Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1195 E. 2023/773 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2021/1195 Esas – 2023/773 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1195
KARAR NO : 2023/773

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2021
NUMARASI : 2020/193 Esas 2021/166 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, davalıya ait …plakalı aracın davacı sigorta şirketine 29.03.2017-29.03.2018 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, 21.08.2017 tarihinde davalıya ait aracın istiap haddinden 850 kg fazla yük taşınması nedeniyle dava dışı …’e ait …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını, araçta meydana gelen hasar bedeli olarak davacı tarafından ödenen 7.200 TL’nin davalıya rücu edilmesi üzerine davalının bu miktarı ödediğini, kazada yaralanan sürücü … tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuru üzerine 36.518 TL’nin ödenmesine karar verildiğini, davacı tarafından Ankara 22.İcra Müdürlüğü’nün 2018/8130 sayılı takip dosyasına 16.07.2018 tarihinde 36.518 TL tazminat ödemesi yapıldığını, bu ödeme davalıdan rücuan talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesi gereğince kaza sırasında araçta istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması nedeniyle sigortalıya rücu şartlarının oluştuğunu belirterek 36.518 TL’nin 16.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı sürücü … tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvurunun kendilerine ihbar edilmediğini yargılamanın yokluklarında yapıldığını, davacı tarafından dava dışı sürücü …’a ödenen 36.518 TL. açısından rücuu koşullarının oluşmadığını, ceza dosyasının tarafı olmadıkları için ATK’dan alınan kusur raporunun bağlayıcı olmadığını, istiap haddinin aşılmasının rücu sebebi olabilmesi için kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasından kaynaklanması gerektiğini, somut olayda böyle bir durumun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın, davalıya ait olup davacı tarafından trafik sigorta poliçesi düzenlenen aracın neden olduğu kaza sonucu dava dışı … için yapılan bedensel zarar ödemesinin zarara sigortalı araç ile istiap haddinin üzerinde yük taşınmasının neden olduğu iddiası ile yapılan ödemenin Trafik Sigortası Genel Şartlarının B-4-ç maddesi uyarınca davalı sigortalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, Trafik Sigortası Genel Şartlarının B-4-ç maddesi uyarınca sigortalı aracın taşıma kapasitesinin üzerinde yük taşıdığı sırada poliçe kapsamında bulunan zararın oluşmasına neden olmuş ise, sigorta şirketinin üçüncü kişinin poliçe kapsamındaki zararını ödedikten sonra yaptığı ödemeyi sigortalısından talep etmek hakkına sahip olduğu, davacının kendi sigortalısına rücu edebilmesi için sigortalı aracın taşıma kapasitesinin üzerinde yük taşıyor olması yanında kazanın da başka etki olmaksızın tek başına taşıma kapasitesinin üzerinde yük bulundurulduğu için meydana geldiğinin kanıtlanması gerektiği, bu konuların değerlendirilebilmesi için bilirkişilerden 15.02.2021 tarihli rapor alındığı, raporda da belirtildiği gibi, sigortalı aracın taşıma kapasitesinin 34.000 kg olduğu, olay sırasında sigortalı araçta 850 kg fazla yük bulunduğu, sigortalı aracın önünde seyir halinde bulunan aracın ışıklı kavşağa geldiğinde yeşil yanan ışıkların bir anda sarı ve sonrası kırmızıya döndüğü, bu durumu son anda fark eden aracın aniden fren yapması sonucu bu aracın arkasından gelen sigortalı aracında hızını yeterince azaltamadığı için 20 metre fren izi oluşturacak fren tedbirine başvurmasına rağmen önündeki araca arkadan çarparak kazaya neden olduğu, bu kazanın sigortalı aracın önündeki aracı yakın takip etmesi ve öndeki aracın son anda kırmızıya dönen ışık nedeni ile durmasından dolayı meydana geldiği, kazanın başka etken olmaksızın sadece kapasitenin üzerinde yük bulundurulmasından kaynaklanmadığı, bu hali ile