Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/115 E. 2023/140 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/115
KARAR NO : 2023/140

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2020
NUMARASI : 2019/470 Esas 2020/474 Karar

DAVACI : ….
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ : Av. … – E. Tebligat

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 31/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar …Şti ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20.09.2017 tarihinde davalıların sürücüsü ve maliki olduğu … plakalı aracın park halindeki davacıya ait … plakalı ticari otobüse çarptığını, davacıya ait aracın tamirinin 40 gün sürdüğünü, davacının … plakalı aracıyla günde dört kez personel ve öğrenci servisi yaptığını, 40 günlük tamir süresi içinde 28 gün için …’dan 13.4500,00 TL’ye araç kiralandığını, kalan 12 gün içinde farklı firmalardan fahiş fiyatla araç kiralamak zorunda kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL araç kiralama bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 03.09.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak talebini 10.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, hasar, kırk günlük tamir süresi ve bu süre için talep edilen ikame araç bedelinin fahiş olduğunu, davacının dava konusu araçla SGK personelinin … servisini yaptığını, kazadan 9-10 gün sonra servise devam ettiğini, SGK’dan 20.09.2017-30.10.2017 tarihleri arasındaki araç giriş çıkış belgeleri, … A.Ş.’den davacıya ait aracın takibine ilişkin geçmiş konum raporlarının, Ankara Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odasından da günlük kira bedellerinin sorulmasını, davacının talebi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile davacıya ait araçtan mahrum kalınması nedeniyle oluşan zararın davalılardan tahsili istemine ilişkin olduğu, dosya içerisinde toplanan deliller, kaza tutanağı, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen trafik sigorta poliçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak davacının aracına çarpmak sureti ile maddi hasara sebebiyet verdiği, davacı aracındaki hasarın bilirkişi marifetiyle tespit edildiği üzere 21 günde tamamlanabileceği, araçtan yoksun kalınması nedeniyle oluşan zarardan davalılar haksız fiil sorumlusu ve malikin sorumluluğu yoluna gidileceği anlaşıldığından dava (belirsiz alacak davası) ve talep arttırım dilekçesi dikkate alınarak davacının talebi oranında davanın kabulü ile kabul edilen miktara sigortalı aracın cinsi gereği davalı şirket yönünden avans faizi, davalı sürücü yönünden yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış olmakla, taleple bağlı kalınarak; davanın kabulüne,10.000,00 TL araç kiralama bedelinin dava tarihinden itibaren davalı …. Şti yönünden ticari faizi ile davalı … yönünden yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalılar … ve …Şti vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar …Şti. ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıya ait aracın tamirde kaldığı sürenin 21 gün değil 14 gün olduğunu, gerekçeli kararda aracın toplam 21 gün servis dışı kaldığı ve davacı aracındaki hasarın bilirkişi marifetiyle tespit edildiği üzere 21 günde tamamlanabileceği yönünde hüküm tesis edilmiş ise de dosyada yer alan davacı yana ait aracın … sistemi kayıtlarından da anlaşılacağı üzere 21.09.2017-27.09.2017 ve 03.10.2017-11.10.2017 tarihleri arasında toplamda 14 gün servis dışı kaldığının görüldüğünü, dosyaya sunulan müzekkere cevaplarında aracın, Sosyal Güvenlik Kurumunda 21.09.2017 tarihinde işi bıraktığı, 12.10.2017 tarihinde işe başladığı, … Sistemi Kayıtlarında ise 21.09.2017-27.09.2017 ve 03.10.2017-11.10.2017 tarihleri arasında aracın taşıma işlemi yapmadığının tespit edildiğini, her ne kadar SGK’dan gelen müzekkere cevabında süre aralıksız olarak 21 gün gözükmekte ise de … kayıtlarının açıkça aksini gösterdiğini, … tarafından dosyaya kazandırılan müzekkere