Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1094 E. 2023/826 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1094
KARAR NO : 2023/826

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2021
NUMARASI : 2018/730 Esas 2021/235 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 03/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 07.11.2015 tarihinde davalı …’ın işleteni ve sürücüsü, davalı … AŞ’nin mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacı idaresindeki motosiklete çarptığını, kaza sonucu davacının yaralandığını, tedavi görüp ameliyat olduğunu, davalı … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmaktan dava açıldığını, ve …’ın asli kusurlu olduğu belirlenerek adli para cezası ile cezalandırıldığı, davalı … şirketine zararlarının karşılanması için 14.10.2016 tarihinde başvurduğunu, başvurunun 17.10.2016 tarihinde sigorta şirketine tebliğ edilip hasar dosyası açıldığını, sigorta şirketinin maluliyet raporu talep ettiğini, bunun karşılanması için Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan raporda davacının %8 oranında maluliyeti oluştuğunun belirlendiğini, sigorta şirketince 04.06.2018 tarihinde 24.907,45TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin zararı karşılayıcak miktarda olmadığını, davacının maluliyet oranının %8 den çok daha fazla olduğunu, kazadan sonra davacının hastanede yattığını, uzun süre tedavi görüp ameliyat geçirdiğini, 6 ay yürüyemediğini, temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, halen sağ ayağında kısalık ve sürekli maluliyet oluştuğunu, kazadan dolayı davacının sürekli ve geçici iş göremezlik zararlarının bulunduğunu, manevi zarara uğradığını, okuluna devam edemediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak 100,00TL geçici iş göremezlik, 100,00TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı … yönünden ise temerrüt tarihi olan 03.11.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte poliçe limitleri ile sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28.02.2020 tarihli değer artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminat talebini 18.804,53TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … AŞ vekili, davalı aracın davalı … şirketine 22.10.2015-2016 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyeti sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 04.06.2018 tarihinde davacıya 24.907,45TL ödeme yaptıklarını, davacının zararlarının karşılandığını, kazanın meydana gelmesinde davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması, kusur ve maluliyet konusunda rapor alınmasını, geçici iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı kapsamında olmadığını, temerrüt tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, davacının hız kurallarına uygun ve kendi şeridinde seyretmediğini, kendisinin ara sokaktan ana caddeye kontrollü şekilde çıkarken davacının aşırı süratli bir şekilde aracına çarptığını, kazanın davacının çalıştığı sırada meydana geldiğini, şirketin yemek dağıtımını yaptığını, sigorta şirketinin davacıya gerekli ödemeyi yaptığını, tazminatı ödeyecek gücü bulunmadığını, olayın tüm sorumlusunun kendisi olmadığını, davacının da kusurlu olduğunu beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;
Mahkemece toplanan deliller göre, davalı …’ın işleteni ve sürücüsü olduğu, diğer davalı tarafından 22.10.2015-2016 tarihleri arasında zorunlu trafik sigorta yapılan aracın, davacının yönetimindeki motosiklete çarptığı, davalı sürücünün kavşağa geldiğinde yolu etkin biçimde kontrol etmediği, solundan bölünmüş yolu takiben gelen araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken buna dikkat etmediği, kavşağa kontrolsüz girdiği, kavşakta solundan gelen davacının yönetimindeki motosikletin yolunu kapatarak kazaya neden olduğu, kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise hızını azaltıp dikkatli seyretmesi gerekirken bu kurallara uymadığından %25 oranında kusurlu olduğu, kaza sonucu davacının yaralanmasının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre tüm vücut engellilik oranının %3, iyileşme süresinin ise kaza tarihinden itibaren 24 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, davadan önce davalı … şirketinin yaptığı tazminat ödemesinin davacının tüm zararlarını karşılayıcı miktarda bulunmadığı, davacının kazadan dolayı bakiye 18.804,50TL maddi zararının bulunduğu, bu zararların da davalı … şirket poliçesinin teminat kapsamında bulunduğu kabul edilmiş, olay tarihi, olayın oluş biçimi, tarafların kusur oranları ile sosyal ekonomik durumları davacının yaralanma derecesi gözetilerek davacının kazadan dolayı duyduğu manevi acının karşılanması bakımından hakkaniyet ilkeleri de gözetilerek; 18.804,50TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, hükmedilen bedele davalı … yönünden olay tarihi olan 07.11.2015 tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden ise temerrüt tarihi olan 03.11.2016 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, 10.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07.11.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı … Sigorta AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde, davacının yaralanması nedeni ile 04.06.2018 tarihinde davalı … tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru doğrultusunda davacıya 24.907,45TL tazminat ödemesi yapıldığını, davacının ödeme tarihi itibariyle zararının karşılandığını, geçici iş görmezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, kaza tarihinden itibaren geçici iş göremezlik hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, davacının kaza tarihi itibariyle 18 yaşının altında olduğunu, hesaplamada PMF 1931 yaşam tablosunun kullanılmasının hatalı olduğunu, tazminat hesabının TRH 2010 hayat tablosunun kullanılarak, 1.8 teknik faiz uygulanarak aktüeryal yöntem ile yapılması gerektiğini, gerekçeli kararın dayanaksız ve eksik inceleme ürünü olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı … AŞ vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı …’ın işleteni ve sürücüsü, davalı … AŞ’nin mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, davacı idaresindeki motosiklete çarptığını, kaza sonucu davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan, manevi tazminatın davalı …’dan tahsilini talep etmiş, mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı … AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
Dava konusu kaza 07.11.2015 tarihinde meydana gelmiş, davalı … AŞ tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi 22.10.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 90. Maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11.1.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Şeklindeki düzenleme ve 92/i maddesinde yer alan “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” düzenlemesi Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarih 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresi ve 92. Maddenin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “ Bedensel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiş ve bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebileceği belirtilmiştir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile; geçici iş göremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık ya da maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir. Geçici iş göremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup 2918 sayılı KTK.nın 98. Maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. Maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. Maddesi ve 91. Maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. Maddesinde belirtilen SGK’nın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı gideri bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden davalı … şirketinin geçici iş göremezlik zararından sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Davalı vekili davacının kaza tarihinde 18 yaşının altında olması sebebiyle kaza tarihinden itibaren geçici iş göremezlik hesabı yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Her ne kadar olay tarihinde davacı 18 yaşından küçük ise de, davacının kaza tarihinin öncesinde ve sonrasında SGK’da kaydına göre gelir getiren bir işte çalıştığı ve kazanç elde ettiği belirlenmekle, geçici iş göremezlik süresince asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılmasında ve aktüerya raporunda kullanılan yaşam tablosu ve hesaplama yöntemi istinaf kanun yoluna başvuran taraf lehine olduğundan aleyhine değerlendirme yapılamayacağından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin de reddi gerekmiştir
Açıklanan nedenlerle dosyadaki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına nedeniyle davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.284.53 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 322,00 TL’nin mahsubu ile kalaN 962,53 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 03.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.