Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/739 E. 2022/2020 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/739 – 2022/2020
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/739
KARAR NO : 2022/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2019
NUMARASI : 2017/569 Esas 2019/1393 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 07/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 05.06.2017 tarihinde, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın yolun sağ şeridinde duraklayan davacının idaresinde bulunan … plakalı traktöre çarpması sonucu davacının yaralandığını, davalı sigorta şirketine tazminat ödemesi için yapılan başvuruya yanıt verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.200,00-TL sürekli işgörmezlik, 100,00-TL geçici işgöremezlik tazminatının başvuru tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 8.230-TL geçici işgöremezlik, 15.636,87-TL sürekli işgöremezlik tazminatı olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davalının poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik talebinin tedavi gideri kapsamında olduğunu Trafik Sigortası Genel Şartları A.5.b maddesi gereğince SGK tarafından karşılanacağını, davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü ve Sınıflandırılması, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda, Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre davacının özür oranının %4,0 olduğu ve 9 ayda iyileşeceğinin belirlendiği, makine mühendisi bilirkişi ve aktüer bilirkişiden alınan raporda, sürücü …’ün %70, …’ın %30 oranında kusurlu olduğu, davacının 3.920,35-TL geçici iş görmezlik zararının asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama ile 6.808,30-TL tazminat alacağının bulunduğunun belirtildiği, bilirkişi raporuna itiraz üzerine davacının ziraat teknikeri diploması olduğu, organik tarım programından mezun olduğu, serbest piyasada yada kamuda bu işi yapabileceği varsayılarak ziraat teknikerleri birliğinden bildirilen emsal ücret üzerinden asgari ücretin iki katına göre yeni bir rapor alınmasına karar verildiği, yapılan hesaplamada 8.230,00-TL geçici, 15.636,87-TL daimi maluliyet zararı hesaplandığı bilirkişi raporunun denetlenmesi için Tarım Bakanlığından yeniden emsal araştırması yapıldığı, bildirilen ücretin bilirkişinin esas aldığı ücrete yakın olduğunun belirlendiği, buna göre ek raporun hükme esas alındığı belirtilerek davanın kabulüne, 15.636,87-TL sürekli iş göremezlik, 8.230,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının 01.08.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Hükme esas alınan ek hesap raporunda hatalı bir şekilde davacının gelirinin asgari ücret ve Teknikerler Birliği Genel Merkezi’nin emsal ücret yazı cevabına göre iki ihtimalli değerlendirilerek iki farklı hesaplama yapıldığını, emsal ücret yazı cevabı dikkate alınarak yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, davacının gelirine ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığını, davacı tarafça, dosyaya davacıya ilişkin bir bordro sunulmadığını, Yargıtay kararlarında açıklandığı üzere, davacının var ise maddi zararı maaş bordroları ve SGK kayıtları dikkate alınarak yapılması gerektiğini, dosyada belge olmadığından davacının zararın asgari ücrete göre hesaplanması gerektiğini, davalının poliçe kapsamında davacının tedavi giderlerinden sayılan geçici iş görmezliğe ilişkin tazminat talebi ile sair tedavi giderleri ve bakıcı gideri taleplerinden sorumlu olmadığını 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları ile birlikte, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan araca çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığını belirterek geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını iddia etmiş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve konomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiş ve bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebileceği belirtilmiş olup doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”şeklinde belirtilmiştir.
6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup 2918 sayılı KTK.nın 98. Maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85 ve 91. maddeleri gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGKnın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden davalı sigorta şirketinin geçici işgöremezlik zararından sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından aktüer bilirkişi tarafından hesaplama esas alınan gelirin asgari ücret olması gerektiği belirtilmiş ise de davacının Yüzüncüyıl Üniversitesi, … Programından mezun olduğu, buna göre asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceğinin kabul edilmesi gerektiği, mahkemece Teknikerler Birliğinden ve Tarım Bakanlığından getirilen emsal ücretlere göre hesaplama yapılmış olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle, dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.630,34-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 407,59-TL.nın mahsubu ile kalan 1.222,75-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 07.10 2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.