Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1024 E. 2023/760 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1024 – 2023/760
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1024
KARAR NO : 2023/760

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2021
NUMARASI : 2019/260 Esas 2021/18 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Asıl dava dosyasında davacılar vekili, 20.12.2018 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın önce önünde seyreden …plakalı araca, ardından …’ın içinde bulunduğu … plakalı araca çarptığını, kaza neticesinde park halindeki … plakalı araçta bulunan davacıların eşi ve babası olan …’ın vefat ettiğini, müteveffanın ölümü ile davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı … için 100,00TL destekten yoksun kalma, 100,00TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere 200.00TL maddi tazminatın davalılardan, … için 25.000TL, davacı eş …’ın için 25.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’ten tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 21.12.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, davacı … için 100.00 TL olan cenaze ve defin giderini 800,00TL’ye yükseltmiştir.
Asıl dava dosyasında davalı sigorta şirketi vekili, kusur oranlarının belirlenmesini, davacının kaza tarihinde 32 yaşında olduğunu, daha önce evlenmiş ve boşanmış olduğunu, davacının gerek yaşı ve gerekse durumu dikkate alındığında müteveffanın desteğinden çıkmış durumda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen dava dosyasında davacılar vekili, 20.12.2018 tarihinde davalının sürücüsü olduğu aracın önce önünde seyreden …plakalı araca, ardından davacıların eşi/babası müteveffanın içinde bulunduğu … plakalı araca çarpması sonucu …’ın vefat ettiğini, davacıların eşi/babası olan müteveffayı kaybetmeleri nedeniyle yaşadıkları acı, elem ve ızdırap nedeniyle davacı … için 25.000,00TL, davacı … için 25.000,00TL olmak üzere toplam 50.00,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …’ten tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;
Mahkemece toplanan delillere göre, asıl dava dosyasında davacılar … ve … tarafından davalılar …, … Sigorta AŞ aleyhine maddi ve manevi tazminat istemi ile dava açıldığı, dava dilekçesinin ekinde 24.04.2019 tarihli arabuluculuk son tutanağının sunulduğu, davacı … ile davalı …’e ilişkin arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı, davacı tarafa … ile davalı …’e ilişkin arabuluculuk son tutanağını sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağı sunulmadığından, davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan dava ile, davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği, tefrik kararından sonra, davacı … tarafından davalı sigorta şirketine karşı açılan davaya yönelik yargılamaya devam edildiği, davalı … Sigorta AŞ’ye sigortalı … plakalı kamyonetin alkollü sürücüsü …’in meydana gelen olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın kaza tarihi itibariyle 32 yaşında olduğu, daha önce evlenip boşandığı, Yargıtay yerleşik içtihatları gereği kız çocuklarının 22 yaşına kadar destek görecekleri kabul edildiği, davacının destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine, cenaze/defin giderinin kabulüne, birleşen dava dosyasında, tefrik edilen 2019/535 esas sayılı dosyada, davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan dava ile, davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ancak iş bu dosyada verilen karar tarihi itibariyle kesinleştirilmediğini, davacılar tarafından davalı … aleyhine manevi tazminat istemli dava açıldığı, mahkemece tefrik edilen 2019/535 esas sayılı dosyada verilen karar kesinleşmeden, birleşen dosya kapsamında aynı taleplerle davanın açılmış olması nedeniyle birleşen davanın dava şartı (derdestlik) yokluğundan usulden reddine, karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, müteveffa …’ın davalı …’in kullandığı … plakalı aracın çarpması neticesinde 20.12.2018 tarihinde vefat etmesi sebebiyle müteveffanın kızı …’ın uğradığı fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak destekten yoksun kalma zararı için 100,00TL ve cenaze defin zararı için 100,00TL ve 25.000,00TL manevi tazminat, müteveffanın eşi …’ın uğradığı manevi zararlar için 25.000,00TL manevi tazminatın davalı …’ten ve ilgili aracın sigortacısı … Anonim Şirketi’nden tahsili istemiyle 07.05.2019 tarihinde Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açıldığını, mahkemece tensip tutanağının (1) numaralı ara kararı ile davacı … ile davalı … arasında ticari zorunlu arabuluculuk son tutanağının sunulması için 1 haftalık kesin süre verildiğini, ardından 20.09.2019 tarihli duruşma tutanağının (1) numaralı ara kararı ile davacıların her ikisinin de …’ten olan manevi tazminat taleplerinin aynı mahkemenin farklı bir esasına kaydedilmesine karar verildiğini, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/535 esas sayılı dosyasına kaydedilen davacıların, davalı sürücü …’ten olan manevi tazminat talepleri 2019/778 karar sayılı ve 23.09.2019 tarihli kararı ile de arabuluculuk son tutanağının sunulmadığından bahisle usulden reddine karar verildiğini, 23.09.2019 tarihli gerekçeli karar 11.11.2019 tarihinde taraflarına, 07.01.2020 tarihinde davalı …’e tebliğ edildiğini, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.09.2019 tarihli kararı uyarınca zorunlu ticari arabuluculuk toplantısı