Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1036 E. 2023/737 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1036 – 2023/737
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1036
KARAR NO : 2023/737

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2021
NUMARASI : 2020/42 Esas 2021/107 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU :Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/11/2023

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 10.12.2014 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıya çarptığını ve yaralanmasına sebep olduğunu, kaza sebebiyle davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazmini için açılan Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/463 Esas, 2019/504 Karar sayılı kararı ile geçici iş gücü kaybı, refakatçi gideri ve diş tedavi giderinin hüküm altına alındığını ancak kalıcı iş gücü talep edilmediğini, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunu, anılan davada aktüer bilirkişi raporunda tespit edilen 6.823.45- TL kalıcı iş gücü kaybının tazmini için 23.10.2019 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak cevap verilmediğini arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını belirterek 6.823.45-TL sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi tazminatın ilk başvuru tarihi olan 17.03.2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafından usulüne uygun başvuruda bulunulmadığını, 10.12.2014 tarihli kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 08.02.2014 tarihli zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının iyiniyet kurallarına aykırı hareket ettiğini ve taleplerini bölerek dava açması karşısında yargılama giderlerine mahkum edilmesi gerektiğini, azami poliçe teminat limitinin 268.000,00 TL. ile sınırlı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığını, davacının kazaya bağlı kalıcı maluliyetinin bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek birlikte temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesi ve hükmedilecek faizin yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın 10/02/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olduğu, kazaya ilişkin daha önce görülen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/463 Esas, 2019/504 Karar sayılı davada dava dışı sürücü …’in % 15 oranında, davacı yaya …’in % 85 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 25/05/2018 tarihli raporunda davacının %4,2 oranında çalışma gücünü kaybettiğinin, iyileşme süresinin 9 ay olduğunun ve 2 ay süreyle bakıcı ihtiyacı olduğunun belirtildiği, aktüer bilirkişi raporundaki hesaplama ve davacının talebi gözetilerek davanın kabulü ile 6.823,45 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 06/11/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvurusunda, davanın kabulüne ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, yargılamada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/463 Esas, 2019/504 Karar sayılı dosyasında alınan ve … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 25/05/2018 tarihli rapora itibar edilerek hesaplama yapıldığını, yeni bir rapor alınmadığını, savunma haklarının kısıtlandığını, esas alınan rapor ile davacının kaza sonrası yapılan muayenesinde elde edilen bulguların örtüşmediğini, kazanın maluliyete neden olmayacağını, kalıcı maluliyet oluşmadığından tazminattan sorumlu tutulmalarının doğru olmadığını, bağımsız firma tarafından düzenlenen raporda hükme esas alınan raporun hatalı olduğunu, davacının iyiniyet kurallarına aykırı hareket ettiğinden yargılama giderlerine katlanması ve HMK’nin 327. maddesinin nazara alınması gerektiğini, avukatlık ücretinin de daha önce görülen davadaki ücretten düşülerek hesaplanması gerektiğini, gerekçeli kararın dayanaksız ve eksik inceleme ürünü olduğunu, itirazlarının incelenmediğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca resen gözetilecek kamu düzenine ilişkin hususlar ile ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 10/12/2014 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olup dava dışı sürücü …’in kullandığı … plakalı aracın yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, daha önce görülen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/463 Esas, 2019/504 Karar sayılı davada alınan rapor ile maluliyetin tespit edildiğini, anılan davada talep edilmeyen sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece davacı hakkında düzenlenmiş maluliyete ilişkin rapor, kusur durumu, aktüer bilirkişi raporu ve davacının talebi de nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, 10/12/2014 tarihinde dava dışı sürücünün sevk ve idaresinde olup davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğu, davacı tarafından davalı sigorta şirketinin de bulunduğu davalılar aleyhine Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/463 Esas, 2019/504 Karar sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat talebiyle açılan davada Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 06.02.2018 tarihli raporda ve üç kişilik bilirkişi heyetinin 20/06/2018 tarihli raporunda dava dışı sürücünün meskun mahalde idaresindeki otomobil ile trafik ve mahal şartlarına uygun olmayan hızla seyrettiği gerekçesiyle %15 oranında, davacı …’in ise geçiş hakkına haiz seyir halindeki aracın geçmesini beklememesi nedeniyle %85 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, maluliyete ilişkin olarak … Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 05/05/2018 tarihli raporunda davacının tedavi evrakları incelenerek ve muayenesi yapılarak kaza nedeniyle frontal kemik sağ tarafında frontal sinüs ve nazal kemiğe uzanan kırık meydana geldiği, epidural kanama ve pnömotoraks olduğu, sol azı dişinin kırıldığı, dolgularının düştüğü, kırılan dişine protez uygulandığı ve bu süreçte çenesinde kist oluştuğunu ve ameliyat olduğu belirtilerek davacıda meydana gelen kafa ve diş travması dikkate alınarak çiğneme bozukluğu nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre %4,2 maluliyet oranı belirlendiği, Yargıtay uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği anlaşılan maluliyet raporundaki tespitler esas alınarak sürekli iş göremezlik tazminatına karar verilmiş olmasında, öte yandan hükmün niteliğine göre yazılı şekilde yargılama giderlerinin ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinin hüküm altına alınmış olmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun aynı Kanun’un 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 446,11 TL istinaf harcından peşin alınan 127,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 318,69 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca karar tebliği, harç tahsil ve mahsup işlemlerinin ilk derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.