Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1085 E. 2023/777 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1085
KARAR NO : 2023/777

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2020
NUMARASI : 2016/536 Esas 2020/143 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 30/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 26.02.2015 tarihinde davalılardan … Sigorta AŞ’ne zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla davacının yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarptığını, bu aracında çarpmanın etkisi ile dava dışı …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında yolcu olan kusursuz davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı … şirketine başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını, davacının özel bir şirkette 3.360 TL brüt maaşla çalıştığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nun 107 maddesi gereğince şimdilik 1.000 TL sürekli işgöremezlik tazminatın davalı … şirketinden temerrüt tarihinden, davalı sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 03.12.2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatını 45.861,17 TL arttırarak 46.861,17 TL’ye yükselttiğini, 1.000 TL maddi tazminat ile 40.000 TL manevi tazminata dava tarihinden, 45.861.17 TL maddi tazminata ıslah tarihinden itibaren en yüksek yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … AŞ vekili, kazaya karışan … plakalı aracın 31.07.2014 – 31.07.2015 tarihleri arasında 268.000 TL limitle davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olup sorumluluklarının gerçek zarar, sigortalının kusuru ve poliçe limitiyle sınırlı olduğundan kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan, zarar yönünden aktüer bilirkişiden rapor alınmasını, ceza dosyasının incelenmesini, davacının müterafik kusurlu olması halinde tazminattan indirim yapılmasını, avans faiz talebinin yerinde olmadığını, manevi tazminatının teminat dışında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan, zarar yönünden aktüer bilirkişiden rapor alınmasını, davacının müterafik kusurlu olması halinde tazminattan indirim yapılmasını, avans faiz talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın çok taraflı, yaralamalı trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacının sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, toplanan delillere, tarafların iddia ve savunmalarına, karar vermeye elverişli bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; davalı …’in, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken olay mahalli kavşağa geldiğinde kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen duruşa geçmeyip dikkatsiz, özensiz ve tedbirsiz bir şekilde sola doğru hatalı dönüş yapması sonucu, kendisine göre bölünmüş yolun sağından gelen davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpması neticesinde meydana gelen olayda %100 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin ise seyir halinde bulundukları yol bölümünde yeşil ışığın yanması ile kurallara uygun olarak seyirlerine devam ettikleri sırada … plakalı aracın davalının kullandığı aracın çarpmasına maruz kalması, bu aracın da çarpmanın etkisi ile … plakalı araca çarpması ile sonuçlanan kazada kusursuz oldukları, davacının ise … plakalı araçta yolcu olarak bulunması sebebiyle kazanın vuku bulmasında herhangi bir etkisinin olmadığı, davacı …’nın emniyet tarafından alınan ifadesinde, emniyet kemerinin takılı olmaması sebebiyle başını ön cama vurduğunu, başından ve gözünden yaralandığını belirtmiş olması karşısında müterafik kusurlu olduğu, Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca müterafik kusur indiriminin %20 oranında uygulanması gerektiği kanaatine varılmakla birlikte davacı vekilinin talebini, tazminattan %25 (müterafik kusur) oranında indirim yapılmış hali ile artırdığından taleple bağlılık ilkesi gereği bu hususun hükümde dikkate alındığı, buna göre davacının müterafik kusur indirimi yapılmaksızın sürekli iş göremezlik zararının 62.214,89 TL olduğu, müterafik kusur indirimi ile birlikte (davacının talebinin %25 kusur indirimine göre olmasına göre) talep edilebilecek tazminatın 46.661,17 TL olduğu anlaşılmakla davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000 TL üzerinden açtığı davada sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini talep etmişse de, talep artırım dilekçesinde 46.861,17 TL maddi tazminatın 1.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren, 45.861,17 TL’sinin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğinden talep doğrultusunda tazminatın 1.000 TL’sine dava tarihinden, kalanına talep artırım tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden ise; somut uyuşmazlıkta, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu, bununla birlikte davacının da müterafik kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacının sürekli iş göremezlik oranının % 4,2 olduğu, 2 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı hususları gözetildiğinde söz konusu maluliyetin, davacıyı manevi olarak olumsuz yönde etkileyeceği kanaatine varılarak davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000 TL manevi tazminatın davalı …’den tahsiline karar vermek gerektiği, manevi tazminat talebi sigorta teminatı kapsamında olmadığından davalı … şirketinin manevi zararlardan sorumlu olmayacağı anlaşılmakla davalı … şirketine karşı açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmesini gerektiğinden maddi tazminat talebi ile açılan davanın kısmen kabulü ile, 46.661,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 1.000 TL’sinin dava tarihi olan 16.06.2016 tarihinden itibaren, 45.661,17 TL’sinin talep artırım tarihi olan 03.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine, davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 16.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkin olduğunu, yerel mahkeme kararında, sürekli iş göremezlik tazminatının 45.661,17 TL’lik kısmının ıslah tarihinden itibaren işletilecek faiziyle ödenmesine karar vermiş ise de haksız fiilden kaynaklanan bu tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek faiziyle ödenmesi gerektiğini bu sebeple yerel mahkeme kararının kaldırılarak, 46.661,17 TL’nin haksız fiil tarihinden işletilecek faiziyle ödenmesine karar verilmesini, ayrıca ilgili maddi tazminatın, davalı … yönünden de; sigorta şirketinin temerrütte düştüğü tarihten itibaren işleyecek faiziyle ödenmesi gerektiğini, davacı tarafından 25.03.2016 tarihinde sigorta şirketine başvurulmuş olup, başvuru evrakının dosyaya sunulmuş olmasına rağmen davalı … yönünden, 46.661,17 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faiziyle davacıya ödenmesine karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, sonuç olarak 46.661,17 TL maddi tazminatın, davalı … yönünden haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte, davalı … yönünden temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen ödenmesine karar verilmesi gerektiğini,
