Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/801 E. 2022/2045 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/801
KARAR NO : 2022/2045

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2019
NUMARASI : 2017/710 Esas 2019/1110 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 27.08.2016 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı …plakalı araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu… plakalı aracın çarpışması sonucunda davacının yaralandığını, davalının sigortaladığı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davacının zararlarının davalı tarafından karşılanması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere daimi ve geçici iş görmezlik tazminatı için toplam 200,00TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep artırım dilekçesi ile geçici iş görmezlik tazminatını 7.302,00TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, mahkemenin yetkili olmadığını, davalının poliçe limiti ve sigortalının kusur oranında sorumlu olacağını, maluliyet oranı ve kusuru oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacının motosiklette yolcu olduğunu, müterafik kusurunun değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının yolcu olarak bulunduğu… plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’nın kusurunun bulunmadığı, davalının sigortaladığı …plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’nın kavşağa geldiğinde yola girerken dikkatini vermediği, aracın hızını yol ve trafik şartlarına göre ayarlamadan tehlike oluşturacak biçimde dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyretmesi ve geçiş önceliği bulunan araca çarpması nedeniyle %100 kusurlu olduğu, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporda, davacıda vücut çalışma gücü kaybının bulunmadığı, geçici iş görmezliğinin 6 ay olduğunun belirtildiği, aktüer bilirkişi tarafından davacının geçici iş görmezlik zararının 7.302,00TL olduğunun belirlendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 7.302,00 TL geçici iş görmezlik tazminatının 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, daimi iş görmezlik tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davacının kazadan sonra Erbaa Devlet Hastanesine kaldırıldığını ve tedavi sürecinin burada tamamlandığını, daimi ve geçici iş göremezlik halinin tespiti için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 09.05.2019 tarihli raporda davacının vücut çalışma gücünün bulunmadığı ve geçici iş göremezliğinin 6 ay olduğunun belirlendiğini, davacının görmüş olduğu tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, kaza sonucunda kalıcı sakatlık meydana geldiğini, sakatlık oranının tespiti için davacı hakkında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığınca rapor hazırlanmışsa da raporun eksik ve hatalı olduğunu, itiraza konu raporda 27.08.2016 tarihli trafik kazasına bağlı tedavi evraklarından anlaşılacağı üzere raporda tespit edilen oranda yanlışlık olduğunu, davacının kaza nedeniyle sol tibia ve fibula kırığına bağlı şekil bozukluğu, dizilim bozukluğu ve ayakta sekme olduğunu, sol ayak bileğinin sağ ayak bileğine göre daha kalın olduğunu, davacının kazadan önce tarım işinde çalışmakta iken kazadan sonra ayakta fazla duramadığı için rençberlik işinde ailesine yardım edemediğini, davacının İstanbul Adli Tıp ABD Başkanlığına sevkinin sağlanmadan ve oradan rapor temin edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
Davalı …Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davalı tarafından düzenlenen poliçenin vadesinin 19.07.2016 tarihinde başladığını, davacının taleplerinin yeni genel şartlar dönemi kriterleri esas alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar gereği geçici iş göremezlik zararının sağlık giderleri teminatına alındığını ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, davacı kask ve kolluk gibi diğer koruyucu teçhizatları kullanmadan motosiklet ile seyahat ettiğinden maluliyetinin ortaya çıktığını, zarar ile kaza arasındaki illiyet bağını kopardığını, davanın reddi gerektiğini, (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/4672 E 2012/4184 K ve 02.02.2011 tarihli kararı) davacı da kaza sırasında hiçbir koruyucu teçhizat kullanmazken kusurunun bulunmadığının kabulünün mümkün olmadığını, tazminatın ödenmemesi veya eksik ödenmesi nedeniyle, rapor hesap tarihi itibariyle yeni tazminat tutarı belirlendiğini, rapor hesap tarihi itibariyle güncel değerler üzerinden tazminat hesabı yapıldığından davacı tarafın faiz talebine yer olmadığını, ancak rapor hesap tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı …plakalı araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu… plakalı motosikletin çarpışması sonucunda davacının yaralandığını belirterek geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 09.10.2018 tarihli raporda davacının kaza sonucu tibia şaft kırığı, tek başına fibula kırığı tanıları ile kapalı redüksiyon, çivi ve tespit yapıldığı, sol kruriste nekroz debrite edilip günlük pansuman yapıldığı, yara bakımı için Tokat GOP Üniversitesi Plastik Cerrahisine ambulansla sevk edildiği, 29.08.2016 tarihinde büyük kemik kırıkları cerrahisi yapıldığı, 27.08.2016 tarihli kranial bt incelemesinde herhangi bir patoloji saptanmadığı, servikal bt incelemesinde herhangi bir patoloji saptanmadığı, her iki akciğerde yaygın sekel bant formasyonları izlendiği, orta lobda nodüler konsolidasyon- infiltrasyon sahaları izlendiği, sağda orta kostalardan birinde deplase fraktür hattı izlendiği, karaciğer sağ lob posteriorda 4 cm boyutunda kist izlendiği, sol tibia ve fibula kırığı iyileşmenin tam olduğu belirtilerek Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyetinin bulunmadığı, 6 ayda iyileşeceği belirtilmiş, davacı vekili tarafından rapora itiraz edilerek, Adli Tıp Kurumu rapor alınmasını talep etmiş, mahkemece davacının itirazları reddedilerek rapora göre karar verilmiştir.
Dosyada mevcut Erbaa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/453 E-2018/228 K. Sayılı dosyasında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 07.04.2017 tarihli raporda davacının sağ kalça aktif eklem hareket açıklığının 120/0/20, sağ kalça pasif eklem hareket açıklığının 135:0/30. sağ diz aktif eklem hareket açıklığının; | 10/0/0, sağ diz pasif eklem hareket açıklığının; 0. sağ ayak bileği aktif eklem hareket açıklığının; 30/20, sağ ayak bileği pasif eklem hareket açıklığının: 35/25, sol kalça aktif eklem hareket açıklığının; 120/0/20, sol kalça pasif eklem hareket açıklığının; 135/0/30, sol diz aktif eklem hareket açıklığının; 110/0/0, sol diz pasif eklem hareket açıklığının; 130/0/0, sol ayak bileği aktif eklem hareket açıklığının; 10/5, sol ayak bileği pasif eklem hareket açıklığının; 15/10, ekstremiteler arası uzunluk farkı ve çap farkınım olmadığı, bilateral alt ekstremite duyu ve motor muayene olağan olduğu, direkt grafisinde; kaynamış tibia kırığı, intramedüller çivi tespit materyalinin ve psödoartroz gelişen fibula kırığının bulunduğu belirtilmiş, ancak hükme esas alınan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunda ceza mahkemesi dosyasında alınan raporda belirtilen hususlar hiç değerlendirilmemiş, bu huşuların davacının maluliyetine etkisinin olup olmayacağı tartışılmamış olması nedeniyle eksik rapora göre hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Mahkemece davacıya ait tüm tedavi evrakı ve raporların dosyaya getirilip davacı vekilinin itirazları da dikkate alınarak davacının dava konusu kaza sonucu yaralanması nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık olacak şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin şimdilik incelenme yer olmadığına,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.