Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/881 E. 2022/2023 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/881 – 2022/2023
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/881
KARAR NO : 2022/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2020
NUMARASI : 2017/1084 Esas 2020/97 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 07/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta Şirketi vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 29.07.2017 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarptığını, davalının tam kusurlu olduğunu, araçta hasar meydana geldiğini ve değer kaybı olduğunu, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/715 D.İş sayılı dosyasında 35.147,18 TL hasar tespit edildiğini, bu bedelin aracın ikinci el piyasa fiyatını aştığı, bu nedenle tamirin ekonomik olmadığının belirtildiğini, 12.000,00 TL zarar belirlendiğini, aracın kasko değerinin 16.480,00 TL olduğunun tespit edildiğini, bu incelemenin eksik olduğunu, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 12.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … vekili, davalı sürücünün tam kusurlu olmadığını, yeniden kusur incelemesi yaptırılması gerektiğini, alkollü olarak araç kullansa da alkolün münhasıran kusura sebep olmadığını, bu konuda da adli tıptan rapor alınması gerektiğini, araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı konusunda da bilirkişi tespiti gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili, davacı tarafından başvuruda bulunulmadığını, yalnızca değer kaybı talebinde bulunulduğunu, değer kaybı talebinin de pert olan bir aracın değer kaybından söz edilemeyeceğinden kabul edilmediğini, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kusur ve hasar bedelinin belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından davalı sigorta şirketine 04.10.2017 tarihinde başvuru yapıldığı, davaya konu kazanın 29.07.2017 tarihinde meydana geldiği davanın ise 22.12.2017 tarihinde açıldığı, davanın zamanaşımına uğramadığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalısı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacı aracında 35.417,18 TL’lik hasar meydana geldiği, olay tarihi itibarıyla aracın hasarsız değerinin 18.500,00.-TL olduğu, hasarlı (sovtajlı) değerinin ise 6.500,00.-TL olduğu, bu değerler gözetildiğinde davacı aracındaki zararın 12.000,00.-TL olduğu, aracın pert-total sayılması nedeniyle değer kaybı zararının söz konusu olamayacağı, davacının davasını ıslah ederek talebini 12.000,00 TL’ye çıkardığı, davalı vekili her ne kadar ıslah talebinin zamanaşımına uğradığını belirtmiş olsa da davanın 22.12.2017 tarihinde açıldığı ıslahın ise 11.11.2019 tarihinde 2 yıllık zamanaşımından önce yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile, 12.000,00 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise 20.10.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi ve davalılar … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davaya konu kazanın 29.07.2017 tarihinde meydana geldiğini, davacının 12.11.2019 tarihinde davayı 11.000 TL ıslah ederek 12.000 TL talep ettiğini, kaza tarihi ile ıslah tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının maddi hasar taleplerine yönelik olarak davalıya başvuru şartını yerine getirmeden dava açtığını, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, bilirkişi tarafından hasar incelemesi yapılmadan yalnızca davacı tarafından alınan değişik iş raporunun tekrar edildiğini, raporun hükme elverişli olmadığını, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, aracın rayiç değeri yüksek, sovtaj bedeli düşük alındığını ileri sürmüştür.
Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Kazada kusur oranlarının tam ve kesin olarak belirlenmediğini, salt alkollü olmanın kazaya sebep olup olmayacağının da saptanmadığını, bu durum ATK’dan alınacak rapor ile saptansaydı sigorta şirketinin de rücu hakkının doğmayacağını, davacının davasını 1.000,00 TL olarak açtığını, 12.11.2019 tarihin de ıslah ettiğini, ıslah edilme tarihi itibariyle talep edilen 11.000,00TL’lik kısmın zaman aşımına uğradığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalılar vekillerinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıya ait araca çarptığını belirterek araçta meydana gelen maddi zararın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında … idaresinde bulunan … plakalı aracın viraja girerken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle karşı şeride girdiği ve karşı yönden gelen … idaresinde bulunan … plakalı araçla çarpıştığı olayda davalı …’ın şeride tecavüz etme nedeniyle tam kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkemece makina mühendisi bilirkişiden alınan raporda davalı sürücünün diğer aracın şeridine geçerek kazaya neden olması nedeniyle tam kusurlu olduğunu belirlenmiş olup olayın oluşuna uygun olan kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalılar vekilleri tarafından davacı tarafından davanın ıslah edildiği 11.11.2019 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğu belirtilmiş ise de, dava konusu olayın yaralamalı trafik kazası olduğu, kaza nedeniyle Eskişehir 2. Asliye Ceza mahkemesinin 2017/1205 sayılı dosyası ile taksirle yaralama nedeniyle açılan ceza davasının bulunduğu, 2918 sayılı KTK.’nun 109 /2. Maddesi gereğince 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin ıslah tarihinde dolmadığının anlaşılmasına göre davalıların bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, bir usulsüzlük bulunmamasına ve dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına göre davalı … Sigorta Şirketi vekili ve davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı … Sigorta Şirketi vekili ve davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 819,72 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 204,93 TL +200,00 TL’nin mahsubu ile kalan 414,79 TL harcın davalardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 07.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.