Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/117 E. 2023/177 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2021/117 Esas – 2023/177 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/117
KARAR NO : 2023/177

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2020
NUMARASI : 2018/972 Esas 2020/440 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. (eski ünvanı … Sigorta AŞ.) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 07.08.2010 tarihinde davalılardan … Sigorta A.Ş.’ne Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesi ile sigortalı… plakalı araç ile diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ne Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesi ile sigortalı … plakalı araçların karıştığı trafik kazasında… plakalı araçta yolcu olarak bulanan davacının kızı …’nın vefat ettiğini, davalılara 29.11.2018 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını davacı annenin kızının ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı anne için 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29.05.2019 tarihli dilekçesi ile 28.05.2019 tarihinde davalı … Sigorta AŞ ile sulh olduklarını kusur oranında davacıya 24.519,00-TL asıl alacak, 888,00-TL işlemiş faiz ve 2.942,00-TL yargılama gideri ödendiğinden … Sigorta A.Ş. yönünden davadan feragat ettiğini, … Sigorta A.Ş. yönünden kusur oranında davaya devam ettiklerini açıklamış; 16.03.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 42.749,07 olarak ıslah etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 29.04.2010/29.04.2011 tarihli arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıya 28.05.2019 tarihinde alacak, faiz ve ferileriyle birlikte 28.349,00-TL ödeme yaptıklarından davanın konusuz akladığını, lehe yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; kaza tarihinde davalı şirket nezdinde… plakalı araç için düzenlenmiş herhangi bir trafik poliçesi bulunmadığını belirterek davanın husumet yokluğundan reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın, davalı sigorta şirketlerine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan araçların karıştığı trafik kazası nedeniyle yolcu …’nın vefat etmesinden kaynaklı davacı anne tarafından açılan maddi tazminat davası olduğu, ZMMS poliçesinin incelenmesinde; … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile kaza tarihini de kapsar şekilde 04/09/2009-04/09/2010 tarihleri arasında davalı … Sigorta şirketine sigortalı olduğu, kişi başına ölüm/sakatlık bedelini 150.000,00-TL olarak belirlendiği, Ankara ATK’nın 17/12/2019 tarihli raporunda; davalı … sigorta A.Ş.’ne sigortalı araç sürücüsü …’ın olayda %85 oranında, hakkındaki davadan feragat edilen sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü …’ın %15 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yolcu …’nın olayda kusursuz olduğunun belirtildiği, davacı vekilinin verdiği feragat dilekçesi ile … Sigorta A.Ş. ile yapılan sulh görüşmeleri esnasında şirketten 24.519,00-TL asıl alacak 888,00-TL birikmiş faiz ödemesi yapıldığını, sulh anlaşması gereği … Sigorta A.Ş. için davadan feragat ettiklerini bildirdiği, hesap bilirkişi tarafından hazırlanan 12/03/2020 tarihli raporda; …’nın vefat etmiş olması nedeniyle annesi … için davalı … Sigorta şirketinin sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminatının 64.337,89-TL olarak hesaplandığı, 13.12.2018 tarihinde ödenen 19.387,78 TLnın güncellenmiş değeri olan 21.562,93-TL’nın tenzili halinde bakiye 42.749,07-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, hesaplanan tazminatın poliçe teminat kapsamında kaldığının rapor edildiği, somut olayda; davalı sigorta şirketine ZMMS sigortası ile sigortalı dava dışı sürücü tarafından kullanılan aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası nedeniyle davacının kızı olan ve araçta yolcu olarak bulunan …’nın vefat etmesi sebebiyle davacının maddi tazminat isteminde bulunduğu, dava dışı sürücünün dikkatli ve tedbirli davranmayarak olayda %85 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yolcunun