Gerekçeli kararda davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine, davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … şirketine verilmesine karar verilmiş ise de kararın yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesi incelendiğinde görüleceği gibi, davacı taraf olarak sigorta şirketinden sadece maddi zararların tazmininin talep edildiğini, manevi zararların tazmini yönünden talepte bulunulmadığını, manevi zararın sadece davalı sürücü …’den istendiğini, davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, manevi tazminat talebine ilişkin reddedilen 20.000 TL’lik kısım için her davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesinin hukuka aykırı olması nedeniyle kararın kaldırılarak, reddedilen manevi tazminat talebi bakımından yalnızca davalı sürücü … lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini,
Hüküm altına alınan manevi tazminatının çok düşük olduğunu ayrıca manevi tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden faiz işletilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulüyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan sürekli iş görmezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu trafik kazası nedeniyle yaralanan davacı yolcu için, karşı aracı sigorta eden sigorta şirketinden ve sürücüden sürekli işgöremezlik tazminatı; sürücüden ayrıca manevi tazminat talep etmiş olup; mahkemece davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu, davacı yolcunun emniyet kemerinin takılı olması nedeniyle müterafik kusurlu (%20) olduğu ancak bedel arttım dilekçesinin davacının %25 müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek yapılmış olması nedeniyle miktar ve faiz başlangıcı yönünden taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulü ile 46.661,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 1.000 TL’sinin dava tarihi olan 16.06.2016 tarihinden itibaren, 45.661,17 TL’sinin talep artırım tarihi olan 03.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine, davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 16.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, maddi ve manevi tazminat yönünden faiz başlangıcı ve türüne, manevi tazminat miktarı ile manevi tazminat yönünden davalı … lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu kazada yolcu olarak bulunan ve yaralanan davacı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nun 107 maddesi gereğince şimdilik 1.000 TL sürekli işgöremezlik tazminatın karşı araç sigorta şirketinden temerrüt tarihinden, davalı sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 03.12.2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatını 45.861,17 TL arttırıp 46.861,17 TL’ye yükselterek, 1.000 TL maddi tazminat ile 40.000 TL manevi tazminata dava tarihinden, 45.861,17 TL maddi tazminata ıslah tarihinden itibaren en yüksek yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ettiğinden mahkemece HKM’nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak hüküm altına alınan sürekli işgöremezlik tazminatının 1.000 TL’sı ile manevi tazminata dava tarihinden, maddi tazminata yönelik arttırım yapılan 45.861,17 TL’sine 03.12.2019 bedel arttırım (davacı önce ıslah sonra bedel arttım olduğunu belirtmiş)tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasında (kazaya karışan araç özel araç olmakla ) bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin faiz başlangıcına ve türüne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacının manevi tazminat istemi TBK 56.maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Tüm bu kriterlere göre belirlenecek tazminat -aynı anda- tarafların ikisini de memnun etmese dahi, adil olacağı için, hukuk tarafından kabul edilen ve uygulanan sistem haline gelmiştir.
Mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması sonucu duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların kusur oranları, davacının kusursuz olması, davacının yaralanmasının şekli ve niteliği, maluliyet oranı, iyileşme süresi, gördüğü tedaviler, olayın meydana geliş şeklinin davacı üzerindeki etkisi, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, dava tarihindeki (2016) paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda davacı için belirlenen manevi tazminatlarının uygun takdir edildiği anlaşıldığından hüküm altına alınan miktarda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekili tarafından manevi tazminat sadece davalı sürücüden talep edildiğinden davalı … yönünden manevi tazminat talebinin reddi ve sigorta şirketi lehine reddedilen manevi tazminat üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin davalı … yönünden kurulan manevi tazminata ve vekalet ücretine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görüldüğünden istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1.b.2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
A)1-Maddi tazminat talebi ile açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, 46.661,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 1.000 TL’sinin dava tarihi olan 16/06/2016 tarihinden itibaren, 45.661,17 TL’sinin talep artırım tarihi olan 03/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 3.187,42 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 140,04 TL harç ile 200 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 2.847,38 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 6.865,95 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendilerini vekillerle temsil ettirdiklerinden, maddi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 140,04 TL peşin harç ile 200 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
B)1-Davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 16/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.366,20 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’den alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
C)Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 900 TL bilirkişi ücreti, 268,70 TL tebligat ve toplu müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.202,20 TL yargılama giderinin davada ret ve kabul oranına göre 922,62 TL’sinin davalılardan (davalı …Ş. 645,81 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
D)HMK’nun 333. ve GAT’nin 5. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59.30 TL maktu + 737,56 TL nispi istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan toplam162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 74,00 TL istinaf yargılama giderinin davalı … şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Kullanılmayan istinaf gider avansının talep halinde davacıya iadesine,
4-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 30.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.