gerçekleştirildiğini, 03.02.2020 tarihinde davacıların uğradığı manevi zararın davalı …’ten tahsili istemiyle Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/65 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve bu dosyanın da 17.02.2020 tarihinde 2020/147 karar sayılı ilamı ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/260 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini, yapılan yargılama neticesinde 15.01.2021 tarihinde asıl dava yönünden davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, cenaze ve defin gideri talebinin kabulüne, birleşen dava yönünden de derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan davacıların her ikisi için de manevi tazminatı talebinin usulden reddine karar verildiğini, bu kararın usul ve esas hükümlerine aykırı olduğunu, mahkemenin birleşen dosyadaki manevi tazminat talebinin derdestlik sebebiyle usulden reddi kararının kanuna aykırı olduğunu, gerekçeli kararda ayrı esasa kaydedilen aynı mahkemenin 2019/535 esas sayılı dosyasının kesinleştirilmediğinin belirtildiğini, taraflarına 11.11.2019 tarihinde gerekçeli kararın tebliğ edildiğini, istinaf kanun yolu başvuru süresinin 25.11.2019 tarihi itibariyle dolduğunu, davalı …’e de aynı gerekçeli kararın 07.01.2020 tarihinde TK m.21/2 uyarınca tebliğ edildiği ve 21.01.2020 tarihi itibariyle istinaf kanun yolu başvuru süresi dolduğunu, birleşen davanın ise Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 03.02.2020 tarihinde açıldığını, birleşen dava açılış tarihi itibariyle dahi derdest olduğu iddia edilen aynı mahkemenin 2019/535 esas sayılı dosyasının kesinleştiğini, bir kararın kesinleşip kesinleşmediğini dava şartının mevcudiyetini araştırma HMK m.114/1 gereği hakimin görevi olduğunu, herhangi bir araştırma yapmaksızın reddetmesinin de açıkça usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğunu, asıl dava yönünden davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, cenaze ve defin gideri talebinin kabulüne karar verildiğini, alınan bilirkişi raporunda belirtilen hususlara ilişkin itiraz dilekçelerinin yerel mahkemece değerlendirmeye alınmadığını, Yargıtay kararlarında yaş hususunun bağlayıcı olmadığının her değerlendirmenin somut olaya göre tekrar yapılmasının hakkaniyete uygun olacağının düzenlendiğini, davacının, eşinden boşandığını, ailesi ile birlikte yaşadığını, annesi ile müteveffa babasından başka kimsesinin olmadığını, meslek sahibi olmadığını, düzenli bir geliri ve işinin de bulunmadığını, dönemsel olarak işe girip çıksa dahi bu işlerin tamamının asgari ücret seviyesinde olduğunu, süreklilik arz etmediğini, yaşamını anne ve babasının desteği ile idame ettirdiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacılar vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıların desteğinin idaresindeki araca çarptığını, kaza sonucu davacıların desteğinin vefat ettiğini belirterek maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava dosyasında davacılar vekili araç sürücüsü … ve aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı maddi ve manevi tazminat talepli dava açmış, mahkemece tensip tutanağının 1 nolu bendinde, davacı tarafa … ile davalı …’e ilişkin arabuluculuk son tutanağını ibraz etmesi için 1 hafta kesin süre verilmiş, 20.09.2019 tarihli duruşmada davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan dava ile, davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
Davacılar, davalı … idaresinde bulunan aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında desteğin vefat ettiğini ileri sürerek, araç sürücüsü olan davalıdan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olup davalı kazaya karışan aracın sürücüsüdür ve sorumluluğu TBK.nın 49. maddesinden kaynaklandığından davacılar ile davalı arasında ticari ilişki veya ticari iş olmadığı gibi, haksız fiilin bir türü olan trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası ticari dava niteliğinde de olmadığından verilen tefrik kararı doğru görülmemiştir. Mahkemece tefrikine karar verilen dava Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/535 E. Sayılı esasına kaydedilmiş, 23.09.2019 tarih 2019/778 K. sayılı karar ile davacılar tarafından davalı …’e açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Daha sonra davacılar tarafından … aleyhine Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/65 E-2020/147 K. Sayılı dosyasında aynı olay nedeniyle açılan manevi tazminat davasının bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece asıl dava dosyasında destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddine, cenaze ve defin giderlerine ilişkin talebin kabulüne, Birleştirilen dava dosyası yönünden ise Ankara 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/535E. 2019/778K. sayılı kararın kesinleşmediği, birleşen dosya kapsamında aynı taleplerle dava açıldığı gerekçesiyle birleşen davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de mahkemece ilgili dosya bu dosya içerisine alınmadan, kararın kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeden eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Mahkemece tefrik edilen dosyanın bu dosya içerisine alınarak, gerekçeli kararın tebliğ edilip edilmediği, kararın kesinleşip kesinleşmediği tespit edilerek, sonucuna göre birleşen davada derdestlik durumu belirlenip karar verilmesi gerekirken, birleşen davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.