafından, 25.03.2019 tarihinde idaresinde bulunan … plakalı aracı ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunan davalı idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğinden bahisle maddi tazminat talepli mevcut davanın açıldığı, meydana gelen kazada davacının maluliyet durumunun tespit edildiği, tarafların kusur durumunun tespitine ilişkin sunulan raporda, davacının %100 oranında kusurlu olduğu, sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunan davalının kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin dosyada tek rapor olan 05.11.2020 tarihli bilirkişi raporunu esas almak suretiyle hüküm kurduğunu, itirazları üzerine dosyayı farklı bir bilirkişi heyetine göndermediği gibi ek rapor da alınmadığını, bu rapora dayalı, hüküm tesisinin hatalı olduğunu, raporun tek kişinin beyanı ile hazırlanan kaza tespit tutanağında belirtilen hususları aynen tekrar ettiğini, dosyaya sunulan fotoğraflar ve video görüntüsü ile Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen fotoğraflar incelendiğinde kazanın oluş şeklinin kaza tespit tutanağında anlatıldığı gibi olmadığını, kaza meydana geldikten sonra davacı hastaneye kaldırıldığından olay yerine gelen trafik ekiplerinin davacının beyanını alamadığını, davalı…’nın tek taraflı beyanını esas alarak trafik kazası tespit tutanağının hazırlandığını, söz konusu tutanakta davacının sağ şeritte ilerlerken sol şeride ani bir manevra ile geçtiğinin, aracının ön kısmı ile sol şeritte bulunan bariyerlere çarptığının, çarpmanın etkisiyle geriye hareket ederek sol şeritten devam eden davalıya ait araçla ön kısımlardan çarpıştığının, çarpmanın etkisiyle davalının sağ şeride savrulduğunun davacının aracının ise sol şeritte kaldığı belirtildiği ve bu şekilde olay yeri krokisinin çizildiğini, kroki incelendiğinde araçların anlatıldığı gibi çarpışması halinde ortaya çıkacak reaksiyonun krokide gösterildiği gibi olmasının mümkün olmadığını, davacının aracının sağ şeritte devam ederken aniden sol şeride geçtiği düşünüldüğünde sol şeritten gelen, otobanda ilerleyen ve markası … olan aracın otobanda hız sınırı olan 120 km ile ilerlediği düşünüldüğünde fizik kuralları gereği davacının aracıyla ön kısımlarıyla çarpışması halinde davacının aracının sol şeritte kalmasının mümkün olmadığını, çarpışmanın etkisiyle olay yeri tutanağı da incelendiğinde davacının aracının takla atması yada sağ şeride savrulması gerektiğini, dosyaya taraflarınca sunulan video kaydında davalıya ait … Marka araçta meydana gelen hasar, yol üzerindeki fren izleri, bariyerlerde meydana gelen zarar dikkate alındığında ve davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin resimler incelendiğinde kazanın sağ şeritte ilerleyen davacıya ait araca sol şeritte ilerleyen davalıya ait aracın bilinmeyen bir sebeple sağ şeride geçerek davacıya ait araca arkadan çarpması sonucu meydana geldiğinin açıkça anlaşıldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı…’nın %100 kusurlu olduğunu, ayrıca gerek davacının aracında meydana gelen hasarın büyüklüğü, gerekse davalı…’nın aracında meydana gelen hasarın büyüklüğü ile her iki araçtaki kazanın sebep olduğu bölgesel çöküntüler kazanın tutanakta ve raporda anlatıldığı gibi olmadığını gösterdiğini, bilirkişi raporunda KTK.’nun 56/1-C maddesinin irdelenmediğini, söz konusu maddeye göre, sürücülerin önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorunda oldukları, kazanın bir anlık davalı…’nın iddia ettiği gibi olduğunu düşünüldüğünde davalının KTK.’nun 56/1-C maddesine aykırı hareket ettiğini, belirtilen nedenlerle taraflarınca bilirkişi raporuna itiraz edilerek dosyanın yeniden rapor alınmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmesi talep edilmiş ise de ilk derece mahkemesince taleplerinin kabul edilmediğini, ek rapor alınmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı…’nın idaresindeki ve işleteni olduğu, diğer davalı … Sigorta AŞ’nin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın seyir halinde iken davacının idaresindeki ve işleteni olduğu araca arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada yaralandığını, aracında hasar oluştuğunu belirterek maddi tazminat talep etmiş, mahkemece meydana gelen kazada davacının %100 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu olaydan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında kazanın 25.03.2019 tarih saat 16.55 sıralarında meydana geldiği, davacının idaresindeki aracıyla kuzey çevre yolunu takiben Susuz varyantlarından Batıkent varyantlarına seyir halinde iken, Batıkent varyantlarına 1 km kala bilinmeyen bir nedenden dolayı sağ şeritten sol şerite ani bir manevra ile yolun solunda bulunan demir bariyerlere aracının ön kısmını çarptığı, bu çarpmanın etkisiyle geri hareket ederek yine aynı yön ve aynı istikamette sol şeritte seyir eden davalı…’nin idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarıyla çarpıştığı, bu çarpmanın etkisiyle … plakalı araç yolun sağ tarafında bulunan bariyere çarparak sağ şeride savrularak durduğu, … plakalı aracın ise savrularak sol şeritte durması sonucu meydana gelen çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında davacı sürücünün şerit izleme ve değiştirme kuralını ihlal ettiği, davalı sürücü…’nın kusurunun olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece adli tıp trafik uzmanı bilirkişiden alınan raporda davacının işleteni ve idaresindeki … plakalı aracı ile olay mahalli olan 5 şeritli azami 120 km seyir hızıyla sınırlandırılmış Tem otoyolunda sağ şeridi takiben seyri sırasında, aracının çarpılma noktasına ilişkin fotoğraflar ile video görüntüleri izlendiğinde, bulunduğu sağ şeritten sol şeride manevra ile şerit değiştirmesine başlamadan önce aracının sol yan ve iç dikiz aynasının yardımıyla sol araka yan gerisinden seyir hızıyla gelen araçların geçişlerini bekleyerek geçeceği şeridin boş olduğunu gördükten sonra sol sinyalini yakarak kontrollü olarak şerit değiştirmesi gerekirken aksine hareket ederek, ilk önce yolun solundaki bariyer demirlerine, daha sonra bu çarpmaya bağlı, aracının geriye hareketlenerek davalı sürücünün seyir yolunu kapatarak, davalının aracının ön tarafı ile kendi aracının sol arka, köşe ve yan kısımlarının olduğu yerden çarparak her iki aracın duruşa geçtiği trafik kazasının oluşumunda davacının %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücünün kusursuz olduğu belirtilmiş, davacı tarafından kazanın raporda belirtildiği şekilde meydana gelmediği belirtilerek itiraz edilmiştir.
Mahkeme karar gerekçesinde kaza tespit tutanağına ve mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre davacının %100 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği belirtilerek karar verilmiş ise de; kaza yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası olduğundan, hazırlık soruşturması ve varsa ceza mahkemesi dosyası, sigorta şirketlerinden hasar dosyaları getirtilerek davacının iddiaları, araçların seyir yönü, yol durumu, kazanın oluş şekline ilişkin araçlarda meydana gelen hasarlar, yoldaki fren izi, bariyerlerdeki hasarlar da değerlendirilerek İTÜ öğretim üyeleri veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek konusunda uzman makine mühendisi bilirkişilerden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime uygun heyet raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.