Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1152 E. 2021/1322 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2021
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 01/07/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar … ve … … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı… yönetimindeki araçla, davalı …’ın sürücüsü, … …’ın işleteni, davalı … … A.Ş.’ne trafik sigortalı araç arasında 01/08/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığını, davalı sürücünün kırmızı ışık ihlali nedeniyle olayda tamamen kusurlu bulunduğunu, Konya 16.Asliye Ceza Mahkemesi’nin…esas sayılı dosyasında ceza davası açıldığını, soruşturma dosyasında düzenlenen kusura dair bilirkişi raporunda diğer araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek … şirketi açısından teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile fazlaya ve manevi tazminata ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın (250.00,00 TL geçici, 500.00,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 150.00 TL bakıcı gideri ve 100.00 TL tedavi gideri olmak üzere) davalı sigortacıdan temerrüt tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; 05.12.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 113.661,55 TL sürekli, 7.208,85 TL geçici iş göremezlik, 12.121,19 TL bakıcı ve 5.000,00 TL tedavi giderinin tazminini istemiştir.
Davalılar … ve … … vekili cevap dilekçesinde; Dava dilekçesinde kazanın gerçekleştiği tarihin 01/08/2016 olarak belirtildiğini, Konya 16.Asliye Ceza Mahkemesinde açılan… Esas sayılı dosyada davalı …, …… verdikleri ifadelerde, kaza tarihi ve saati olarak 31/07/2016 günü 23:45 saatini belirttiklerini, davacının ise 23/08/2016 tarihinde karakolda verdiği ifadesin de kazanın oluş tarihinin 01/08/2016 günü saat 01:45 olduğunu beyan ettiğini, olayın meydana geliş tarihi ve saati konusunda hata yapan bir insanın olayın oluş şeklini doğru anlattığını varsaymanın tamamen yanlış ve kusurlu olduğunu, ölümlü yaralamalı trafik kazası tespit tutanağında kaza raporunun 01/08/2016 tarihinde saat 00:20’de tutulduğunu, rapor kazadan önce tutulmadığına göre davacının beyanlarının tutarsız olduğunu, davalı sürücünün yeşil ışığın aniden kırmızıya dönmesi sonucu geçtiği kabul edilse bile, karşı tarafa da hangi ışığın yandığının, yanma süresinin yani geçiş süresinin belirlenmesi gerektiğini, davacının da kural ihlali yaptığını, yeşil ışık yanmadan, kırmızı ışık yeşil ışığa dönerken yani sarı ışık yandığında, aniden geçtiğini ve onun da ışık ihlali yaptığını, keşif ve kusur tespiti yapılması gerektiğini belirterek kazanın meydana geldiği kavşaktaki tüm sinyalizasyon lambalarının yanıp sönme sürelerinin istenilerek haksız ve hukuki aykırı taleplerle açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … A.Ş. cevap dilekçesinde; kazaya karıştığı belirtilen aracın, davalı şirkete 07/09/2015-07/09/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) … poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitlerinin kişi başı 310.000,00 TL olduğunu, trafik sigortacısı şirketin; üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, … poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabileceğini, dava öncesinde, davalı şirkete başvurulduğunu, davalı şirket tarafından … numaralı hasar dosyasının açıldığını, ancak başvurunun mevzuatta düzenlenen hasar başvurusu yapılırken sunulması gereken evraklarla birlikte yapılmadığını, eksik evrakların hasar dosyasına sunulmasının talep edildiğini, davacı taraf bu eksikliği gidermediğinden ödemenin yapılamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, Konya 15.Asliye Ceza Mahkemesi’nin…16.Asliye Ceza Mahkemesi’nin….dosyasında aldırılan Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nin 08/06/2017 tarihli raporunda; sanık sürücü …’ın asli kusurlu, müşteki…’nin kusursuz olduğunun bildirildiği, bilirkişi raporunun iş bu dosya davalılarına tebliğ edildiği, Adli Tıp Uzmanı tarafından düzenlenen hekim bilirkişi raporunda; Dava konusu kazada yaralanan davacının meslek grup numarası 1 (düz işçi) olduğunun, arızasının yaşına (E cetveline) göre %29 oranında kalıcı sakatlık (sürekli iş göremezlik) niteliğinde olduğu, kişide dosya kapsamında fatura edilmiş tedavi masraflarının olmadığı, kişiye verilecek toplam kaçınılmaz tedavi masrafının 5.000,00 TL olduğu ve bu miktara 9 (dokuz) ay boyunca kazanç kaybının ve bakıcı giderlerinin de eklenmesinin uygun olacağını, bu giderin … tarafından karşılanmayacağını, giderlerin … şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının bildirildiği, aktüer bilirkişi raporunda; davacının geçici iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararının 7.208,85 TL, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararının 113.661,55 TL, iyileşme döneminde bakıcı giderlerinden doğan maddi zararının 12.121,19 TL ve kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının ise 5.000,00 TL olduğunun bildirildiği, davacı vekilinin 05/12/2017 tarihli dilekçesi ile davayı ıslah ettiği, davanın, trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici iş görmezlikten ve zorunlu tedavi ve bakıcı giderleri zararından kaynaklı maddi tazminat davası olduğu,mahkemenin önceki 29/12/2017 Tarih… Karar sayılı ilamının, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 15/10/2020 tarihrrrrrrkarar sayılı ilamı ile kaldırılarak gönderildiği, davacı vekilinin sistem üzerinden mahkeme dosyasına gönderdiği 16/11/2020 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiklerini yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan ettiği, davalı … … AŞ vekilinin 24/11/2020 tarihinde sistem üzerinden mahkeme dosyasına gönderdiği dilekçesinde; davacı taraf ile sulh olmaları üzerine dosya kapsamında vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını talep ve beyan ettiği, tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davanın Tazminat talebine ilişkin olduğu, davacı vekilinin davadan feragat ettiğini bildirdiği, davadan feragatın 6100 sayılı HMK.307 ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, 6100 sayılı HMK.nun 310. maddesi gereğince davadan feragatın hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, HMK.309/2. maddesi gereğince davadan feragatın hüküm ifade etmesi için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı, HMK.30.maddesi gereğince hakimin yargılamayı makul süre içerisinde ve düzenli bir biçimde yürütmek ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu, davalı … … AŞ’nin dosya kapsamında vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı, davalılar … ve … … vekillerinin vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri yönünden, her ne kadar feragat nedeniyle dava karara çıkmış ise de; davacı tarafın davadan feragatının sulhe dayandığı anlaşıldığından, Yargıtay 17. HD’ninrrrrr 18/06/2019 tarihli emsal kararı da dikkate alınarak davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, feragat nedeni ile davanın reddine karar vermek gerektiğinden bahisle, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … ve … … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … ve … … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararda davacı vekilinin davadan feragat etmesi nedeniyle davalılar … ve … … hakkında vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri yönünden ” Davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına” karar verildiğini, dosyayla ilgili sulhleri bulunmadığını, sulh olan tarafın diğer davalı … … AŞ olduğunu, HMK 312 maddesi gereğince ”Davasından feragat eden davacı, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemek zorunda olduğunu, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin ….. 07.10.2020 tarihli kararında ” Davacı vekili davasından feragat ettiğinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değildir. ‘ şeklinde karar verildiğini, taraflarına dosya kapsamında vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ödenmesi zorunluluğu doğduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve belgesiz tedavi gideri istemine ilişkindir. Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ile davalı … şirketi arasında yargılama sırasında sulh olunması, davacı zararının davalı … şirketi tarafından karşılanması nedeniyle davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş; … şirketi dışında kalan davalılar vekili, sulhun kendileri ile yapılmadığını,davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini bu nedenle kendi lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
Davalı … şirketi, dava açıldıktan sonra ödemede bulunmuş ve bu ödeme nedeniyle davacı vekili 16.11.2020 tarihli dilekçesi ile davalı … şirketi ile yapılan sulh görüşmeleri neticesinde anlaşmaya varıldığını, taraflar arasında 20.10.2020 tarihli ibraname, feragatname ve makbuz başlıklı belge düzenlendiğini, bu belge kapsamında davadan feragat ettiklerini, ibranamede de yer aldığı üzere, sulhun sadece maddi tazminat ve davalı … şirketinin teminat limiti ile sınırlı yapıldığını, araç işleteni, sürücüsü ve diğer sorumlulara karşı poliçe limitini aşan zararlar ve manevi zarara ilişkin haklarının devam ettiğini, davalı … şirketinin feragat nedeniyle doğacak vekalet ücretinden feragat ettiğini, bu nedenle davadan feragat ettiklerini, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini beyan ve talep etmiştir. Davalı … şirketi vekili de 24.11.2020 tarihli dilekçesinde davacı taraf ile sulh olunması nedeniyle davacının davasından feragat ettiğini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan etmiştir. Davalı … aracın sürücüsü, … ise araç işletenidir. Davalı … şirketi davalı işletenin zarar gören 3. Kişi konumunda olan davacıya verdiği zarar nedeniyle, KTK’nın 85. Maddesi delaleti ile 91. Maddesi gereğince hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Bir başka ifade ile araç işleteninin hukuki sorumluluğunda bulunan tazminat, davalı … şirketince karşılanmıştır. Sürücü zaten haksız fiil faili olup, duruma göre zarar en son sürücü üzerinde kalmaktadır. Davalı … şirketi ile birlikte davalılar malik ve sürücü de dava açılmasına sebebiyet vermiştir. Davacı ise dava açmakta haklıdır ve açtığı dava sonucunda haksız çıkmış da değildir. Ayrıca davacının feragat beyanı davanın esasından (özünden) feragat değil, davalı … tarafından davanın açılmasından sonra yapılan ödemeden dolayı maddi tazminat talebinden vazgeçmeye ilişkindir.
Bu durumda mahkemece, kendini vekille temsil ettiren davalılar … ve … … lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, adı geçen davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar … ve … … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar ve ilam harcı ile istinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalılar … ve … … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Kararın taraflar usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde temyizi kabil olmak üzere 01.07.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.