Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/845 E. 2022/2233 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … …. vekili ve davalı … tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/03/2015 tarihinde, davalı … idaresinde bulunan …. plakalı araç ile davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve … idaresinde bulunan … plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının %74 oranında malul kalacak şekilde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 5.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsilini, 20.000,00-TL manevi tazminatın ise olay tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalı … ve davalı ……. müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi ve yetkili mahkemenin de Ankara mahkemeleri olduğunu, dava zamanaşımı süresinin dolduğunu, davalının maliki olduğu aracın sürücüsüne atfedilen kusuru ve davacının maluliyet oranını kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan her iki aracın da kaza dönemini kapsar şekilde zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … şirketi tarafından yapıldığını, davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığından davalı şirketin temerrüde düşmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemelerin belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın olmasında kusurunun bulunmadığını, mahkemenin yeniden kusur raporu alması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı idaresinde bulunan araç ile davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının vücut genel çalışma gücünü %57 oranında kaybedecek ve 9 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğunu, davacının talep edebileceği tazminat miktarının bilirkişi raporu ile hesaplandığını, davadan önce … şirketine başvuru yapılarak … şirketinin temerrüde düşürüldüğünü belirterek, davacının davasının kısmen kabulüne, 7.996,57-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 152.048,11-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 160.044,68-TL maddi tazminatın 5.000,00-TL’sinin davalılardan … … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 27/07/2015 tarihinden, diğer davalılar … ve … İnş….A.Ş. yönünden kaza tarihinden, bakiye kalan tutarının ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte (davalı … şirketinin poliçede belirtilen miktarla sınırlı ve sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve mütelselsilen tahsiline, 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve … İnş….A.Ş.’den müştereken ve mütelselsilen tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece hükmedilen tazminata tüm tazminata … şirketi yönünden 27/07/2015 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 05/03/2015 olay tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, davalı … şirketi yönünden tazminatın bir kısmına temerrüt tarihi, bir kısmına ıslah tarihinden, diğer davalılar yönünden ise tazminatın bir kısmına olay tarihi, bir kısmına ise ıslah tarihinden faiz yürütülmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

Davalı ……. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıya ait aracı kullanan sürücüye atfedilen kusurun usule uygun belirlenmediğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde emniyet kemeri takmayan davacının müterafik kusurunun dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, davacının ev kadını olması ve yaşı itibari ile pasif dönemde olmasına rağmen geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanması yanında, hesaplamanın asgari ücrete göre yapılmasının usule aykırı olduğunu, maluliyet raporunun da yeterli olmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının da çok fahiş olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğuna dair tespiti kabul etmediğini, kazanın davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelmiş olmasına rağmen aksin yöndeki kabulün ve hükmedilen tazminatlara kaza tarihinden avans faizi yürütülmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ile davalı … …. vekili ve davalı …’nın istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükme esas alınan kusur bilirkişi raporuna göre, davalı sürücü …’nın doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapması nedeni ile birinci derece %75 oranında kusurlu olmasına, sürücü …’ın ise etkin fren tedbiri almamak, trafiği yeterli izlememek, kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamak nedeni ile ikinci derece %25 oranında kusurlu olduğunun belirlenmesine, yapılan kusur tespiti ile kusur oranlarının oluşa, usul ve yasaya uygun olmasına ve bu kusur durumunun İstinaf incelemesinden geçerek kesinleşen ceza yargılamasındaki kabule de uygun olmasına göre; yine davacının gelirinin belirlenmesinde davacının ev hanımı olduğu göz önüne alınarak, aktif pasif dönem ayrımı yapılmadan, bakiye ömür sonuna kadar asgari geçim indirimi olmaksızın net asgari ücret esas alınarak, usulüne uygun tespit edilen maluliyet oranına göre hesaplama yapılmasına ve Mahkemece bilirkişi raporları esas alınarak hüküm kurulmasında; kaza sırasında davacının emniyet kemeri takmadığına dair subut delili olmadığından bu nedenle indirim yapılmamasında da bir isabetsizlik bulunmadığına; hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden; 6098 TBK’nun 56/1. maddesindeki “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, yaralanan davacının çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve özellikle dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının %58 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği ve uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre davalı … …. vekili ve davalı …’nın bu konulardaki istinaf başvurularının reddine karar vermek gerekmiştir.
Ancak, davacı vekili ıslah dilekçesi ile; tüm maddi tazminata, davalılar … …. ve … yönünden kaza tarihinden, davalı … … AŞ yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini talep etmiştir. Davacının maddi tazminat istemi, trafik kazasına bağlı cismani zarar nedeni ile işgöremezlik tazminatına ilişkin olup, haksız eylemden kaynaklanan davalarda, kabul edilen tüm tazminata işleten ve sürücü yönünden olay gününden itibaren, … şirketi yönünden ise başvuru ile oluşturulan temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmektedir. Yerel Mahkemece bu yönde karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile hükmedilen tazminatın “…5.000,00-TL’sine davalılardan … … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 27/07/2015 tarihinden, diğer davalılar … ve … İnş….A.Ş. yönünden kaza tarihinden, bakiye kalan tutarının ise ıslah tarihinden itibaren…” faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu gerekçeler ile; davalılar … …. ve …’nın istinaf istemlerinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile hükmedilen maddi tazminata, davalılar … …. ve … yönünden kaza tarihinden, diğer davalı … … AŞ yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmek üzere Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar … …. vekili ve …’nın istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
ll-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 05/12/2019 tarih, 2017/556 Esas 2019/1247 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kısmen kabulüne; 7.996,57-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 152.048,11-TL sürekli iş göremezlik tazminatı toplamı 160.044,68-TL maddi tazminatın davalıl … … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 27/07/2015 tarihinden, diğer davalılar … …. ve … yönünden kaza tarihi olan 05/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte (davalı … şirketinin poliçede belirtilen miktarla sınırlı ve sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve mütelselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve … İnş….A.Ş.’den müştereken ve mütelselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 11.957,30-TL harçtan peşin alınan 85,39-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.871,91-TL harcın (davalılardan … şirketinin sorumluluğunun 10.932,65-TL olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden AÜT gereğince 15.552,68-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden AÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … İnş… A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı … …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden AÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ….’ye ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 29,20-TL başvuru harcı, 529,56 TL ıslah harcı, 85,39-TL peşin harç, 4,30-TL vekalet harcı toplamı 648,45-TL ile,
Davacı tarafından yapılan posta masrafları toplamı 576,45-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL, Adli Tıp gideri 400,00-TL olmak üzere toplam 1.976,45-TL’nin kabul red/ oranına göre 1.921,56-TL’nin(davalılardan … şirketinin sorumluluğunun 1.756,89-TL olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … …. tarafından yapılan 50,00-TL posta masrafının kabul/red oranına göre 1,38-TL’nin davacıdan alınarak davalı … ….’ye ödenmesine, geri kalan miktarın davalı Davalı … …. üzerinden bırakılmasına,
9-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
lll-Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
lV-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafça yapılan 63,00-TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
V-İstinaf talebi red edilen davalı … ….’den Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 11.957,30-TL karar harcından peşin alınan 2.989,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.967,98-TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Vl-İstinaf talebi red edilen davalı …’dan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 11.957,30-TL karar harcından peşin alınan 2.989,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.967,98-TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Vll-İstinafa gelen davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Vlll-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
lX-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 24/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.