Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1045 – 2023/620
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1045
KARAR NO : 2023/620
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2020
NUMARASI : 2018/1007 Esas 2020/380 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/10/2023
İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 23.05.2018 tarihinde dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile yaya olan davacıya çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini ve davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davacının kusuru olmadığını, trafik kazasına kusuruyla sebebiyet veren … plaka sayılı araç kaza tarihi itibariyle zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile davalı şirkete sigortalı olduğunu ve davalının zarardan sorumlu olduğunu, davalıya yapılan başvurudan sonuç alınamadığını ve ödeme yapılmadığını, 6100 sayılı HMK’nin 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açma zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının yaralanarak geçici ve kalıcı iş göremezliğe uğraması nedeniyle kalıcı iş göremezlik bedeli olarak 3.800,00-TL, geçici iş göremezlik bedeli olarak 100,00-TL, bakıcı gideri tazminatı olarak 100,00-TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 23.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında geçici iş göremezlik tazminatı talebini 13.746,95 TL’ye, bakıcı gideri talebi 13.746,95 TL’ye ve sürekli iş göremezlik taleplerini 34.420,68 TL’ye artırmıştır.
Davalı, cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 23.05.2018 tarihinde meydana gelen kazada Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 01.11.2019 tarihli raporda davalı sigorta araç sürücüsünün %80, yaya olan davacının %20 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, A.Ü. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca davacı hakkında düzenlenmiş 24.06.2019 tarihli raporda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca özür oranının %18 olduğu, 9 ay süreyle iş göremez halde kaldığı ve 9 ay süre ile başkasının bakımına muhtaç olduğunun belirlendiği ve aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davalı şirketin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 34.420,68-TL daimi iş göremezlik, 13.746,95- TL geçici iş göremezlik, 13.746,95- TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 61.914,58 -TL tazminatın ( 28.12.2018) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, davacı tarafça delil olarak ileri sürülen maluliyet raporunun hüküm vermeye elverişli olmadığını ve ilgili yönetmelik maddelerine uymadığını ve karara esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik zararından 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar uyuarınca sorumlu olmadıklarını, tedavi ve bakıcı gideri tazminatından dava dışı SGK’nın sorumlu olduğunu, aksi halde belgelenmeyen bakıcı giderinden %50 hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, hükmedilecek faiz türünün ancak yasal faiz olabileceğini, talebin trafik kazasından kaynaklandığını ve bu bakımdan kararın hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı istemlerine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile; Geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85.maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar1 “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi: olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, sözkonusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarından alınan tedavi giderlerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı, bakıcı gideri ise davacının iyileşme süresi içinde başkasının bakımı nedeniyle ortaya çıkan zararı olup 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGKnın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik zararı ve bakıcı gideri bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle 23.05.2018 tarihinde meydana gelen kazada davacının maluliyeti hususunda Yargıtay uygulamalarına uygun olarak Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca düzenlenmiş 24.06.2019 tarihli raporunda davacının dava konusu kaza sonucu yaralanması nedeniyle sol femur boyun kırığı meydana geldiği ve total kalça protezi uygulandığı, yürüyüşünün antaljik olduğu belirtilerek %18 oranında maluliyetinin bulunduğunun, 9 ayda iyileşeceğinin ve 9 ay bakıcı ihtiyacının olduğunun belirlenmiş olmasına göre usulüne uygun şekilde düzenlenmiş raporun hükme esas alınmasında ve davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın ticari nitelikte (kamyonet) olmasına göre hüküm altına alınan tazminatın avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun aynı Kanun’un 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 4.229,38 TL istinaf harcından peşin alınan 1.060,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.169,38 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca Dairemiz kararının tebliği ve harç tahsili işlemlerinin ilk derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.