Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/817 E. 2022/2182 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/817 – 2022/2182
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/817
KARAR NO : 2022/2182

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI : 2018/327 Esas 2019/812 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 17/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 15/11/2012 tarihinde, davacıların oğulları olan sürücü …’nün idaresinde bulunan … plakalı araç ile yaptığı tek yanlı kaza sonucunda vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde desteğin tam kusurlu olduğunu, davacı anne ve babanın destekten yoksun kalan üçüncü kişi olarak destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00’er TL maddi tazminat temerrüt tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 02/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile her bir davacı için 25.168,19’ar TL tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yargıtay HGK’nun 2017/17-1315 esas 2017/1239 karar sayılı kararı ile davacıların talep haklarının bulunmadığının kabul edildiğini, davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibari ile geçerli olan limitin tamamını Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/108 esas sayılı dosyasında verilen karar nedeni ile ödeyerek bitirdiğini, limit kalmamasından dolayı da davalının sorumluluğunun bulunmadığını, usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığından temerrüt tarihinden avans faizi isteminin de haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacıların desteği olan …’nün idaresindeki araç ile yapmış olduğu tek yanlı kaza sonucunda hayatını kayıp ettiğini, kazanın meydana gelmesinde desteğin tam kusurlu olduğunu, destek tam kusurlu olsa da kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep haklarının bulunduğunu, Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/108 esas sayılı dosyasında garameten paylaştırma esası dikkate alınmadan verilen karara dayalı olarak sigorta şirketi tarafından karar kesinleşmeden poliçe limitinin tamamını dava dışı hak sahiplerine ödemesinin davacıların talep haklarını ortadan kaldıramayacağını, bilirkişi raporu ile belirlenen miktarlar üzerinden davanın kabulüne, davacı …için 25.168,19-TL, davacı … için 25.168,19-TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile davalı sigorta şirketinin teminat limitinin tamamının müteveffanın eş ve çocukları tarafından açılan Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/108 esas sayılı dosyasında verilen karar neticesinde Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2014/10121 sayılı dosyasında yapılan ödeme ile tamamen tüketilmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacıların desteği olan …, idaresindeki araç ile yaptığı kaza sonucu 15/11/2012 tarihinde vefat etmiştir. Kazanın meydana gelmesinde müteveffa sürücü tam kusurludur. Dava konusu kaza tarihinin ve dayanak poliçe tarihinin 2918 sayılı yasanın 90, 91, 92 ve 95. maddelerindeki değişiklik tarihinden önce olduğu gözetildiğinde davacıların YHGK., 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas – 411 karar; YHGK., 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas, 2012/92 karar; YHGK., 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 esas, 2013/74 karar sayılı kararları doğrultusunda destekten yoksun kalma tazminatı talep hakları bulunmaktadır.
Ancak kaza tarihi itibari ile sigorta şirketinin sorumlu bulunduğu poliçe limitinin 225.000,00-TL olduğu, müteveffanın eş ve iki çocuğu tarafından Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/108 esas sayılı dosyasında açılan davada limitin tamamı olan 225.000,00-TL üzerinden karar verildiği, yapılan icra takibi sonucunda 06/06/2014 tarihinde, davalı sigorta şirketi tarafından 307.239,40-TL ödeme yapıldığı, ödemenin mahkeme kararına dayanması nedeni ile iyi niyetle yapılan ödeme olduğunun kabulünün gerektiği ve iyi niyetli olarak yapılan bu ödeme ile poliçenin kişi başına limitinin dolmuş olmasından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle davalı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmekle; Mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olsa da; poliçe limitinin dolmuş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği, yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre; ilk derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın reddine dair yeniden esası hakkında karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 12/11/2019 tarih, 2018/327 Esas 2019/812 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacıların davasının reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 35,90-TL ve ıslah ile alınan 138,00-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 93,20-TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’sinin 13/4.maddesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’sinin 13/4.maddesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davalı tarafından yatırılan 914,02-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
osya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 17/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.