Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/105 E. 2023/175 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/105 – 2023/175
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/105
KARAR NO : 2023/175

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2020
NUMARASI : 2019/398 Esas 2020/500 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. (eski ünvanı … Sigorta A.Ş.) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.09.2018 tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklete, davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, davalıya 11.01.2019 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, HMK’nun 107 maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL bakıcı gideri, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 3.800,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 04.09.2020 tarihli dilekçesi ile geçici işgöremezlik tazminatını 23.812,78 TL’ye, bakıcı giderini 947,10 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. savunma yapmamış; bilirkişi raporunun tebliği üzerine bakıcı gideri ile geçici işgöremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın, davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın davacı aracına çarpması sureti ile meydana gelen çift yanlı kazadan dolayı, sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamı, deliller, adli tıp ve bilirkişi heyeti raporları birlikte değerlendirildiğinde, davalı sigorta şirketine Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın idaresindeki araç ile yolun ilerisi ve çevresine dikkat etmesi, önde seyreden davacı sevk ve idaresinde motosikleti gördüğünde hızını azaltarak aralarında yeterli takip mesafesi bırakması, motosikletin solundan geçmesi gerekirken aksine dikkatsiz seyirle motosiklete arkadan çarparak sebebiyet verdiği kazada bilirkişi raporunda tespit edildiği şekli ile asli ve %100 kusurlu olduğu, Ankara Üniversitesi, Tıp fakültesi, Adli Tıp ABD Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik uyarınca maluliyetin bulunmadığı, 6 ay geçici iş göremezlik süresi ve 2 hafta bakıcı ihtiyacına yönelik tespitlerin hükme esas alınabilir olduğu kabul edilerek bu doğrultuda aktüer bilirkişi tarafından SGK hizmet döküm cetvelinde davacı maaşı esas alınarak ve SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin mahsubu neticesinde tespit edilen ve talep artırım dilekçesi uyarınca talep edilen 23.812,78 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 947,10 TL bakıcı gideri talebinin sigorta şirketine başvuru tarihi olan 11.01.2019 tarihi nazara alınarak temerrüt tarihi olan 24.01.2019 tarihinden itibaren aracın kamyonet olması nedeniyle avans faizi ile birlikte kabulüne, davacının maluliyeti bulunmadığından kalıcı iş göremezliğe yönelik 3.800,00 TL olan talebin ise reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; davanın kısmen kabulü ile; kalıcı iş göremezlik yönünden talebin reddine, 23.812,78 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 947,10 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 24.759,88 TL’nin 24/01/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. (eski ünvanı … Sigorta AŞ.) vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel Mahkemece kaza nedeniyle davacının maluliyeti, geçici iş göremezliği ve bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığı yönünde yazılan müzekkere uyarınca Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda davacının, engel/özür oranının %0; 6 ay süre ile geçici iş göremezliği ve 2 hafta bakıcı ihtiyacı bulunduğu şeklinde kanaat bildirildiğini, sonrasında dosyanın kusur ve aktüer hesabı yönünden bilirkişi heyetine tevdi edildiğini 14/08/2020 tarihli rapor ile 947,10 TL bakıcı gideri; 23.812,78 TL geçici iş göremezlik hesaplandığını, davalı sigorta şirketi olarak gerek Adli Tıp Raporuna karşı gerekse aktüer hesabına karşı itirazları dikkate alınmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, yapılan tazminat hesabına esas alınan gelir ve özellikle davacının çalışamadığı dönemde maaşını alıp almadığına yönelik araştırma yapılması ve bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, gerekli araştırmalar yapılmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kaldı ki itirazlarında ayrıntılı olarak belirttikleri üzere verilen kararda 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası ZMMS Genel Şartlarında yapılan yeni yasal düzenlemelerin dikkate alınmadığını, Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yapılan yeni düzenleme ile, genel şartların A.5.b bendi uyarınca trafik kazası sonucunda mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadarki bakıcı giderleri ile çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderlerin sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş olup Trafik Sigortası Genel Şartlarının bu zararın Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olduğunu düzenlediğini, (emsal Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 19/09/2019 tarihli, 2018/4184 Esas ve 2019/1965 Karar Numarası ile vermiş olduğu ilamının Yerel Mahkeme dosyasına da sunulduğunu )özetle sürekli sakatlık raporu alıncaya kadar zarar görenin çalışma gücündeki kayba bağlı giderler ve bakıcı giderleri sağlık gideri olarak kabul edilerek SGK’nın sorumluluğuna dahil edilmiş olup; bu kapsamda sigorta şirketlerinin ve Güvence hesabının sorumluluğuna son verildiğini, davacının geçici iş göremezlik giderleri ve geçici iş göremezlik dönemindeki geçici bakıcı tazminat taleplerinin Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları gereği teminat dışı olduğunu, davaya konu trafik kazasının 07.09.2018 tarihinde meydana geldiğini, 271045999 sayılı poliçenin 10.08.2018/2019 vadeli olup genel şartların yürürlüğe girmesinden sonra düzenlendiğini dolayısıyla davalı … Sigorta A.Ş’nin geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderleri taleplerinden sorumluluğu bulunmadığını,
