Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1175 – 2023/840
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1175
KARAR NO : 2023/840
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2021
NUMARASI : 2018/983 Esas 2021/181 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/12/2023
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı …. AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 04.07.2017 tarihinde, davalı … adına kayıtlı olup diğer davalı …’nin idaresindeki ve davalı … AŞ’nin kargosunu taşıyan… plakalı kamyonetin orta refüjü geçerek karşı istikametten gelen davacı şirkete ait … plakalı yolcu otobüsüne çarparak aracın hasar görmesine neden olduğunu, kazada davacı şirketin maliki olduğu araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, araçta meydana gelen hasar bedelinin kasko sigorta şirketi tarafından ödendiğini, araçta değer kaybı meydana geldiğini, ayrıca yolcu otobüsü olan aracın ticari faaliyeti yerine getirememesi nedeniyle kazanç kaybına uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere değer kaybı olarak 10.000,00 TL, otobüsün ticari faaliyetini yerine getirememesi sebebiyle uğramış olduğu kazanç kaybı olarak 5.000,00 TL olmak üzere 15.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini değer kaybı yönünden 105.000,00 TL, kazanç kaybı yönünden 20.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … AŞ vekili, davanın davalı şirket açısından husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davalı şirketin aracın maliki olmadığı gibi işleteni de olmadığını, araç sürücüsünün de davalı şirket personeli olmadığını, araç sahibi davalı … ile davalı şirket arasında hizmet alımına ilişkin ilişki gereği kilometre başına ücret ödendiğini, davalı …’un aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olarak kullandığını, verdiği hizmet karşılığı kilometre başına ücret aldığını, davalı şirketin fiili hakimiyeti, tasarrufu ve ekonomik yararlanmasının mevcut olmadığını, aracın 65 gün tamir süresinin kabulünün mümkün olmadığını, makul tamir süresinin uzman bilirkişiler tarafından tespiti gerektiğini, değer kaybına ilişkin tutarın fahiş olduğunu, trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlere itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar, davaya karşı cevap dilekçesi vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı … AŞ ve davalı …’un 2918 sayılı KTK’nin 85. maddesi uyarınca işleten, davalı …’nin ise 6098 sayılı TBK’nın 49. maddesi gereğince araç sürücüsü olup haksız fiil faili olarak zarar görene karşı işleten ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, yargılama sırasında alınan raporlarında davacıya ait araca ilişkin değer kaybı ve kazanç kaybı bedelinin belirlendiği, haksız fiil sorumluları yönünden temerrüdün kaza tarihi itibariyle oluştuğu, davaya konu aracın ticari araç olduğu ve hükmedilen tutara avans faizi işletildiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 53.125,00 TL değer kaybı ve 5.084,54 TL kazanç kaybı tazminatı olmak üzere toplam 58.209,54 TL tazminatın kaza tarihi olan 04/07/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ve davalı … AŞ vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvurusunda, mahkemece değer kaybı yönünden hükme esas alınan raporda tespit edilen değer kaybı tutarının az olduğunu, rayiç değerlere ilişkin tespit edilen rakamların piyasa koşullarına ve genel hayat tecrübelerine aykırı olduğunu, aracın ikinci el hasarsız rayiç bedelinin tespitinin hatalı olduğunu, araçta yapılan boya işleminin değer kaybı hesabında dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, harici olarak yaptırılan değer kaybına ilişkin raporda 102.500,00 TL değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiğini, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının nazara alınmadığını, çelişki giderilmeden karar verildiğini, hüküm altına alınan kazanç kaybının da fiili durumu yansıtmadığını ve bilirkişi raporundaki hesaba itibar edilmesinin doğru olmadığını, hükmün gerekçesi ve hüküm kısmındaki toplam tazminat tutarı yönünden maddi hata bulunduğunu ileri sürülerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde, davalı şirketin işleten sıfatı bulunmadığını ve davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davalı şirketin kazaya karışan aracın maliki olmadığı gibi işleteni de olmadığını, araç sürücüsünün de şirket personeli olmadığını, araç sahibi davalı … ile davalı şirket arasında hizmet alımına yönelik ilişki gereği kilometre başına ücret ödendiğini, davalı …’un aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olarak kullandığını, verdiği hizmet karşılığı kilometre başına ücret aldığını, davalı şirketin fiili hakimiyeti, tasarrufu ve ekonomik yararlanmasının mevcut olmadığını, aracın fahiş değer kaybına itiraz ettiklerini, araçta değer azaltacak hiçbir esaslı aksamın hasara uğramadığını, harici raporun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, aracın sadece 10 gün tamiratta kaldığının tespit edildiğini, kazanç kaybına ilişkin değerlendirmenin denetime elverişli olmadığını, davacı tarafın kazaya karışan aracı doğrudan işletmediğini, davacı şirket ile … Turz Ltd.Şti arasındaki ticari ilişkinin niteliğinin araştırılması gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili, 04.07.2017 tarihinde davalı … adına kayıtlı olup diğer davalı …’nin idaresindeki ve davalı … AŞ’nin kargosunu taşıyan… plakalı kamyonetin orta refüjü geçerek karşı istikametten gelen davacı şirkete ait … plakalı otobüse çarpması sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğunu belirterek araç değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece 03.01.2020 tarihli makine mühendisi bilirkişi raporu, 09.10.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve 14.01.2021 tarihli ek rapordaki tespit ve hesaplamalar esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı … AŞ vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bir trafik kazası sonucu hasar gören araçta meydana gelen değer kaybının Yargıtay uygulamalarına göre kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, önceye ait hasarları, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği gibi hususlar ile emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın onarımının ekonomik olup olmadığı, aracın olay tarihindeki ikinci el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki ikinci el rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle tazminat talebi yönünden hükme esas alındığı anlaşılan gerek 03.01.2020 tarihli makine mühendisi bilirkişi raporunda ve gerekse 09.10.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve 14.01.2021 tarihli ek raporda değer kaybı hesabının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın eki tebliğ uyarınca yapıldığının belirtildiği, değer kaybı tazminatı yönünden Yargıtay uygulamalarına uygun şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacıya ait araçta meydana geldiği belirtilen değer kaybı talebi yönünden bilirkişi heyetinden yukarıda açıklanan ilkeleri kapsar biçimde rapor düzenlenmesinin istenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınması doğru olmadığı gibi hükmün gerekçe kısmında değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle belirlenen toplam tazminatın 58.125,00 TL olarak belirtilmesine karşı hüküm fıkrasında 6100 sayılı HMK’nin 298/2. maddesine aykırı şekilde ve bu tutar ile çelişkili olarak 58.209,54 TL tazminata hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Davacı vekili ve davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurularının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmek üzere kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebeplerine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ile davalı …. AŞ vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, kaldırma sebeplerine göre sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davacı ve davalı … AŞ tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgililerine iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davalı ve davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç ve gider avansı iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.