Trafik Sigortası Genel Şartlarının B-4-ç maddesi koşulları oluşmadığı için davacının yaptığı ödemeyi kendi sigortalısı olan davalıdan talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemenin gerekçeli kararına dayanak yaptığı ve davaya konu kazanın, sigortalı aracın kapasitenin üzerinde yük bulundurmasından kaynaklanmadığı yönünde tespit yapılmış olan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, raporda da yer aldığı üzere; kazayı yapan ve davalı şirkete ait sigortalı aracı kullanan sürücü …’nin, kazadan sonra verdiği ifadesinde; kendisinin idaresindeki aracın yüklü olmasından dolayı frene basmasına rağmen kızaklama yaptığını ve duramayarak önünde bulunan … plakalı araca arkadan çarptığını belirttiğini, söz konusu ifadenin; davaya konu aracın taşıdığı yükün miktarının aracın frene basılmasına rağmen durmamasında etkili olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, aracın taşıdığı yükün miktarının fren sonucu aracın durma mesafesini etkilediği ve bu mesafeyi arttırdığının sabit olduğunu, olayda aracın yasal sınırların üzerindeki miktardan yüklü olduğu hususunda da bir ihtilaf bulunmadığını, bu itibarla aracın kanunda ön görülen miktarın üzerinde yüklü olmasının, fren sonucu durma mesafesini arttırdığı, aracın normalde durması gereken mesafeden daha fazla bir mesafe boyunca yola devam etmesine neden olduğu ve bu durumun da kazanın gerçeklemesinde etkili olduğunu, bu itibarla; bilirkişilerin, kazanın meydana gelmesinde istiap haddi aşımının hiç bir etkisi olmadığına ilişkin yapmış oldukları tespite itibar edilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişi raporuna itiraz etmelerine rağmen itirazlarının değerlendirilmediğini, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmekle birlikte; hüküm kısmında davanın reddedilmiş olmasından dolayı davacı şirket aleyhine ve davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.477,70 TL nispi vekalet ücretine hükmetmiş ise de davanın tamamen reddi sebebi ile aleyhe hükmedilecek vekalet ücretinin AAÜT uyarınca 4.080 TL maktu vekalet ücreti olması gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortası tarafından zarar gören üçüncü şahsa ödenen tazminatın poliçe genel şartlarına aykırılık nedeniyle sigortalıdan tahsiline ilişkindir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesi ve poliçe tanzim tarihi olan 29.03.2017-29.03.2018 tarihinde geçerli olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. ZMMS Genel Şartlarının B.4 /ç bendinde ise “ Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise sigorta şirketi sigortalısına rücu edebileceği” belirtilmiştir.
Davacı sigorta şirketinin istiap haddinin aşılması nedeniyle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince sigortalısına rücu edebilmesi için aracın istiap haddini aşacak şekilde yüklenmesi veya yolcu taşınması tek başına yeterli olmayıp istiap haddinin aşılmasının kazanın meydana gelmesinde münhasıran etkili olması gerekir.
Dosya kapsamında bulunan 21.08.2019 tarihli saati 17.00 olan kaza tespit tutanağında davacı şirkete ait aracın … model yarı römork çekici olduğu, araçta istiap haddinden 850 kg fazla toprak bulunduğu, …plakalı araç sürücüsü …’nin … Yolu … fabrikası kavşağında kendi beyanına göre, önünde gitmekte olan … plakalı aracın sürücüsünün sarı ışıkta aniden durması neticesi aracının ön kısmı ile … plakalı aracın arka kısmına çarpması şeklindeki maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasında; …plakalı çekici sürücüsü … …’nin 2918 sayılı KTK’nın 56/c. “önlerinde giden araçları güvenli takip mesafesinden takip etmemek-yakın takip” kuralını ihlal etmiş olmakla asli ve tam kusurlu, … plakalı araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğu, kaza tespit tutanağında belirtilen bu duruma göre kazanın sigortalı araç sürücünün hızını mahal şartlarına ve aracın özelliklerine göre ayarlamamasının etkili olduğu anlaşılmaktadır.