ise trafik kazasının meydana gelmesinde kendisine atfedilebilecek veya zararın artmasına yönelik müterafik kusur teşkil edebilecek kusurlu bir davranışının bulunmadığı, mahkemece alınan kusur raporunun somut olaya uygun düştüğü, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde meydana gelen maddi zarardan sorumlu olduğu, dosya içerisinde toplanan tüm deliller, kaza tutanağı, sigorta poliçesi, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; olay tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS sigortası ile sigortalı araç sürücünün kullandığı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle davacının kızının vefat ettiği, müteveffanın asgari ücret olan geliri nazara alınarak bilirkişi marifetiyle maddi zararın tespiti yoluna gidildiği, daha önce davacıya yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin mahsubu gerektiği, Yargıtay içtihatları, SGK yazı cevabı, kusur durumu, aldırılan bilirkişi raporu ile dava dilekçesi ve talep arttırım dilekçesindeki belirtilen miktarlar dikkate alındığında davacının 42.749,07-TL (64,312,00-21.562,93=42.749,07-TL) destekten yoksun kalınmasından kaynaklı maddi tazminat talep hakkı bulunduğu, davadan önce davalı tarafa yapılan zorunlu başvuru sonrası 12/12/2018 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüde düşürüldüğü, ayrıca sigortalı aracın cinsi ve hususi olan kullanım şekli gereği tespit olunan bu miktara temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından talep gibi davalı … Sigorta yönünden davanın kabulüne,42.749,07-TL destekten yoksun kalma tazminatının 12/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigortadan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı … Sigorta yönünden açılan davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş;hükme karşı davalı … Sigorta AŞ..(eski ünvanı … Sigorta A.Ş.) vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … Sigorta A.Ş.(eski ünvanı … Sigorta AŞ) vekilii istinaf başvuru dilekçesinde; davalı … Sigorta A.Ş. tarafından dava öncesinde davacı …’a müteveffanın vefatı nedeniyle ilgili indirimler yapılmak suretiyle ödeme yapıldığını, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aleyhine tazminata hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının davalı şirketten herhangi bir tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, söz konusu ödeme yapılırken müteveffa …’nın sigortalı araçta yolcu olması sebebiyle hatır taşıması indirimi ve ilgili kusur indirimleri yerine getirilerek ödeme yapıldığını, mahkeme tarafından söz konusu durumun göz ardı edilerek şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmamasına karşılık aleyhine hüküm kurulduğunu, yerel mahkemece kurulan hükmü kabul anlamına gelmemekle birlikte;
Yerel mahkeme kararına esas alınan kusur bilirkişi raporunun yetkili merci tarafından hazırlanmadığını, tarafların kusur durumunun belirlenmesi için öncelikle söz konusu dosyanın aDli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne ve Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişiye gönderilmesi gerekirken, belirtilen hususlara uyulmadan %85 kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulmasını kabul etmediklerini, davalı şirket sigortalısının dava konusu kazada kusuru bulunmamakta olup davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2011/7022 Esas, 2011/8043 Karar sayılı ve 22.09.2011 tarihli kararının da kusur tespiti bakımından yukarıdaki açıklamaları destekleyecek nitelikte olduğunu) ayrıca sigortalı araç sürücüsünün dava konusu kaza meydana geldiği esnada alkollü içki ve/veya uyuşturucu madde etkisinde olup olmadığı, geçerli sürücü belgesinin bulunup bulunmadığı anlaşılmadığından bu konuya ilişkin de inceleme yapılması gerektiğini ,
