Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/879 E. 2022/2082 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/879 – 2022/2082
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/879
KARAR NO : 2022/2082

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2020
NUMARASI : 2018/738 Esas 2020/99 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı… Belediye Başkanlığı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.12.2017 tarihinde davacıya ait sevk ve idaresindeki … plakalı otomobiline kırmızı ışıkta durduğu sırada arkasından gelen davalılardan …’ün sürücüsü, … Belediye Başkanlığının işleteni,… Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı … plakalı aracın çarptığını, çarpmanın etkisiyle davacının da önünde kırmızı ışıkta bekleyen başka bir araca çarptığını, bu olayda 8 aracın kazaya karıştığını, kaza ile ilgili Eskişehir C.Savcılığının 2018/2647 soruşturma sayılı dosya ile soruşturma açıldığını, bu dosyada alınan raporda araç sürücüsü …’ün kazada 1. derecede tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının aracının ……Şti. tarafından tamir edildiğini, bu kaza sebebiyle davacıya ait araçta 39.383,62-TL tutarında maddi hasarın ortaya çıktığını, davalı sigorta şirketine başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davacının aracında meydana gelen 1.000,00-TL değer kaybının kaza tarihi olan 23.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, değer kaybı tespit raporu için davacının ödediği 300,00-TL ekspertiz ücretinin davalı… Sigorta A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 16.12.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile araç değer kaybı bedeli talebini davalılar … ve… Belediye Başkanlığı bakımından 7.000,00-TL’ye çıkardıklarını bildirmiştir.
Davalı… Belediye Başkanlığı vekili, somut olay ve taraflar gözetildiğinde açılan davanın ticari dava olmadığından Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davalı belediyeye izafe edilebilecek tedbir eksikliği olmadığı için kusurların da bulunmadığını, davalı sürücü belediyelerinin personeli olmayıp şoför hizmet alımı sözleşmesine dayalı olarak … A.Ş. şirketinde şoför olarak çalıştığını, söz konusu otobüs ile toplu taşıma hizmetlerinin … A.Ş.’ye devredilmesi için 10.10.2014 ve 344 sayılı meclis kararı ile … ile… Belediye Başkanına sözleşme yapma yetkisi verildiğini, bu yetkiye istinaden Belediye Başkanı ile … arasında sözleşme yapılarak otobüs işletmesinin …’a devredildiğini, ayrıca bir tüzel kişiliğe haiz bulunan …’ın dava ve taraf ehliyetinin bulunduğunu, dolayısıyla davanın öncelikle husumet yönünden reddini, yargılamaya konu kazanın meydana gelişinde davalı kuruma izafe olunacak herhangi bir kusur veya hizmet kusurunun olmadığını belirerek davanın … A.Ş.’ye ihbarını, öncelikle görev ve husumet yönünden usulden reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı… Sigorta A.Ş. vekili ; davalı sigorta şirketinin araç hasarı tazminatı olarak dava konusu kaza nedeniyle … plakalı araç için 8.000,00.-TL, … plakalı araç için 32.600,00.-TL, … plakalı araç için 5.254,43.-TL ve 2018 T 5353/1 hasar no’lu dosyadan 10.103,75.-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, bu hasar dosyaları dışında kazaya karışan…, … ve … plakalı araçlar için de hasar dosyalarının açıldığını ancak henüz ödeme yapılmadığını, kaza başına teminat miktarlarının 66.000,00.-TL’den 10.041,82.-TL’ye indiğini, sorumluluk sınırlarının bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, davacının tazminat talebinin sigorta poliçesi limitleri dahilinde ne oranda karşılanabileceği tespit edilmediğinden tazminat tutarının ödenmesinin mümkün olmadığını, kazaya karışan diğer…, … plakalı araçların davalı şirkete hasar tazminatının ödenmesi için herhangi bir başvuruda bulunmadığını, başvuruda bulunmadığından hasar tazminatı için talep edeceği tutar da bilinemeyeceğinden belirtilen araçlar için ödeme yapılması halinde teminat aşımı olabileceğini, bu nedenle davacı tarafından aracında meydana geldiği iddia olunan değer kaybı talebinin karşılanabilmesinin bu aşamada mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de sunmamıştır.
