Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1313 E. 2023/999 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1313 – 2023/999
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1313
KARAR NO : 2023/999

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2020
NUMARASI : 2018/938 Esas 2020/815 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/12/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/12/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 12.02.2018 tarihinde, davalılardan …’a ait, … Sigorta AŞ’ne Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklete çarpması sonucu davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından bir miktar ödeme yapılmış ise de ödemenin yetersiz olduğunu belirterek HMK’nun 107 maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL geçici iş göremezlik, 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den, 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 28.09.2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile 100 TL geçici iş göremezlik tazminatını 9.701.42 TL arttırarak 9.801,42 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve … vekili, davacı ile davalı …’in karıştığı kazada davacının motorsikletten düşerek yaralandığını, ancak vücudunda kırık bulunmadığını, davacının davalıdan şikayetçi olmadığını, Sincan Devlet Hastanesi dışında alınan raporların davacının dava konusu kaza sebebiyle yaralanmasına dayanmadığından zarar ile kaza arasındaki illiyet bağını ortaya koyamayacağını, kaza ile maluliyet raporu arasında 8 aylık sürenin bulunduğunu, bu süre içinde davacının başka sebeplerle yaralanıp yaralanmadığının belli olmadığını, davacının kaza sebebiyle sadece 5 günlük istirahat raporu aldığını, koruyucu kıyafet kullanmadığından davacının da müterafik kusurlu olduğunu, kaza ile ilgili ciddi bir elem ve acı duymasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili, … plakalı aracın davalı şirkete 09.12.2017 – 09.12.2018 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olup sorumluluklarının gerçek zarar, poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğundan kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan zarar yönünden aktüer bilirkişiden rapor alınmasını, koruyucu kıyafet kullanmayan davacının müterafik kusurlu olduğunu, davacının %5 maluliyet oranına göre vekiline 21.12.2018 tarihinde 15.663 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ödendiğinden davacının zararının karşılandığını, geçici işgöremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın, davalı sigorta şirketince sigortalanan, sürücüsü …, maliki İskender olan aracın davacının aracıyla çarpışması sonucu meydana gelen kazada yaralanan davacının, davalı sigorta şirketine karşı açtığı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve aracın sürücüsü ile malikine karşı açtığı manevi tazminat konularına ilişkin olduğu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, kazanın meydana gelmesinde sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda davacının özürlülük oranının %5,6 ay geçici iş göremzlik ve 6 ay bakıcı ihtiyacı olduğunun belirlendiği, kaza ile davacının yaralanması arasında illiyet bağının bulunduğu, yaralanmanın niteliğine göre kaskın veya koruyucu giysinin olmamasının yaralanmaya etkisi olmadığından davalılar vekillerinin müterafik kusur indirimi yapılmasına yönelik talebinin dosya kapsamına uygun olmadığı, aktüer bilirkişinin raporunda belirttiği miktarlarda geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının ZMMS poliçesine istinaden davalı sigorta şirketinden talep etme hakkının bulunduğu, ancak davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 15.663 TL sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin ödeme yapıldığı ve bu ödemenin davacının sürekli iş göremezlik zararını karşıladığı, alınan raporun yapılan ödeme tarihi itibariyle mevcut veriler esas alınarak yapıldığı, kaza ve dava tarihi ile rapor tarihi itibariyle 6704 Sayılı Yasa ile değişik 90. maddesi hükmü gereğince, TRH 2010 yaşam tablosu uygulanarak yargılama sürer iken, yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının anında yürürlük ilkesi gereği derdest tüm davalara uygulanmasının gerekmesi, bu durumda sigortanın sorumluluğunun TBK hükümleri ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde belirlenecek olması, somut olayda aktüer bilirkişi tarafından TRH-2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaba davacı vekilinin bir itirazının bulunmaması ve buna göre talep arttırım dilekçesini sunması sebebiyle Anayasa Mahkemesinin iptal kararının bu davada uygulanmasının mümkün olamadığı, tebliğ belgesine göre davalı sigorta şirketi yönünden 16.03.2018 tarihinde temerrüt olgusunun gerçekleştiği tüm bu nedenlerle, davacıya dava konusu kazadan dolayı sürekli iş göremezlik tazminatı bakımından yapılan ödeme dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile, sürekli iş göremezlik tazminatının reddine, geçici iş göremezlik tazminatının kabulü ile 9.801,42 TL geçici iş göremezlik tazminatının 16.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ.vekili istinaf dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin zararlar poliçe teminat kapsamında bulunmadığından davanın reddi gerekirken kabulünün yasaya aykırı olduğunu, kabul manasında olmamak üzere, kaza sırasında ehliyetsiz şekilde motosiklet kullanan ve kask, dizlik vs. koruyucu ekipman kullanmayan davacının zararın artmasında müterafik kusuru bulunduğu gözetilerek hesaplanan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, kabul manasında olmamak kaydıyla davacı tarafa 21.12.2018 tarihinde 15.663 TL ödendiğini, söz konusu ödemenin 806,38 TL fazla olduğu tespit edildiğinden fazla tutarın güncellenerek geçici iş göremezlik tazminat tutarından tenzili gerekirken yalnızca sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden davanın reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, dava konusu tazminat bakımından 08.03.2018 tarihinde ihbar yapıldığından 8 iş günü sonrası için yasal faize hükmedilmesi gerekirken, hükmedilen tüm alacak bakımından 16.03.2018 