Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/887 E. 2022/2000 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/887 – 2022/2000
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/887
KARAR NO : 2022/2000

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2020
NUMARASI : 2018/517 Esas 2020/38 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 06/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 23.12.2017 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın kırmızı ışıkta geçerek karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalıya 12.06.2018 tarihinde başvurmalarına rağmen talebin reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ile 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının kırmızı, sigortalının yeşil ışıkta geçmesi nedeniyle davacının tam kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, olay tarihi olan 23/12/2017 günü saat 20.00 sıralarında sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Aksu Caddesini takiben sahil istikametinden … istikametine seyri sırasında olay mahalli ışıklara gelip istikametine yanan yeşil ışıkta geçişini sürdürdüğü sırada idaresindeki aracın ön kısımları ile, seyir istikametine göre yolun solundan sağına geçmek üzere yayalara yanan kırmızı ışıkta koşarak geçiş yapmak isteyen davacı yaya …’a çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen bu kazada İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 08/10/2019 tarihli raporu kapsamına göre sürücü …’nun kusursuz olup, davacı yaya …’un %100 oranında kusurlu olduğu açıkça anlaşıldığından oluşa uygun bulunan ATK raporu doğrultusunda davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan aracın sürücüsünün kusursuz olduğu kabul edilerek yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Aksu Caddesinden Ekrem Kurt Bulvarı … istikametine seyri esnasında, trafik ışıklarına süratli olarak gelmesi sebebiyle karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması neticesinde tek tarafı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle davacının ağır derecede yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’nun asli kusurlu olduğunu, kazada tarafların kusur durumuna ilişkin yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, yeniden bir kusur raporunun alınması taleplerinin reddedildiğini, kusur durumu yeterince aydınlatılmadan maddi tazminat yönünden hüküm kurulduğunu, hükme esas alınan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 08/10/2019 tarihli bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda yapılan kusur tespitinin hukuka aykırı olduğunu, itirazlarının değerlendirilmediğini, kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü …’nun, KTK asli kusur olarak nitelendirilen maddeleri ihlal etmesi, yaya geçidine yaklaştığı halde hızını azaltmaması, hız sınırının çok üstünde bir hızla seyretmesi, yağış sonucu kaygan ve aydınlatma olmayan yolda hızını azaltmayıp frene basmaması, gerekli özen ve tedbiri göstermemesi sebebiyle asli ve tamamen kusurlu olduğunu, dava ekinde sunulan dava konusu olaya ilişkin kamera görüntülerinde sürücü serpil ‘in yayanın yaya geçidine yaklaştığı halde hızını azaltmadığı ve hız sınırının üstünde seyrettiğinden bahisle kusurunun bulunduğunun tespit edilmesine rağmen; İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince … plakalı aracın kusurunun olmadığı tespitinin çelişki giderilmeden mahkemece kabul edilerek hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Bilirkişi raporu maddi gerçekle ve olay anı görüntüleri ile çelişkili ve eksik tanzim edilmiş olup hükme elverişli olmadığını, T.C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu Esas: 2013/9-381 Karar: 2014/136 “Trafik kazalarında kusur genellikle trafik kurallarının çiğnenmesiyle gerçekleşir. Sürücüler Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirtilen hız sınırlarını aşmamak ve hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak zorundadırlar. ışıklı trafik işaretleri izin verse bile yaya geçidi bulunan kavşaklara yaklaşırken kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak bir unsurla karşılaşan sürücünün hızını azaltmasında zorunluluk vardır. Karayollarında yüksek tehlikeyi yaratan motorlu araç sürücülerinin daha özenli davranmaları, yayaların ve bisiklet sürücülerinin ise daha az tehlike yaratmaları nedeniyle, daha az özen göstermeleri normal karşılanmalıdır.” kararında açıkça görüleceği üzere motorlu araçların trafik ışıklandırmalarına yaklaştıkları noktalarda hızlarını azaltmak durumunda olduğunu, araç sürücüsü …’nun kaza esnasında yaya geçidine yaklaşmış olmasına rağmen hızını azaltmayıp ve hızlı seyrine devam ederek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, olay yerinde fren izi bulunmamasından anlaşılacağı üzere sürücü, yaya …’u gördüğü halde frene basmak suretiyle hızını düşürüp kazayı önleyebileceği halde üstüne düşen yükümlülüğü yerine getirmeyip dikkatsiz, özensiz ve umursamaz davranışıyla bu vahim kazaya ağır kusuruyla sebep verdiğini, kazanın meydana geldiği zaman havanın yağışlı olmasından dolayı yolun kaygan olması ve yolda aydınlatma bulunmaması göz önüne alındığında sürücünün hızını yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurması gerektiği ancak sürücünün bu kurala riayet etmeyip kusurlu ve tedbirsiz davrandığının açık ve sabit olduğunu, taraf itirazını değerlendirmeden eksik ve yanlı olarak oluşturulan iş bu bilirkişi raporunun bilirkişi, raporlarına ve adalete olan güveni sarsacak şekilde hukuka, usule ve vicdana aykırı olduğunu, T.C. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Esas: 2016/ 19536 Karar: 2019 / 8782 ”Davaya konu trafik kazasında kaza anında aracı kullanan sürücünün ehliyet durumunun araştırılması, konusunda uzman bilirkişiden kazanın oluşumunda davalı sürücüsünün kusur oranının ne olduğu konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra, aktüer bilirkişiden rücuya konu alacak yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli hesap raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir. ”Yargıtay kararlarından da açıkça görüleceği üzere ayrıntılı ve gerekçeli kusur raporu alınmadan ve kusur durumu aydınlatılmadan ve eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesinin bozma sebebi olarak görüldüğünü, itirazları değerlendirilmeden red kararı verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, yeni rapor alınmasına yönelik talebin reddedilmiş olması nedeniyle kusur durumu yeterince aydınlatılmadan hüküm kurulduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, gerek 23.12.2017 tarihli kaza tespit tutanağı, gerek takipsizlik kararına esas hazırlık aşamasındaki müşteki, müşteki tanığı ve davalı sigortalının sürücüsünün beyanı, gerekse eldeki davada tüm deliller ve kamera kayıtları incelenerek düzenlenen İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 08/10/2019 tarihli raporunda davacının 23.12.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında kırmızı ışıkta geçmemesi nedeniyle asli ve tam kusurlu; davalı sigortalı araç sürücüsü …’nun yeşil ışıkta geçmesi nedeniyle kusursuz olduğunun belirlenmesi karşısında kaza ile davalı sigortalı araç sürücünün sorumluluğu arasında uygun illiyet bağının ortadan kalkmış olmasına ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL maktu karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna müracaat eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRESİ İÇİNDE TEMYİZİ KABİL olmak üzere 06.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.