Akyurt Asliye Ceza Mahkemesinin 27.03.2019 Tarih 2018/334 Esas 2019/94 Karar sayılı dosyasında alınan 23.11.2018 tarihli ATK raporunda …plakalı çekici sürücüsü … …’nin hızını aracının teknik özelliklerine göre ayarlamayarak önündeki araçla da arasında gerekli güvenli takip mesafesini bırakmayarak, önünde seyir halindeyken ışığın kırmızıya dönmesiyle aniden duraklayan sürücü … yönetimindeki otomobile aldığı fren tedbirinde etkili olamayarak arkadan çarpması şeklindeki kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, sürücü …’nın idaresindeki … plakalı otomobiliyle olay yeri ışıklı kavşakta ışığın kırmızıya dönmesiyle aniden durduğu sırada, arkasından gelmekte olan sürücü … …’nin yönetimindeki çekici ile yakın takibinden dolayı duramayarak otomobiline arkadan çarptığı olayda kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Mahkemece yargılama aşamasında alınan 15.02.2021 bilirkişi raporunda kazaya karışan …plakalı çekici ve bağlı …plakalı bağlı yarı römorkun azami yüklü ağırlığının 34.000 kg. olduğu kaza tutanağında açıkça “… istiap haddi aşılma miktarının 850 kg olduğu…” belirtilmiş olup bu hususta ihtilaf bulunmadığı, …plakalı çekici sürücüsü …’nin olay yeri sinyalize trafik ışıklı kavşağa yaklaşımda hızını yeteri kadar düşürmediği gibi önündeki sürücü … idaresindeki … plakalı araçla da arasındaki güvenli takip mesafesini korumayarak, önündeki … plakalı otomobilin sarı ışığın kırmızı ışığa dönmesi ile durduğu sırada arkasından çarpmaya fren tedbiri ile de engel olamadığı, dava konusu kazanın, … plakalı çekicinin eğimli bir yol bölümünden istiap haddi aşılmasından dolayı çok geriden gelip araç frenlerinin uzun bir frenleme mesafesine rağmen aracı durduramamasından kaynaklı kırmızı ışıkta ön ilerisinde durmuş olan bir araca çarpma şeklinde meydana gelmemiş olup, kazanın tamamen yakın takipten kaynaklı olarak olay yeri kavşakta kırmızı ışıktan dolayı aniden duran … plakalı otomobile arkadan çarpma şeklinde meydana gelmiş olmakla, kazanın tek başına “istiap haddinin aşılmasından” kaynaklı meydana geldiğinin söylenemeyeceği, davacı sigorta şirketine sigortalı, davalı … Ltd. Şti.nin maliki olduğu …plakalı çekici sürücüsü … …’nin olay yeri sinyalize trafik lambalı kavşağa yaklaşımda aracının hızını yeterince düşürmediği gibi önündeki … plakalı araçla da arasındaki gerekli güvenli takip mesafesini korumadığı ve dolayısıyla da ön ilerisinde ışığın kırmızıya dönmesiyle aniden durmuş olan … plakalı otomobile etkili fren tedbiri ile de arkadan çarpmaya engel olamadığı kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nın 52/a-b ve c maddesinde “sürücülerin kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, zorundadırlar, hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak zorundadırlar.” 56/c maddesine göre “Araçlar arasındaki mesafe: Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.” ve aynı kanunun 84/d. maddesinde “Araç sürücüleri trafik kazalarında; arkadan çarpma hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” şeklindeki düzenlemelere göre belirtilen kuralları ihlal ettiğinden %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’nın ise kusursuz olduğu, olayın sürücünün sevk ve idare hatasından meydana geldiği, davalıya ait aracın istiap haddi üzerinde yük taşımasının oluş üzerinde münhasıran etkisinin bulunmadığı tespit edilmiş olmakla bilirkişi raporlarının hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4 maddesi gereğince davacı tarafından açılan maddi tazminatın tamamı reddedildiğinden yargılamada vekil ile temsil edilen davalı yararına 4.080 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 5.477.70 TL nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmediğinden davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden HMK’nın 353/1.b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 623,64 TL’den mahsubu ile artan 564,34 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine.
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
5-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
6-Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
II-İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı ve 75,50 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 27.10 .2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.