cevabı dikkate alınmaksızın yalnızca SGK’dan gelen yazı değerlendirilerek hüküm tesis edildiğini, davacının geçen süre içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumunun personelleri dışında, başka kurum veya okulların öğrenci veya personelini taşıma ihtimalinin de olduğunu, davacının dava dilekçesinde 40 gün olan talebinin yerinde olmadığının önce SGK’dan gelen müzekkere cevabı ile; ardından da …’dan gelen cevap yazısı ile aracın yalnızca 14 gün çalışmadığının açıkça görüldüğünü, davacının aracının serviste olduğunu iddia ettiği, SGK’dan gelen cevap yazısında aracın kuruma gelmediğini belirttiği tarihler arasında da aracın çalışmaya devam ettiğini, araç takip sistemleri ile araçların GPS uyduları sayesinde 7 gün 24 saat internete bağlı bir bilgisayar, akıllı telefon, tablet vs. üzerinden takip ve kontrol edilmesini sağlayan sistemler olduğunu, araç takip sistemleri ile araçların hızları, izlemiş oldukları rotalar, duraklama yaptıkları yerler, rölanti süreleri gibi çok sayıda bilginin, haritalar üzerinden anlık ve geçmişe dönük olarak izlenebildiğini, anlık ve geçmişe dönük raporlar ile, kayıt ve kontrol altına alınabildiğini, bu sebeple … tarafından aracın servis dışı kaldığını gösteren kesin ve net kayıtlar bulunmasına rağmen nispeten daha muğlak olan ve davalılar aleyhine olan delilin hükme esas alınmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi raporu hazırlanırken yalnızca Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu tarafından hazırlanan fiyat listesinin hesaplamaya baz alındığını; buna istinaden 21 günlük kiralama ücretinin KDV dahil 11.947,50 TL olarak belirlendiğini, Ankara Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası tarafından servis araçlarının 2017 yılı itibariyle günlük kiralama bedellerini içeren fiyat listesinin de dosyaya kazandırıldığını, fakat bilirkişi tarafından hesaplama yapılırken yalnızca Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu tarafından hazırlanan fiyat listesinin esas alındığını, Ankara Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası tarafınca hazırlanan fiyat listesinin değerlendirmeye alınmadığını, dosyaya sunulan tüm delil ve bilgiler değerlendirilmeden yalnızca davalılar aleyhine olan tek bir fiyat listesi baz alınarak hazırlanan raporun açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı düştüğünü, bilirkişi tarafından rapor hazırlanırken dosyaya sunulan bütün delil ve belgelerin değerlendirmeye alınması gerektiğini, fakat gerek hizmet süresi yönünden gerekse de hesaplama yönünden hatalı ve eksik olarak hazırlanan raporun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu,
Davalı şirket aleyhine hükmedilen miktara yasal faiz uygulanması gerekirken ticari faiz uygulanmasının hatalı olduğunu,
Sonuç olarak davacının iddiasında haksız olduğu, aracın yalnızca 14 gün çalışamamışken ve araç kiralama bedelleri raporda sunulan tutarın daha altında iken dosyada aksi yönde karar verilmesinin hukuka, hakkaniyete ve yasalara aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalılar vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan araç kiralama bedeli istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın davacıya ait park halindeki araca çarpması sonucu aracın 40 gün tamirde kaldığını, bu süre içinde araç kiralamak durumda kalındığını belirterek araç kiralama (araç mahrumiyeti )bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; Mahkemece 27.12.2019 tarihli bilirkişi ek raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davacıya ait aracın 21 günlük tamir süresince günlük 568,92 TL’den 11.947,50 TL araç kiralama bedeli ödeyeceği, taleple bağlı kanılarak 10.000,00 TL araç kiralama bedelinin dava tarihinden itibaren davalı …. Şti yönünden ticari faizi ile davalı … yönünden yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalılar vekili tamir süresine ve bu süre içinde belirlenen araç kiralama bedeline yönelik istinaf sebeplerini bildirmiştir.
