Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1100 E. 2021/1253 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Nedeniyle Tazminat

KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde; 31/10/2012 tarihinde, davalı …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalı … ait araç ile, yaya olan müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle bir süre çalışmadığını, hastane, yol gideri, ve tedavi giderleri ödemek zorunda kaldığını, kazadan sonra bir yıl ayağının üstüne basamadığını, uzun tedaviler gördüğünü, ayrıca manevi olarak zarar gördüğünü, müvekkilinin zararlarından davalıların sorumlu olduğunu, belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili 03/10/2016 tarihli dilekçesi ile, kazaya neden olan aracın … Sigorta AŞ tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğu olduğunu belrterk, davaya … Sigorta A.Ş.’nin dahil edilmesini talep etmiştir
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesini talep ettiklerini, kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunu kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, davacının yaralanması ve zararını kanıtlaması gerektiğini, davacının kaza sonrası tedavi evraklarında kırık ve çıkığının olmadığını, davacının sonradan meydana gelen yaralanmaları dava konusu etmeye çalıştığını, istenen manevi tazminatın da fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dahili dava dilekçesi tebliğ edilen … Sigorta A.Ş. vekili; diğer davalılar hakkında açılan davada, müvekkilinin davaya dahil edilerek, hakkında karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, belirterek davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili tarafından Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi açılan davada, mahkemenin…. Karar sayılı kararı ile, davacılar tarafından ZMMS kapsamında sigorta şirketine de dava açıldığından, bu nedenle davanın görülmesinde Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan bahisle, göreve ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi sonrasında, davacı vekilinin talebi doğrultusunda dosya Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılamada mahkemece; davacı tarafından, tazminat istemli davanın davalılar … ve … hakkında açıldığı, hakkında dava açılmayan bir kişinin sonradan mecburi dava arkadaşlığı haricinde ek dava ile davaya dahil edilemeyeceğini, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından hakkında dava açılmayan … Sigorta A.Ş. davaya dahil edilerek davanın usulden reddi ile dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, davaya dahil edilen … Sigorta A.Ş.’nin davada mecburi dava arkadaşı olmadığı, bu nedenle görülmekte olan davada davalı sıfatı kazanmayacağı, sigorta şirketinin davada taraf olmaması nedeniyle davanın ticari dava mahiyetinde olmadığı, bu nedenle davanın görülmesinde genel görevli olan ve davada görevsizlik kararı veren Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğu gerekçesi ile davanın göreve ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalılar … ve …’a Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılmış iken, davaya … Sigorta A.Ş.’yi dahil ettiklerini, bu nedenle Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verdiğini, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından da, karşı görevsizlik karar verildiğini, karşı görevsizlik kararının hatalı olduğunu, davaya … Sigorta A.Ş.’nin dahil edilmesi ile ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, araç sürücü ve işleten hakkında Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davada, yargılama aşamasında verdiği ve dahili dava dilekçesi olduğunu belirttiği dilekçe ile … Sigorta A.Ş.’yi de davaya dahil ettiğini beyan etmesi üzerine, mahkemece … Sigorta A.Ş., eldeki dosyada davalı haline getirilerek, davada sigorta şirketi de davalı hale geldiğinden mahkemenin görevsiz olduğuna karar verilerek, dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi sonrasında; Asliye Ticaret Mahkemesince, sigorta hakkında usulüne uygun açılan bir dava olmadığı, davalı sigorta şirketinin davalı sıfatı bulunmadığı, davanın ticari dava olmaması nedeniyle davanın görülmesinde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu, gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
HMK’nın 57. ve devamı maddesinde birden fazla kişinin belirli koşullarda birlikte dava açabilecekleri gibi, haklarında da dava açılabileceği düzenlenmiş ise de, ilgili düzenleme kapsamında, koşulların bulunması halinde aynı dava dilekçesi ile birlikte açılabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanununda, görülmekte olan davada istisnai durumlar haricinde (tarafın davadan sonra vefat etmesi, HMK’nın 124 ve 125. Maddesi gibi) dava, dava dilekçesinde gösterilen taraflar arasında görülür ve dava dilekçesindeki taraflar hakkında karar verilebilir. Davada taraf olmayan kişi taraf haline getirilerek hakkında karar verilemez.
6100 sayılı HMK’nın 61. maddesinde “Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu kapsamda dava ancak dava dışı üçüncü kişiye ihbar edilebilir. Bu durumda dahi usul hükümlerine göre, davada taraf olmayan gerçek veya tüzel kişi lehine ya da aleyhine hüküm tesis edilmesi mümkün değildir. Bu kural uyarınca dava dilekçesinde, davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi bu durum onu davanın tarafı haline de getirmez. Keza HMK’nın 61 vd. maddeleri gereğince, ihbar olunan kimse davada davalı sıfatını kazanmadığından lehine ve aleyhine hüküm kurulamaz. Bu durum kamu düzeniyle ilgili bulunduğundan, mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Davanın taraflarını, davacının dilekçesinde belirttiği davacı ve davalılar oluşturmakta olup davanın tarafları dışında kararın istinafı ancak ilgili aleyhine hüküm kurulmuş olması halinde söz konusudur.
Somut olayda, … Sigorta A.Ş. hakkında usulüne uygun açılan bir dava bulunmadığından, Asliye Hukuk Mahkemesine sonradan verilen dilekçe ile sigorta şirketi davalı sıfatı kazanamayacağından, mahkemenin görevi dava dilekçesindeki talepler ve taraflara göre belirlenmesi gerekir. Buna göre taraflar arasındaki dava ticari dava mahiyetinde olmadığından Asliye Hukuk Mahkemeleri davanın görülmesinde görevlidir. Davada daha önce Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından usulden ret kararı verilmiş ise de, ret kararı istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş olup, Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından karşı görevsizlik kararı verilebilir.
Buna göre; İstinaf incelemesine konu Ankara 11 Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından mahkemenin görevine ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olmasında usule aykırılık bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıdan alınması gereken istinaf karar harcı, peşin alındığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 24/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.