Müteveffanın araçta herhangi bir ivaz karşılığı olmaksızın bulunup, bulunmadığının tespiti davalı şirketin sorumululuğu açısından büyük önem taşımakta olup söz konusu durumun yerel mahkemece değerlendirilmediğini, davalı şirket tarafından davacı …’a dava öncesi yapılan ödemenin, hatır taşıması indirimi göz önünde bulundurularak yapıldığını, ne var ki söz konusu durumun Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından değerlendirilmediğini şirket aleyhine bakiye destekten yoksun kalma tazminatına hükmedildiğini (emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29.01.2018 tarihli, 2015/6623 Esas, 2018/318 Karar sayılı güncel kararı), hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemenin aksi kanaatte olacağı düşünülse dahi, dava konusu kaza nedeniyle talep edilen tazminat hesabı uzmanlık gerektirdiğinden, Hazine Müşteşarlığı tarafından kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek hesaplamaların yaptırılması, bu konuda uzman olmayan hukukçulara bu görevin tevdi edilmemesi gerektiğini, söz konusu hesaplama yapılırken, kusur ve hatır taşıması indiriminin göz önünde bulundurulması, davalı şirket tarafından yapılmış olan ödemenin kusur oranları ve hatır taşımasına istinaden ödeme yapıldığı tarihteki veriler kullanılarak güncellenmesi ve hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla olası tazminat tutarından tenzil edilmesi gerektiğini (emsal Yargıtay 11. H.D. 2007/11312 Esas, 2009/538 Karar ve 22.01.2009 tarihli kararı), yerel mahkeme tarafından hükme esas teşkil eden hesap raporunun hatalı bir şekilde tazminat hesaplama uzmanından alındığını, raporda hatır taşıması indirimi ve ilgili kusur oranlarının göz önünde bulundurulmadığını, söz konusu oranlara istinaden davalı şirket tarafından yapılan ödemenin güncelleme yapılmak suretiyle tenzil edilmesi gerekirken söz konusu durumun yerine getirilmediğini, hiçbir şekilde davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, zararın tespiti için; davacı tarafından elde edilen kazanımların belirlenmesi ve aleyhe hüküm kurulacak olması halinde bu kazanımların belirlenecek tazminattan indirilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararında söz konusu durumun dikkate alınmadığını ,
Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhe hüküm kurulması halinde davalı şirketin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, davacı tarafça her ne kadar işbu dava ikame edilmeden önce davalı şirkete başvurulmuş olsa da, şirketin gerekli inceleme ve değerlendirmeleri yapabilmesi için gerekli evrakların iletilmediğini, davalı şirket aleyhine ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisisin hatalı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı sigorta şirketi vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılara Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı araçların karıştığı kazada araçların birinde yolcu olarak bulunan davacının kızının öldüğünü belirterek davacı anne için destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Mahkemece davalı … Sigorta yönünden davanın kabulüne, 42.749,07-TL destekten yoksun kalma tazminatının 12/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigortadan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı … Sigorta yönünden açılan davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.(eski ünvanı … Sigorta AŞ)vekili, kusur oranı, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılmamış olması, dava öncesi yapılan ödeme nedeniyle bakiye tazminat alacağı kalmadığına, hesap bilirkişinin aktüer olmamasına ve faiz başlangıcına yönelik istinaf sebeplerini ileri sürmüştür.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında 07.08.2010 saat 20.50 sıralarında davacının kızının yolcu olarak bulunduğu davalı … Sigorta A.Ş.’ne 04.09.2009-04.09.2010 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki… plakalı araçla Samsun istikametinden Dereli Köyü istikametine giderken şerit ihlali yaparak karşı şeride girmesi ile karşı şeritten gelen davalı … Sigorta A.Ş.’ne ZMMS poliçesi ile sigortalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonla çarpışması sonucu sürücü …‘ın ve aracındaki yolcu …’nın öldüğü, iki kişinin yaralandığı olayda sürücü …’ın şerit ihlali nedeniyle asli, karşı araç sürücü …’ın hızını ayarlamaması nedeniyle tali kusurlu olduğu belirtilmiş, kesinleşmiş Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/157 Esas 2014/214 Karar sayılı dosyasında alınan KGM Fen heyeti tarafından düzenlenen 23.11.2010 ve İTÜ öğretim görevlilerince düzenlenen 23.05.2010 tarihli bilirkişi raporları ile eldeki davada mahkemece alınan ATK ‘nun 17.