Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/837 E. 2022/2183 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/837 – 2022/2183
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/837
KARAR NO : 2022/2183

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2019
NUMARASI : 2016/198 Esas 2019/1077 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
İHBAR OLUNAN :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/01/2014 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı … idaresinde bulunan … plakalı aracın yol çalışması olan yerde beton bariyerle çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının %5 oranında malul kalacak şeklide yaralandığını, iş ve gücünden kaldığını, kazanın meydana gelmesinde yol çalışmasını yapan davalı … A.Ş ile bu şirketin şantiye şefi olan davalı…’ın kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduklarını, kazanını meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine zorunlu mail mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracı kullanan sürücü …’ın da kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsilini, 30.000,00-TL manevi tazminatın ise davalı … A.Ş ve davalı…’dan olay tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
16/12/2016 tarihli açıklama dilekçesinde; dava dilekçesi ile talep edilen 5.000,00-TL’nin, 1.000,00-TL’sinin geçici iş göremezlik ve 4.000,00-TL’sinin sürekli iş göremezlik tazminatı için istendiği belirtilmiş.
Davacı vekili 11/12/2019 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı talebini 8.284,35-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … A.Ş ve davalı… vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı şirketin kusurunun bulunmadığını, davacının maluliyeti olup olmadığının usulüne uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı ….AŞ şirketinin ve işi yaptıran belediyenin birlikte %70 oranında ve davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracın sürücüsünün %30 oranında kusurlu oldukları kaza sonucu davacının kalıcı maluliyeti olmaksızın 12 ayda iyileşecek şekilde yaralandığını, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının hesap bilirkişisi tarafından 8.284,35-TL olarak belirlendiğini, ancak davacının sigortalı araçta hatır taşıması kapsamında taşındığının dikkate alınarak davalı sigorta şirketi yönünden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldığını belirterek, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 8.284,35-TL’den 6.627,48-TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş.’den 03/03/2016 tarihinden itibaren, diğer davalılar … A.Ş’den ve…’dan 12/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte müşterek ve müteselsilen, geri kalan 1.656,87-TL’nin davalılar … A.Ş.’den ve…’dan 12/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00-TL’nin 12/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılar … A.Ş.’den ve…’dan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile yaralanan davacının iyileşme süresini 12 ay olarak belirleyen ve kalıcı maluliyeti bulunmadığına dair tespit yapan adli tıp raporunun usulüne uygun olarak düzenlenmediğini ve karar vermeye yeterli olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı belirlenirken SGK tarafından yapılan tedavi gideri ödemelerinin bu tazminattan düşülmesinin hatalı olduğunu ve davacının yaralanmasının boyutları gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarının da son derece yetersiz olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu kaza nedeni ile yaralanan davacı için dava dilekçesi ile “çehrede sabit eser” oluşmasına bağlı uğradığı zarar yönünden talepte bulunulmamış; sadece geçici ve sürekli iş görmezlik nedeni ile tazminat isteminde bulunulmuştur. Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunda da, talep kapsamına göre değerlendirme yapılarak; davacının kazaya bağlı yaralanması nedeni ile kalıcı maluliyetinin bulunmadığı ve iyileşme süresinin 12 ay olduğu belirlenmiş olup, Yargıtay uygulamalarına uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme dayanak alınmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Hükme dayanak alınan 06/05/2016 tarihli hesap bilirkişisi raporunda, davacının yaralanması nedeni ile SGK tarafından yapılan 2.179,06-TL tedavi gideri ödemesinin geçici iş göremezlik tazminatından indirilmesi hatalı olsa da; davacı tarafın 11/12/2019 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı talebini indirimli olarak belirlenen 8.284,35-TL üzerinden ıslah etmesi karşısında, sonuca etkisi olmayacağı için, yapılan hatalı indirim kaldırma kararı konusu yapılmamıştır.
Hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden; 6098 TBK’nun 56/1. maddesi hükmüne göre “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, kazanın oluşunda kusuru bulunan araç sürücüsüne karşı talepte bulunulmaması, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve özellikle dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının kalıcı maluliyeti olmayacak şekilde ve fakat 12 süre ile iş ve gücünden kalır şekilde yaralanması ile uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.