tarihinden itibaren avans faize hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirket aleyhe hükmedilen manevi tazminat tutarından sorumluluğu bulunmadığından hükmedilen harç ve yargılama giderlerinden aleyhe hükmedilen maddi tazminat tutarı manevi tazminat tutarı ile oranlanarak kısmen sorumlu tutulması gerekirken; maddi ve manevi tazminat ayrımı yapılmaksızın tamamından sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK 355 madde gereğince istinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 12.02.2018 tarihinde, davalıların sürücüsü, işleteni, zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araçla davacının sevk ve idaresindeki motorsiklete çarpması sonucu davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından bir miktar ödeme yapılmış ise de ödemenin yetersiz olduğunu belirterek HMK’nun 107 maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL geçici iş göremezlik, 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den, 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 28.09.2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile 100 TL geçici iş göremezlik tazminatını 9.701.42 TL arttırarak 9.801,42 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş; mahkemece davacının kazanın oluşumunda ve zararın artmasında kusursuz olduğu, sürekli işgöremezlik zararının dava öncesi yapılan başvurusu üzerine davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığı gerekçesiyle, sürekli iş göremezlik tazminatının reddine, geçici iş göremezlik tazminatının kabulü ile 9.801,42 TL geçici iş göremezlik tazminatının 16.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 1.500,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, müterafik kusura, geçici işgöremezlik tazminatının teminat dışı olduğuna; mahsup işleminin eksik yapılmasına, temerrüt tarihine, yargılama giderlerine yönelik istinaf sebepleri ileri sürmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiş ve bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebileceği belirtilmiştir. Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile; Geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet ) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak kabul edilmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85.maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”şeklinde belirtilmiştir.
6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, sözkonusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarından alınan tedavi giderlerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGKnın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden davalı sigorta şirketi geçici işgöremezlik zararından sorumludur.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacının maluliyetine ilişkin rapor Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınmıştır. 10.09.2019 tarihli raporlarda; şahsın maluliyetinin hesaplanmasında kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin esas alındığı, sağ diz ve ayak bileğindeki kırık (opere olmuş )sağ tibia ön yüzde 11 cm skar dokusu dikkate alındığında, sağ diz eklem hareket kısıtlığı nedeniyle 01.03.1965 doğumlu Haşim Besler’in 12.02.2018 tarihli yaralanması neticesinde; kişinin özür oranının %5 (yüzde beş) olduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin 12. maddesine göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı, 6 (altı) ay süresince iş göremezlik halinde kaldığı, iş göremez kaldığı 6 (altı ) ay süresince başka birinin bakımına muhtaç olduğu belirlenmiş olup kaza tarihindeki yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre yetkili kurumca düzenlenen bu rapor doğrultusunda hesaplanan geçici işgöremezlik tazminatından davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin esas alınması gerekir. Somut olayda hükme esas alınan 09.03.2020 tarihli aktüer bilirkişi raporunda davacının %5 maliyet oranı, 6 aylık iyileşme süresi, davalı araç sürüsünün %100 kusur oranı esas alındığında TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 Teknik faiz kullanılarak hesaplanması neticesinde sürekli işgöremezlik tazminatının 14.856,62 TL olup davalı sigorta şirketi tarafından davadan önceki başvuru üzerine 15.663 TL ödendiğinden, sürekli işgöremezlik tazminatı alacağı bulunmadığı, 806,36 TL fazla ödeme yapıldığı, geçici iş göremezlik tazminatının 9.801,42 TL olduğu belirtilmiş, davacı vekili raporu kabul ederek talebini geçici işgöremezlik yönünden ıslah etmiş; davalı sigorta şirketi vekili geçici işgöremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu aksi halde fazla ödenen 806,36 TL’nin geçici işgöremezlik tazminatından mahsubunu, koruyucu kıyafet bulunmaması nedeniyle tazminattan indirimi yapılması gerektiğini belirttiğinden 09.03.2020 tarihli raporun hükme esas alınmasında sigorta şirketi tarafından sürekli işgöremezlik tazminatı kapsamında yapılan fazla ödemenin geçici işgöremezlik tazminatta mahsup edilmemesinde, kaza tespit tutanağında koruyucu kıyafet yönünden bir belirleme yapılmamış olup davalılar tarafından müterafik kusurun ispatlanamaması nedeniyle tazminattan indirim yapılmamasında, davalı sigorta şirketinin 05.03.2018 tarihinde yapılan tebligattan 8 işgünü sonrası olan 16.03.2018 tarihinden temerrüde düşmüş olması ve aracın kamyonet cinsi ticari araç olması nedeniyle geçici işgöremezlik tazminatına 16.03.2018 tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasında, maddi ve manevi tazminat yönünden harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ayrı ayrı hesaplanıp davalı sigorta şirketini sadece maddi tazminata ilişkin harç yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir
Açıklanan nedenlerle, olaya ilişkin alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu,davalı sigorta şirketi vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 669,53 TL karar harcından peşin alınan 712,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 43,16 TL harcın talep halinde davalı sigorta şirketine iadesine,
3-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalı sigorta şirketine iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.