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda 07.08.2010 tarihli trafik kazasının oluşumunda sürücü …’ın şerit ihlali yapmış olması nedeniyle asli kusurlu (%85 ), karşı araç sürücü …’ın hızını ayarlamaması nedeniyle tali kusurlu (%15 ), yolcu …’un kusursuz olduğu belirlenmiş olmakla anılan kusur raporları dosya kapsamı ve olayın oluş şekline uygun görüldüğünden mahkemece hükme esas alınmasında, destek …’un, … Sigorta AŞ’ne ZMMS poliçesi ile sigortalı… plakalı araç sürücüsü …’ın kayınbiraderinin kızı olması dolasıyla destek ile sürücü arasındaki akrabalık bağı nedeniyle taraflar arasında hatır taşıması bulunmaması nedeniyle tazminat miktarından hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin kusur oranlarına ve hatır taşımasına yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davadan önce destek …’un annesi davacı …ile babası … tarafından davalı … Sigorta A.Ş.’ne yapılan 28.11.2018 tarihli başvuru dilekçesinin davalı şirkete 30.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketi tarafından 13.12.2018 tarihinde davacı anneye 8.494,00-TL dava dışı baba…’a 7.778,00-TL ödeme yapıldığı, ferileriyle birlikte 19.387,78-TL üzerinden 13.12.2018 tarihinde ibraname düzenlendiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan 12.03.2020 tarihli aktüer bilirkişi raporunda davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödeme tarihindeki verilere göre müteveffanın yakınları için 2010 yılı ZMSS poliçe limiti olan 125.000,00-TL’ye göre garameten belirlenmiş destekten yoksun kalma tazminatı tutarlarının (hem anne hem babadan yetiştirme giderlerinin düşülmesi ve sigortalı araç sürücüsünün %85 kusur oranına göre) dava dışı baba… … için 60.688,00-TL, davacı anne için 64.312,00-TL olduğu,13.12.2018 tarihinde ödenen 19.387,78-TL’nin 455 gün için yasal faiz oranına göre işlemiş faiz tutarı olan 2.175,15-TL ile birlikte güncel değeri olan 21.562,93-TL tenzil edildiğinde davacı anne yönünden (64.312,00-21.562,93 ) bakiye destekten yoksun kalma tazminatının 42.749,07-TL olduğu belirlenmiştir. Hükme esas aktüer raporunda ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmış olması doğru olmakla birlikte davalı sigorta şirketi tarafından davacı anneye davadan önce yapılan 8.494,00-TL ödeme yerine dava dışı babaya yapılan ödemenin de anneye yapılmış gibi toplam ödeme miktarı olan 19.387,78-TL ödemenin güncellenip tazminattan düşülmesi doğru olmamakla birlikte bu husus istinaf isteminde bulunan davalı sigorta şirketi lehine olduğundan kaldırma sebebi yapılmamıştır.
Dava konusu kaza nedeniyle davacıya SGK tarafından yapılmış bir ödeme bulunmaması, davalının 30.11.2018 tebliğ tarihinden sekiz iş günü sonrası 12.12.2018 tarihinde temerrüde düşmüş olması nedeniyle hüküm altına alınan tazminata temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının mahkemece alınan rapor ile belirlenen kusur oranlarına uygun olması nedeniyle benimsenmesinde, davalı tarafından hatır taşımasının ispatlanamamasına, HMK.nın 355. maddesi gereğince davalı sigorta şirketinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak istinaf incelemesi yapıldığından maddi tazminata ilişkin raporun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, hüküm altına alınan tazminata temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanmasına göre davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. (eski ünvanı … Sigorta AŞ) vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalılardan alınması gereken 2.920,18-TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 675,65-TL(nispi) + 54,40-TL’nin(maktu) mahsubu ile kalan 2.190,13-TL. harcın davalı … Sigorta A.Ş. ‘den (eski ünvanı … Sigorta A.Ş.) tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 17.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.