Dava ihbar olunan … A.Ş. vekili, Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, dava konusu kazaya karışan … plakalı araç ve şoför …’ün … A.Ş. ile ilgilisi bulunmadığını, aracın belediyeye ait olduğunu, dava konusu kazadan sonra 01.04.2018 tarihinde taşıma işinin … A.Ş.’ne devredildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, tüm dosya kapsamı gereğince; davalı Belediye’nin işleteni olduğu davalı sigorta şirketinin ise ZMMS’cısı olduğu … plakalı otobüsün davalı gerçek kişi tarafından kullanıldığı sırada davacı aracına arkadan çarptığı, bu çarpmanın etkisiyle birçok aracın zincirleme kazaya karıştığı, kazanın oluşumunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, bir çok aracın kazaya karışması nedeniyle davalı sigorta şirketinin iyi niyetle yaptığı ödemelerle teminat limitini doldurduğu, bu nedenle davalı sigorta şirketinin davaya konu alacaktan dolayı sorumluluğunun bulunmadığı, davaya konu aracın kaza sonucu 7.000,00.-TL’lik değer kaybına uğradığı, bu bedeli davalı sigorta şirketi dışındaki davalıların davacıya ödemesi gerektiği anlaşıldığından davanın davalı sigorta şirketi yönünden reddine, davanın diğer davalılar yönünden kabulü ile 7.000,00.-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 23.12.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı… Belediyesi ile …’den müştereken müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı… Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı… Belediye Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu,
Belediyenin araç maliki sıfatıyla dava konusu kazadan sorumlu tutulabilmesi için olayla belediyenin kusuru arasında uygun illiyet bağı olup olmadığına bakılması gerektiğini, illiyet bağının; mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru ve 3. kişinin kusuru ile kesileceğini ve illiyet bağının kesilmesi halinde de tazmin yükümlülüğünün ortadan kalkacağını, belediyenin, olaya karışan aracı bakımlı ve sağlam olarak, sürücüye teslim ettiğini ve bu vesile ile zaten tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, araçta bir bozukluk bulunmadığını, keza kaza tespit tutanağında araca ait bir kusur atfedilemediğini, dolayısıyla somut olayda Belediyenin kendisine izafe edilebilecek bir tedbir eksikliği olmadığı için kusuru da bulunmadığını,
…’ın, Belediye personeli olmayıp, şoför hizmet alımı sözleşmesine dayalı olarak, şirketlerde şoför olarak çalıştığını, firmalara ait sözleşme ve eklerinin dilekçe ekinde sunulduğunu, firmalar ile imzalanan Teknik Şartname gereği, kaza ve hasar meydana geldiğinde, sorumluluğun, istekli şoför ve işçileri ile ihaleyi alan firmalara ait olduğunu, dolayısıyla Belediye açısından uygun illiyet bağının kesildiğini, davacıya, …Sigorta A.Ş. tarafından 18.12.2017 – 2018 tarihleri arasında bu poliçede 33.000,00-TL, kaza başına ise 66.000,00-TL yine Belediye tarafından 6.653,00-TL ödeme yapıldığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı bedeli istemine ilişkindir.
Davalı Belediye Başkanlığı vekili işleten sıfatları bulunmadığını, kaza ile zarar arasındaki illiyet bağının kesildiğini, davacının zararının karşılandığını ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiş, aynı Kanun’un 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanun’un 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiş, aynı kanunun 86. maddesinde de “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.”düzenlemesine yer verilmiştir.
Trafik kazaları haksız fiilin bir türü olup davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1, 85/1 maddesinden, işletenin sorumluluğu 2918 sayılı KTK.nın 85. maddesinden kaynaklanan kusursuz sorumluluk, araç sürücüsü ise TBK.nın 49. maddesi gereğince haksız fiil faili olarak sorumludur.
Dosyadaki mevcut delillere ve özellikle kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağından, ceza dosyası ve eldeki davada alınan ATK raporlarından 23.12.2017 günü saat 10.37 sıralarında sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüs ile Atatürk Bulvarını takiben … Kavşağına geldiği esnada duramayarak kırmızı ışık nedeniyle bekleme yapan dava dışı İbrahim idaresindeki araç ile davacı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin arka kısmına çarptığı, davacının da çarpmanın etkisiyle savrularak önünde kırmızı ışıkta bekleyen dava dışı … plakalı araca, anılan aracın önündeki araca, çarpılan aracın önündeki araca şeklinde yedi araçlı zincirleme trafik kazası olduğu, oluş itibari ile davalı araç sürücüsü …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüsü ile hızını görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, önünde aynı istikamette, kırmızı ışık nedeniyle bekleme yapan otomobile duramayarak arkadan çarptığı kazada asli kusurlu, davacı ve dava dışı diğer sürücülerin kusursuz olduğu, davalı belediyenin işleteni olduğu araçta teknik arıza bulunmadığı anlaşılmıştır.
… idaresindeki aracın davalı belediyeye ait olması, davalı belediye ile ihbar edilen dava dışı şirket arasındaki taşıma devir sözleşmesinin kazadan sonra yapılması ve iç ilişki nedeniyle davacıya karşı ileri sürülemez.
Davacıya ait aracın markası, modeli ve kaza nedeniyle gördüğü hasar ile daha önce uğramış olduğu hasarlar da gözetilerek, Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları doğrultusunda, araçtaki değer kaybının uzman bilirkişi tarafından 7.000,00-TL olarak belirlenmiş olması, davacının kasko şirketi tarafından davalı sigortadan tahsil edilemeyen bakiye hasar bedeli olarak davalı belediye’den 6.653,00-TL tahsil edilmesi ve bu tahsilatın hasar bedeline ilişkin olup değer kaybına yönelik bulunmaması, dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması, davalı işleten ve sürücünün değer kaybından sorumlu olması, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3). maddeleri uyarınca davalı… Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 478,17-TL karar harcından peşin alınan 119,20-TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 358,97-TL harcın davalı… Belediye Başkanlığından alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde istinaf isteminde bulunan davalıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 20/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.