Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1044 E. 2023/619 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1044 – 2023/619
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1044
KARAR NO : 2023/619

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
NUMARASI : 2018/1013 Esas 2020/364 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )

KARAR TARİHİ : 05/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/11/2023

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 17.05.2018 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki ve davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan …plakalı aracın, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde davacı …’ın ağır yaralandığı, geçici ve sürekli iş göremez hale geldiği, tespit tutanağında …plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak taraflarına ödeme yapılmadığını ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla sürekli iş göremezlik için 4.500,00 TL, geçici iş göremezlik için 500,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini sürekli iş göremezlik yönünden 129.122,59 TL, geçici iş göremezlik yönünden 6.053,67 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, sigortalı sürücüye %100 oranında kusur izafe edilmesinin doğru olmadığını, davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 17/05/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı …plakalı araç sürücüsünün Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 02.08.2019 tarihli raporu ile çizgi ile bölünmüş yoldaki uygun olmayan yerden sola dönüş manevrası yaparak kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 03/09/2019 tarihli raporu ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca bedensel özür oranının %15 olduğu, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği ve 45 gün bakıcıya ihtiyacı bulunduğunun belirlendiği, aktüer bilirkişi raporu ile belirlenen tazminat tutarları üzerinden davanın kabulü ile 129.122,59 TL sürekli ve 6.053,67 TL geçici iş göremezlik tazminatın 28.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi karar verilmiş, hükme karşı davalı sigorta vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporlarına karşı itirazların nazara alınmadığını, kazanın oluşumuna göre sigortalı sürücüye %100 oranında kusur izafesinin doğru olmadığını, aktüer bilirkişi raporunda PMF 1931 tablosu esas alınması gerekirken TRH 2010 tablosuna göre hesap yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, itirazlarının nazara alınmadığını, raporda davacının muhtemel bakiye ömür bitiş yaşının 99 olarak alındığını, davacının alacağının hesaplanmasında yüksek oranların esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, geçerli bir başvuru bulunmadan dava açıldığını ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, dosya kapsamında alınan maluliyet oranının fahiş olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 90. maddesinde “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 Esas, -2020/40 Karar. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresi Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. Ancak TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarının, hak sahiplerinin olay tarihindeki bakiye ömürleri esas alınarak hesaplanması gerekmektedir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Yargıtay 4 Hukuk Dairesi (Kapanan 17 Hukuk Dairesi) tarafından tazminat hesaplanmasında esas alınacak yaşam tablosu ile ilgili görüş değişikliğine gidilmiş, (Yargıtay 17.HD 22.12.2020 tarih, 2019/5206 Esas. – 2020/8874 Karar. sayılı ilamı, 14.01.2021 tarih 2020/2598 Esas. – 2021/34 Karar. sayılı ilamı) “destek ve hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda 1931 tarihli “PMF yaşam tablosuna göre belirlenmekte iken Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosuna göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına” karar verilmiştir. Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin esas alınması gerekir.
Somut olay yukarıda açıklanan Kanun hükümleri ve ilkeler doğrultusunda değerlendirildiğinde, 17.05.2018 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı …plakalı araç ile davacının kullandığı … plakalı motosikletin çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebiyle açılan eldeki davada hükme esas alındığı anlaşılan 10.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacı için sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanmasında TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak bakiye ömür süresi belirlendiği belirtilmiş ancak davacının muhtemel bakiye ömür süresi 99 yaş kabul edilerek bu yaşa göre hesaplama yapılmış olması doğru görülmemiştir. Yapılması gereken Yargıtay tarafından da görüş değişikliği ile gerçek zararın belirlenmesinde kabul edilen ilkelere göre davacının TRH 2010 yaşam tablosuna göre bakiye yaşam süresinin belirlenmesi, bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp, % 10 iskonto edilerek progresif rant yönteminin kullanılması ve davalı yararına oluşan kazanılmış haklarda gözetilerek hesaplama yapılması için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, kaldırma sebeplerine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4- Ankara 8. İcra müdürlüğünün 2022/18330 sayılı dosyasına yatırılan 91.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç ve gider avansı iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 05/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.