Hükme esas 27.12.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda dava konusu davacıya ait aracın İsuzu marka, … model, … plakalı, 30 kişilik okul servis otobüsü olduğu, SGK’na personel taşıma hizmeti verdiği, dosyada eksper tarafından düzenlendiği anlaşılan hasar tespit raporu bulunmadığından kaza nedeniyle tamir süresinin kaç gün olduğunun belirlenemediği, ancak, …. A.Ş.’nin, SGK’na hitaben yazdığı 12.10.2017 tarihli yazıda; … plakalı aracın yerine, … plakalı aracın personel servisine başlayacağının bildirildiği, dolayısıyla dava konusu servis aracının 12.10.2017 tarihinde servise başladığı, … plakalı servis aracının, 20.09.2017 tarihinde kaza nedeniyle servis dışı kaldığı ve aynı aracın 12.10.2017 tarihinde SGK’da personel taşıma işine başladığının anlaşıldığı, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunca, okul servis aracı ücretini 177 gün için yıllık olarak Km’ye bağlı olarak belirlendiği, personel servis ücretinin ise ilk kalkış ve her km için olmak üzere belirlenen bir liste gönderdiği, buna göre; dava konusu servis aracının 20.09.2017-12.10.2017 tarihleri arasında toplam 21 gün servis dışı kaldığı, … tarafından düzenlenen faturada; 28 günlük kiralama ücretinin KDV dahil 15.930.-TL olarak görüldüğü, bu sürede yerine araç kiralanmakla mahrumiyet zararının 28 günlüğü KDV dahil 15.930.-TL ise; 21 günlüğü KDV dahil 11.947,50 TL olduğu, dolayısıyla mahrumiyet zararının 11.947,50 TL olacağının hesaplandığı belirtmiş ise de anılan rapor dosyada mevcut delillerin tümü değerlendirilmeden eksik inceleme ile düzenlenmiş olup denetime elverişli olmadığından hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
Dosya kapsamındaki SGK yazısından davacıya ait dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın 17.07.2017 tarihli sözleşme ile … hattında kurumun personel taşıma işine başladığı 21.09.2017 tarihinde işi bıraktığı , 12.10.2017 tarihinde yeniden işe başladığı, servis araçlarına ait takip sistemi olan … AŞ. kayıtlarından da davacıya ait … plakalı aracın 21.09.2017-27.09.2017 ve 03.10.2017-11.10.2017 tarihleri arasında servis dışı kaldığı bildirilmiştir. SGK yazısına göre aracın 21 gün ; … kayıtlarına göre 16 gün servis dışı kaldığı ve davacıya ait … plakalı aracın … Sigorta AŞ’ne kaskolu olduğu, araç hasarının anılan sigorta şirketi tarafından karşılandığı … tarafından düzenlenen 31.10.2017 tarihli faturadan anlaşılmaktadır. Hükme esas bilirkişi raporuna esas alınan … tarafından davacı adına düzenlenen 16.11.2017 tarihli araç kiralama faturasında …’ın adı altında yer alan … plakalı aracın 21.09.2017 ve 12.10.2017 tarihlerinde SGK’dan bildirilen araçlar olduğu görülmektedir. Mahkemece öncelikle davacının kasko sigorta şirketi olan … Sigorta AŞ’den dava konusu kazaya ilişkin davacıya ait aracın hasar dosyası, ekspertiz raporu istenerek dava konusu 20.09.2017 tarihli kaza nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasarın kaç günde tamir edileceğinin tespiti, bu tamir süresince araç kiralanması halinde ödenmesi gereken kira bedeli konusunda başka bir makine mühendisi bilirkişiden davalının itirazlarının da değerlendirildiği gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre araç kiralama bedeli yönünden karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalılar …Şti .ve … vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile, HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalı şirket vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yerolmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar …Şti. ve … vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile, HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, kaldırma sebebine göre davalı şirket vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2020/10841 esasına yatırılan 22.915,00 TL nakit teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.