Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi …
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2021
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/10/2021
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, davacı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı …’in maliki olduğu aracın 26.06.2012 tarihinde karıştığı kaza sonucu davalı …’ın yaralandığını, davalı … tarafından tazminat davası açıldığını, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Karar sayılı ilamı gereği davalı …’a 03.09.2014 tarihinde 163.800,00 TL ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle rücu işlemlerine başlandığı sırada kaza tarihinde aracın alım-satım amacıyla … isimli galeriye bırakıldığının öğrenildiğini, bu durumda fiili hakimiyetin üçüncü şahsa geçmesi halinde Poliçe Genel Şartları 3.h maddesi gereği yapılan ödemenin dayanağının kalmadığını, bu nedenle aracın fiili hakimiyetinin değişmesi halinin ispatı durumunda davalı …’a ödenen tazminatın istirdatı gerektiğini, fiili hakimiyetin değiştiği ispat edilemediği halde, araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle davalı …’ten 163.800,00 TL ile ödeme tarihinden itibaren işleyen faizi olan 1.638,00 TL olmak üzere toplam 165.438,00 TL’nin tahsili amacıyla davalılar hakkında Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; dava konusu kaza tarihinde araç işleteninin diğer davalı … olduğunu, noterden yapılmış araç satış sözleşmesinin olmadığını, davalının kaza sırasında yaya konumunda olduğundan kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Karar sayılı dosyasında davacının teminat dışı olma durumuyla ilgili savunmada bulunmadığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26 Hukuk Dairesinin …… Sayılı kararı gereğince; davalı … hakkında açılan davanın tefrikine karar verildiği, davalı … yönünden; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 3.maddesinde sigorta teminatı dışındaki hallerin sayıldığı ve h fıkrasında mesleki faaliyet gereği, gözetim, onarım, bakım gibi amaçlarla kendisine teslim edilen aracın verdiği zararlara ilişkin taleplerin teminat dışı olduğunun düzenlendiği, bu durumda davacı sigortacının sorumluluktan kurtulmak için öncelikle aracın satımı için vekalet verilen kişilerin motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyeti yapıp yapmadıklarının tespiti ile mesleki faaliyette bulunan kişilerin araç üzerindeki fiili hakimiyeti kesin olarak aldıklarının ispatı gerektiği, somut olayda davacının beyanlarında geçen ….. ve aracın alım-satımı için vekalet verilen diğer şahısların bu işi mesleki faaliyet olarak yaptıklarına dair delil bulunmadığı gibi hakkında tefrik kararı verilen … tarafından vekalet verilen bu şahıslar mesleki faaliyet olarak bu işi yapmış olsalar dahi sigortalı aracın galeriye bırakıldığı veya vekalet verilen kişilere aracın teslim edildiği, yani aracın fiili hakimiyetinin bu şahıslara geçtiği hususuna ilişkin delil bulunmadığı, aracın satışı için düzenlenen vekaletnamenin tek başına fiili kulanım hakkının devredildiğini ve …’in işleten sıfatının kalktığını ispatlamaya yeterli olmadığı, bu nedenle davalı … yönünden yapılan icra takibinin haksız olduğu, icra takibi haksız olsa da kötüniyetli icra takibi yapıldığının ispat edilemediği gerekçesi ile davalı … hakkında açılan davanın reddine, kötü niyet tazminatı isteminin şartlar oluşmadığından reddine, karar verilmiş, karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece verilen ilk karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduklarını, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi…… 15.10.2020 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiğini, mahkemede yapılan ilk yargılamada davalı lehine 15.876,28 TL vekalet ücretine hükmedilmişken bozma kararı sonrasında bu miktarın 4.080,00 TL. olarak belirlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Türk hukuk sistemimizde yer alan aleyhe bozma yasağına aykırılık meydana geldiğini, (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2016/3869 K. 2017/6422 T. 22.11.2017 kararında Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/2447 E., 2018/4310 K. Sayılı kararı),mahkemece davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve HMK.nın 329. maddesi uyarınca davalı ile vekili arasında kararlaştırılan akdi vekâlet ücretinin ödenmesine mahkûm edilmesi gerektiğini, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddedildiğini, dava konusu kazada davalının kusurunun olmadığını, yaya ve çarpılan kişi olduğunu, rücu şartlarının oluşmadığının basiretli bir tacir olan davacı yanca bilindiğini, yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, kötü niyetli (TMK m. 2) davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan (Av. K m. 163 vd.) vekalet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebileceği, HMK. 329. Maddesine göre kötü niyetli veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açanın, davalı ile vekili arasında kararlaştırılan ücreti ödemeye mahkûm edilmesi gerektiğini, kararlaştırılan vekâlet ücretinin 5.000,00 TL olduğunu, husumet itirazlarını yinelediklerini, “akit taraf” kuralı gereği, kazada yaya konumunda bulunan davalıya açılan davanın, pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davalı sigorta şirketinin bu davayı ancak araç işletenine yöneltebileceğini, yerel mahkeme kararının kaldırılarak %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve HMK m.329 uyarınca davacının, davalı ile vekili arasında kararlaştırılan akdi vekâlet ücretini ve mahkeme vekalet ücretinin nispi oranda hesaplanarak davacı taraftan tahsil edilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Davacı sigorta şirketi tarafından açılan davada; davacıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın neden olduğu kaza sonucu zarar gören davalı …’a yaralanması nedeniyle zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında ödediği tazminatı sigorta şirketinin sorumlu olmadığı halde ödediği gerekçesi ile davalıdan istirdatını talep etmiş, mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … olduğundan ve istinafa başvuran aleyhine değerlendirme yapılamayacağından davalının sıfatına göre yapılan istinaf incelemesi sonunda; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde, davacı sigorta şirketinin zarar gören davalıya ödediği tazminatı ödemenin dayanağı kalmadığı gerekçesi ile davalıdan istirdatını talep ettiğinden davacının kötü niyetli olarak ve hiçbir hakkı olmadığı halde dava açtığı ispatlanamadığından davalının HMK.nın 329. Maddesi gereğince akdi vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve icra takibinin kötü niyetle yapıldığı ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalının diğer istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir.
Mahkemece verilen 23/05/2018 tarih….. Karar sayılı kararında davalı … yönünden davanın reddine, kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, hüküm fıkrasının 7. bendinde ise davalı … vekille temsil olunduğundan red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 15.876,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin …… Sayılı kararı ile diğer davalı … yönünden tüketici mahkemesinin görevli olması nedeniyle kararın kaldırılmasına, davalı … vekilinin istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararından sonra mahkemece diğer davalı … yönünden davanın tefrikine karar verilmiş, davalı … yönünden de esas yönünden aynı karar verilerek hüküm fıkrasının 5. Bendinde davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/4 maddesi uyarınca takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine denilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
Mahkemece verilen ilk karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmamış olması ve davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle bu davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Davalı … yararına oluşan usulü kazanılmış haklar ve davacı tarafın ilk karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapmadığı gözetilmeden ilk karardakinden daha az vekalet ücreti takdir edilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedenlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk kararda hükmedilen vekalet ücretinin davacıdan tahsiline dair HMK.353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı … vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davalı … hakkında açılan davanın reddine,
2-Davalı …’ın kötü niyet tazminatı isteminin şartlar oluşmadığından reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL harçtan peşin alınan 2.825,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.765,97 TL karar harcının kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … yargılamada vekil ile temsil edildiğinden reddine karar verilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 15.876,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 6-Davalı tarafından yapılan 82,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
II-İstinaf Başvurusu Nedeniyle Yapılan Harç ve Masraflar Yönünden;
1-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 48,00 TL. yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRE İÇERİSİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere 07.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
……
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.