Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/94 E. 2022/1396 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/94 – 2022/1396
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/94
KARAR NO : 2022/1396

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2019
NUMARASI : 2017/823 Esas 2019/1097 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 18/01/2016 tarihinde davalı tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın, karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarpması sonucu, müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı tutarak geçici ve kalıcı iş göremezlik nedeni ile 3.200,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, 31/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik zararını 7.104,25 TL, sürekli iş göremezlik zararını 22.756,08 TL olmak üzere toplam 29.860,33 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın kaza tarihi itibari ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, maluliyeti ve gelir durumu kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Adli Tıp Uzmanından alınan rapora göre kaza neticesinde davacının %5 oranında engelli hale geldiğinin ve iyileşme süresinin 6 ayı bulabileceğinin, 3 ay süre ile bakıma muhtaç kaldığının tespit ediliği, tüm deliller toplandıktan sonra oluşturulan bilirkişi kurulundan 23/10/2019 tarihinde aldırılan raporda, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının yaşı, sağlık kurulu raporu, geliri, vb unsurlar dikkate alınarak kaza nedeni ile davacının geçici iş göremezlik zararı alacağının 7.104,25 TL, kalıcı iş göremezlik zararının ise 22.756,08 TL olarak belirlendiği, alınan raporların dosya kapsamına uygun ve karar vermeye elverişli olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 29.860,33 TL’nin 22/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kusur oranının eksik inceleme ile tespit edildiğini, davacının ifadesinde, karşıdan karşıya geçerken ne olduğunu anlamadığını, birden kendisini yerde bulduğunu beyan ettiğini, sonrasında ise sigortalı araç sürücüsünün çarptığını beyan ettiğini, kaza tespit tutanağında, aracın yaya geçidinden geçmekte olan yayaya gece vakti çarptığının belirtilerek, sürücünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kırmızı ışığın kime yandığının tespit edilemediğini, bu nedenle sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, faizin de 22/11/2016 tarihinden itibaren hesaplanmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin KTK’nın 98 ve 99. maddesi gereğince temerrüde düşürülmediğini, eksik evrak ile müracaat nedeniyle 22/11/2016 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir.
Ceza soruşturmasında alınan beyanlara göre, davacının 18/01/2016 tarihinde yaya geçidinden yolun karşısına geçtiği esnada, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın çarpması neticesinde yaralandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı, kovuşturmada alınan ifadesinde yeşil ışıkta yolun karşısına geçtiği esnada kazanın meydana geldiğini beyan etmiş, sigortalı araç sürücüsü ise yaya geçidinde kazanın meydana geldiğini kabul etmiş, davacının ışık ihlali yaptığına yönelik bir savunmada bulunmadığı görülmüştür.
Mahkemece alınan kusur raporunda, kazanın meydana gelmesinde yaya geçidinden geçmekte olan davacının kusuru bulunmadığı, davalı tarafından sigortalı aracın %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş, mahkemece tespit edilen kusur durumu dosya kapsamına uygun görülerek, kaza neticesinde davacının engelinin ve geçici iş göremezlik durumunun tespit edilmiş olmasına göre alınan maluliyet raporu ve aktüer hesap raporuna göre davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Davalı vekili tarafından kusur raporunun karar vermeye elverişli olmadığı ileri sürülmüş ise de, hükme esas alınan kusur raporunun, savcılık soruşturması ile tespit edilen olayın oluş şekline uygun olmasına, soruşturma dosyasında, yaya geçidinden yolun karşısına geçmekte olan davacının kırmızı ışıkta geçtiğine yönelik bir iddia olmaması yanı sıra, kırmızı ışıkta geçtiğine yönelik delil de bulunmamasına göre, mahkemece hükme esas alınan kusur raporu dosya kapsamına uygun görüldüğünden davalı vekilinin kusur raporuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekilinin faizin başlangıcına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; 26/04/2016 tarihinde 2918 sayılı Yasanın 99. maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen “Sigortacılar, hak sahibinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesi gereğince, sigortanın temerrüdü için Genel Şartlarda belirtilen belgeler ile sigorta şirketine müracaat zorunludur. Davacının eksik evrak ile müracaat etmesi halinde davalının temerrüdü gerçekleşmeyeceğinden davacı ancak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebilir.
Somut olayda davacı yaralanması nedeniyle talep ettiği tazminat hesabına esas maluliyet raporu olmadan sigorta şirketi davalıya eksik evrak ile müracaat ettiğinden, davadan önce davalının temerrüdü gerçekleşmemiştir. Bu durumda davalının temerrüdü açılan dava ile gerçekleştiğinden, davacı lehine hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, 22/11/2016 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmadığından, davalının faiz başlangıcına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddi ile, davacı lehine hükmedilen tazminata işleyecek faizin başlangıcına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmamasına göre HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemece davacı lehine hükmedilen tazminatın faiz başlangıcının “29/11/2017 dava tarihi” olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında karar verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 28/11/2019 tarihli, 2017/823 Esas 2019/1097 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1- Davanın KABULÜ İLE,
29.860,33 TL’nin 27/11/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.039,76 TL harçtan peşin alınan 122,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.917,31 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan AAÜT uyarınca belirlenen 3.583,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.172,40 TL ( ilk yargılama gideri, bilirkişi ücreti, posta gideri olmak üzere) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 122,45 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,

İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
II-Davalı tarafça yatırılan 510,00 TL ve 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 121,30 TL İstinaf Başvuru Harcı ve 31,50 -TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 152,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
lV-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.