Tüm bunlarla birlikte asla davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; faize ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini, davacının kaza tarihinden itibaren avans faizi talep ettiğini, ancak davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğu trafik poliçesinden kaynaklanmakta olup, temerrüt tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesi gerektiğini, Yerel Mahkemece verilen kararda ”…aracın kamyonet olması nedeniyle avans faizi ile birlikte kabulüne karar vermek gerekmiştir…” şeklinde belirtilmişse de … plakalı … model aracın ruhsatında açıkça kullanım amacının ”hususi” yazdığını, aracın … adına kayıtlı olup herhangi bir şirket adına da kayıtlı olmadığından aracın ticari bir araç olmadığını, ceza soruşturması ifade evraklarından da kazanın aracın özel kullanımı sırasında meydana geldiğinin anlaşıldığını, tüm bunlara karşılık haksız hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesinin hukuka, yasaya ve Yargıtay Kararlarına da aykırılık teşkil ettiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Gerek 07.09.2018 tarihli kaza tespit tutanağı gerekse hükme esas 14.08.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirlendiği gibi davalı sigorta şirketine Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın 07/09/2018 tarihinde sevk ve idaresindeki araç ile yolun ilerisi ve çevresine dikkat etmesi, önde seyreden davacının sevk ve idaresindeki motosikleti gördüğünde hızını azaltarak aralarında yeterli takip mesafesi bırakması, motosikletin solundan geçmesi gerekirken aksine dikkatsiz seyirle motosikletin sağından geçmeye çalışırken davacının sevk ve idaresindeki motorsiklete arkadan çarparak sebebiyet verdiği kazada %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olup anılan raporun olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiş, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesinin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85 ve 91. maddeleri gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacının maluliyetine ilişkin rapor Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınmıştır. 23.12.2019 tarihli raporda; davacı Mehmet Zülüflü‘nün 17.12.2019 tarihinde yapılan muayenesinde; Eylül 2018’de araç içi trafik kazası geçirdiğini, … Hastanesi’ne kaldırıldığını, sol talus kemiğinde kırık olduğunu, 3 ay yarım bacak alçıda kaldığını ve çift koltuk değneği kullandığını, fizik tedavi almadığını, sabahları sol ayağında ağrısı olduğunu, ödem olduğunu ve sızladığını, eskisi gibi koşamadığını ve hareketlerinin kısıtlandığını ifade ettiği, yapılan fizik muayenesinde; tandem yürüyüşü normal olduğu, sol tibia ön yüzünde 6×2 cm ve sağ patella medialinde 2×3 cmlik yüzeyel skar dokusu olduğu, her iki alt ekstremite kas gücünün tam olduğu, her iki ayak bileği eklem hareket açıklıkları tam olduğu, belirgin psikopatolojisinin olmadığının tespit edildiği, dosyanın tetkikinde; … Hastanesi tarafından düzenlenen 07.09.2018, 28.09.2018, 23.10.2018 ve Ortopedi Servisi tarafından düzenlenen son 05.11.2018 yatış 07.11.2018 çıkış tarihli epikriz formunda, sol talus kırığı olan hastanın omzundada ağrısı olup klinik takibi yapıldığı, ağrısının geçmediği, çekilen MR’ında sağ omuzda avülsiyon kırığı olduğu, sağ omuz abdüksiyonu 110 derecede ağrılı eklem hareketlerinin açık olduğu, sol ayak bileği posteromedialde subtalar hassasiyet olduğu iki yönlü sağ omuz grafisinde patoloji saptanmadığı, iki yönlü sol ayak grafisinde talus kemiğinde radyolüsent lineer iyileşmekte olan fraktür hattına ait görünüm olduğu, reçete verildiği ve bir ay sonra kontrole çağrıldığı belirtilmiş olmakla yukarıda muayene ve rapor tetkik bulguları bildirilen …’nün 07.09.2018 tarihli yaralanması neticesinde; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranının “% 0 (yüzdesıfır ) olduğu, Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin engel oranının %0 (yüzdesıfır olduğu,6 (altı) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı,2 (iki) hafta süresince başkasının yardımına ihtiyaç duyduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” nin 12. Maddesine (03.08.2013-28727 sayılı resmi gazete) göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı belirlenmiş olup, bu rapor doğrultusunda hesaplanan bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatından davalının sorumlu tutulmasında; hükme esas alınan 14.08.2020 tarihli aktüer bilirkişi raporunda davacının 6 aylık geçici işgöremezlik süresine ilişkin olarak belirlenen zarar miktarından SGK Antalya İl Müdürlüğünün cevabi yazısıyla davacıya ödendiği bildirilen 5.900,00 TL ödemenin mahsup edilerek belirlenen tazminata hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Davalı vekilinin faizin başlangıcına ve türüne yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 26/04/2016 tarihinde 2918 sayılı Yasanın 99. maddesinde yapılan değişiklik ile “Sigortacılar, hak sahibinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesi getirilmiştir. Somut olayda davacının eldeki davadan önce davalı sigorta şirketine başvurduğu, başvuru belgelerinin davalı sigorta şirketine 20.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketi tarafından 10.01.2019 tarihli cevabi yazı ile eksik belgelerin istendiği, davacı tarafından eksik belgelerin 11.01.2019 tarihinde gönderildiği davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmaması üzerine 06.08.2019 tarihinde eldeki davanın açıldığı, davalı sigorta şirketinin 20.05.2019 tebliğ tarihinden sekiz iş günü sonrası 31.05.2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla birlikte mahkemece eksik belgelerin davalıya tebliğ edildiği 11.01.2019 tarihinin esas alınması ve buna göre temerrüt tarihinin 24.01.2019 olarak belirlenmesi istinaf edenin sıfatına göre kaldırma sebebi yapılmamış; kazaya karışan aracın ticari araç (… kamyonet ) olması nedeniyle hüküm altına alınan tazminatlara avans faiz uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin anılan yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, olaya ilişkin alınan bilirkişi raporlarının ve faiz türünün dosya kapsamına uygun olduğu, davalı vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.691,34 TL karar harcından peşin alınan 422,83TL harcın mahsubu ile bakiye 1.268,51TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.