Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/857 E. 2022/2185 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/857 – 2022/2185
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/857
KARAR NO : 2022/2185

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
NUMARASI : 2017/42 Esas 2019/958 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 14/04/2016 tarihinde, davacıların yolcu olarak bulundukları ve dava dışı sürücü …idaresinde bulunan… plakalı aracın yaptığı tek yanlı kaza sonucunda davacıların ağır şekilde yaralandıklarını, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan araç sürücüsünün kusurlu olduğunu belirterek, HMK 107. maddeye göre davacılar için 1.000,00’er TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.000,00’er TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden, olmazsa temerrüt tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 19/11/2019 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile davacı … için 16.190,19-TL ve davacı … için 6.529,20-TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi ve hesap raporunun aktüerya konusunda uzman bilirkişiden alınması gerektiğini, davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun bulunmadığını, olayda hatır taşıması olup olmadığının değerlendirilmesini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracın yaptığı tek yanlı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı … …’un vücut genel çalışma gücünü %2 oranında kayıp edecek ve 4 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde; davacı … …’ın ise vücut genel çalışma gücünü %1 oranında kayıp edecek ve 4 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandıklarını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davacıların talep edebilecekleri tazminat miktarlarının aktüer bilirkişi tarafından hesaplandığını belirterek, davanın kabulüne, davacı … … için 4.709,84-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 1.819,36-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 6.529,20-TL maddi tazminatın, davacı … … için 4.709,84-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 11.480,35-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 16.190,19-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kaza tarihi ve poliçe tarihi dikkate alındığında, Karayolları Trafik Kanunu’nun 92/i.maddesi yollaması ile yeni Sigorta Genel Şartlarına göre ve yine 6111 sayılı yasa ile değişik KTK’nun 98. maddesine göre geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olmasına rağmen, bu zarar yönünden davalı sigorta şirketini sorumlu tutar şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacı davacı … …’un vücut genel çalışma gücünü %2 oranında kayıp edecek ve 4 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde; davacı … ..’ın ise vücut genel çalışma gücünü %1 oranında kaybedecek ve 4 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandıkları maluliyet raporları ile belirlenmiş olup, bu raporlar doğrultusunda hesaplanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatından davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Bu gerekçelerle, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf isteminin HMK.nun 3531-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.551,96-TL karar harcından peşin alınan 500,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.051,96-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.