Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/779 E. 2022/2044 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/779 – 2022/2044
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/779
KARAR NO : 2022/2044

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
NUMARASI : 2018/191 Esas 2019/764 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 09.02.2018 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıya ait araca çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacıya ait araçta hasar ve değer kaybı meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL hasar bedeli, 500,00 TL değer kaybının davalılardan, aracın tamirde kaldığı sürede araç mahrumiyeti kaybı nedeniyle şimdilik 100,00 TL’nin ise davalılar …’dan müteselsilen tahsiline karar verilmesine talep etmiş, yargılama aşamasında hasar bedeli talebini 17.287,00 TL değer kaybı talebini 5.997,00 TL araç mahrumiyeti beli talebini 490,00 TL olarak ıslah etmiştir
Davalı …, davanın reddini beyan ederek diğer davalı babası …’ın davadan önce vefat ettiğini belirtmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından davaya karşı süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı … plakalı araç sürücüsü … …’ın %100 kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, kaza tarihinde uygulanması gereken yasal düzenleme nazara alınarak, araçta meydana gelen hasarın 17.287,00 TL ve değer kaybının 5.997,00 TL, yine araç mahrumiyeti zararının 490,00 TL olduğunun tespit edildiği, davacı aracından meydana gelen hasardan ve oluşan değer kaybından dolayı dava tarihinde ölü olduğu için taraf sıfatı bulunmayan … dışındaki davalıların müteselsilen, araç mahrumiyeti zararında ise sürücü … …’ın sorumlu olduğu, yine davadan önce davalı sigorta şirketine başvurulduğu ve temerrüdün 09.03.2018 tarihinde gerçekleştiği gerekçesi ile davalı … aleyhinde açılan davanın usulden reddine, 17.287,00 TL hasar bedeli ve 5.997,00 TL değer kaybının davalı … …’dan kaza tarihinden itibaren davalı … Sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, 490,00 TL araç mahrumiyeti bedelinin davalı … …’dan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davalı şirketin dava açılmasında kusuru bulunmayıp, davacı tarafın aracı göstermeyerek araç üzerinde inceleme yapılmasını engellediğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 1479. maddesinde “ Sigortacı, zarara sebep olan olayın ve zarar miktarının belirlenmesi amacıyla, zarar görenden bilgi isteyebilir. Zarar gören, sağlanması ihtimali bulunan ve istenilmesi haklı görülebilecek ilgili tüm belgeleri sigortacıya vermek zorundadır. Zarar görenin bu zorunluluğa uymaması hâlinde, durumun zarar görene yazılı bildirilmiş olması kaydıyla, sigortacının sorumluluğu, zorunluluk yerine getirilmiş olsaydı ödemek zorunda kalacağı miktarla sınırlıdır.” şeklinde belirtildiğini, aracı üzerinde riziko ve kapsamı hususunda inceleme yapılmasına izin vermeyen davacı karşısında davalı şirketin dava açılmasında kusuru bulunmadığından öncelikle davanın reddi gerektiğini, Sigortacılık Kanunu gereği delil niteliğine haiz ekspertiz raporunda görüleceği üzere davacı taraf aracı göstermeyerek yukarıda bahsi geçen yükümlülüğünü ihlal etmiş bulunduğundan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacı taraf aracı göstermediğinden ekspertiz raporu yalnızca hasar fotoğraflarına istinaden düzenlenebildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile araç gösterilmeden fotoğraflar üzerinde yapılan hasar tespitinin eksik veya fazla olmasında davalı şirketin kusurunun bulunmadığını, hem dava konusu aracın hasara uğradığı iddiası ile başvurup, hem araç üzerinde inceleme yapılmasını engelleyen davacının, tespit davası açarak hasara ilişkin tespit yaptırmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, sigortacının sigorta poliçesi kapsamında uğranılan gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, tazminat ödeme yükümlülüğünü yerine getirirken kendi masraf ve giderini azaltmaya yönelik tedbir ve önlemleri alma hakkının da bulunması gerektiğini, sigortanın zenginleşme aracı olmadığını, davalının sigortalısının kusurunun ispat edilmesi halinde dahi gerçek zarardan sorumlu olup, davacı tarafın talep ettiği tazmin tutarının fahiş olduğunu, değer kaybı miktarının mahkeme tarafından davacının sigortalı aracı üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini, değer kaybından sigortacının sorumlu olmadığını, zarar gören araçta meydana gelen değer kaybının belirlenebilmesi için 14.05.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları değer kaybı hesaplaması düzenlemesinin esas alınması gerektiğini, değer kaybından söz edilebilmesi için aracın ilk ve tek hasarı olması gerektiğini, değer kaybının tespit edilebilmesi için aracın önceki hasarlarının da incelenmesi ve buna göre bir değerlendirme yapılması gerektiğini, davacıya ait araç üzerinde kabul edilebilir değer kaybı zararının olmadığı ve bu çerçevede talep edilen bedelin haksız ve fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, yukarıda belirtmiş olduğumuz hesaplama yöntemi kabul edilmese dahi değer kaybının belirlenebilmesi için birden çok kriterin incelenmesi, bu incelemenin de, konusunda uzman, ehil ve tarafsızlığı tartışılmayacak bilirkişiler kanalı ile yapılması gerektiğini, aracın daha önce başka bir kazaya karışıp karışmadığı hususunun Tramer’den sorulması gerektiğini, tazminata hükmedilecekse, kıymet kazanma tenzilinin uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıya ait araca çarpması sonucu araçta meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyeti bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu belirtilerek davalı …’ın dava tarihinden önce vefat etmiş olması nedeniyle aleyhinde açılan davanın usulden reddine, 17.287,00 TL hasar bedeli ve 5.997,00 TL değer kaybının davalılar … … ve … Sigorta A.Ş.’den müteselsilen tahsiline, 490,00 TL araç mahrumiyeti bedelinin davalı … …’dan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, bir usulsüzlük bulunmamasına, yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların istinaf sebebi yapılamamasına göre, davalı … sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.590,53-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL.+ 353,23-TL’nin mahsubu ile kalan 1.192,90-TL. harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 14.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.