Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1314 E. 2021/1715 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2018
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 25/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 26.06.2010 tarihinde, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı,… idaresinde bulunan…..plakalı aracın neden olduğu kaza sonucu sürücü ….ve araçta yolcu olarak bulunan …’in vefat ettiğini, destek…. davacı …’in eşi, … ve …’in babası, …’in oğlu olduğunu, davacı …’in destek …’in eşi olduğunu, hem eşi hem de oğlunun vefatı nedeniyle destek zararı bulunduğunu, davacı …’in down sendromlu olması nedeniyle babasının bakiye ömrü kadar desteğe muhtaç olduğunu, asgari ücret verilerinin esas alınması gerektiğini belirterek, HMK.107. maddesi gereğince fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, destek …. ölümü nedeniyle davacı eş … için 1.000,00 TL, çocuklar …. için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL, davacı … için eşinin ve oğlunun ölümü nedeniyle 1.000,00 TL olmak üzere toplamda 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında 01.12.2016 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; …’in vefatı nedeniyle eşi … için 27.558,81 TL,… vefatı nedeniyle Eşi … İçin 83.572,69 TL, kızı … için 12.136,24 TL, oğlu … için 41.786,34 TL, annesi … için 7.474,27 TL olarak belirlemiş, 07.06.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile …’in vefatı nedeniyle eş … için taleplerini 32.117,04 TL, … vefatı nedeniyle eşi … İçin 115.818,66 TL, kızı … için 13.552,39 TL, oğlu … için 40.179,39 TL, annesi … için 5.449,53 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … vekili, davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, davalının…… plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, kazanın sigortalı araç sürücüsü …’in kusuru sebebiyle meydana geldiğini, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, davacıların da her hangi bir tazminat talebinde bulunamayacaklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan delillere göre; Akhisar 2 Asliye hukuk Mahkemesinin ….. Sayılı dosyasında; davacılar … …, …, ….. karşı açılan davada … ve …in vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep edildiği, mahkemece yapılan yargılamada …. Müdürlüğünde görevli heyetten alınan kusur raporlarında …’in %70 davalı … %30 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece de araçların hasar durumları, otomobilden dökülen toprak parçalarının ve otomobile ait kalıntı izlerinin kamyonun şeridin de oluşu, kamyona ait fren izlerinin başladığı noktanın da kamyonun şeridinde oluşu, dikkate alındığında, ilk çarpışma noktasının kaza tespit tutanağında çarpışma noktası olarak gösterilen yer olmadığı, çarpışmanın kamyonun şeridinde meydana geldiğinin kabul edildiği ve davalıların %30 kusuruna denk gelecek şekilde tazminat hesabı yapıldığı, davacılar …. maddi tazminat taleplerinin reddine, diğer davacıların maddi ve manevi tazminatlarının kısmen kabulüne karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 17 Hukuk Dairesi tarafından onandığı ve kararın kesinleştiği, davalı …Ş. ödeme yaparken kendi sigortalısının kusuru oranında ödeme yaptığı, iş bu dosyada ….nin sigortalısının kusuru oranında hesaplama yapıldığı, davacıların kaza tarihindeki mevzuat ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarının kabulü gerektiği, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluğun oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmalarında dahi desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği olay tarihindeki 2918 sayılı KTK ve ZMMS Genel şartlarına göre aracın ZMMS sigortacısı davalı … şirketinin işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı, mevcut olayda da destekten yoksun kalan davacıların zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan davalı … şirketinin davacıların zararından sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile …’in vefatı nedeniyle … için 100.563,44 TL., davacı … için 12.487,65 TL., … için 40.179,39 TL., … için 5.449,53 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve …’in vefatı nedeniyle eşi … için 29.525,29 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mütevaffa sürücü …’in sigortalı …. plakalı araç sürücüsü olduğunu, …’in kendi kusuru ile sebebiyet verdiği trafik kazasından dolayı davacıların talep hakkı bulunmadığını, desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin kusurlu davranışlarının da aynı şekilde destek görenlere yansıyacağının kabul edilmesi gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun….. Sayılı ilamında zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişinin sonuçlarına da kendisi katlanması gerektiği ve zararın yansıma yoluyla destek görenleri etkilediğinin belirtildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun güncel kararında da kabul edildiği üzere …’in vefatı nedeniyle davacıların talep hakkı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile 08.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda, Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasından verilen karara binaen … Sigorta A.Ş. tarafından kusuru oranında ödeme yapıldığı, bu ödemenin kusura göre yapılmış olması nedeniyle dava konusu ile bir ilgisi bulunmadığının belirtildiğini, bilirkişi raporunda yer alan bu tespit tamamen hatalı olduğunu, … Sigorta A.Ş. tarafından %25 kusur oranına tekabül edenden daha fazla bir tazminat ödenmişse %100 kusur üzerinden hesaplanan tutardan düşülmesi gerektiğini, … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödemenin hangi esasa göre yapıldığının araştırılmadığını, kazaya karışan….. plakalı aracın sürücüsü …’in ehliyetsiz ya da alkollü olup olmadığının araştırılmadığını, sürücünün alkollü ya da ehliyetsiz olması halinde; hüküm gereği tazminat ödenmesi halinde ödenen kişilere rücu edilmesi ihtimali olacağını, bu durumda alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşeceğini, ödenen tutarın yine ödeme yapılan kişilere rücu edileceğini, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların desteği …’in idaresinde bulunan araç ile karıştığı kaza sonucu araçta yolcu olan … ve sürücü …’in vefat ettiği, davalı … tarafından desteğin idaresinde bulunan aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiğini belirterek sürücü … ve yolcu …’in vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir.
Dava konusu kazanın 26.06.2010 tarihinde meydana geldiği, davalı … tarafından destek … idaresinde bulunan…. plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin 31.03.2010-31.03.2011 tarihleri geçerli olmak üzere düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekili, davalı şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile neden olduğu kaza sonucu vefat etmesi nedeniyle davacıların talebinin teminat kapsamında olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yargıtay’ın sürücü ve işletenin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalanlar tarafından açılan davalarda verilen kararların temyiz incelemeleri sonunda istikrar kazanan uygulamasına göre, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı …, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … şirketinin sorumlu olacağına (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2019 tarih 2017/17-1089 E- 2019/294 K. sayılı ilamı ve 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK’nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamları ) karar vermiştir.
Açıklanan nedenlerle 26.06.2010 tarihinde meydana gelen ve davalı tarafından 31.03.2010 tarihinde düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine göre kazada işleten ve sürücünün kusuru ile neden olduğu kazalar sonucu işleten ve sürücünün desteğinden yoksun kalanların mirasçı sıfatı ile değil zarar gören üçüncü kişi kabul edilmelerine, davalı … şirketinin Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin…K. sayılı dosyasında belirlenen ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş olan kusur oranına göre sorumlu tutulmuş olmasına göre dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.856,30 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL.+3.169,67 TL’nin mahsubu ile kalan 9.642,22TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361/1 maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere 07.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.