Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/73 E. 2022/1487 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/73
KARAR NO : 2022/1487

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
NUMARASI : 2018/261 Esas 2019/503 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 26/10/2017 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını, davalıya 12.03.2018 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 3.650,00 TL sürekli işgöremezlik ve 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatının 12.03.2018 başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, kazaya karışan … plakalı aracın 10.01.2017-10.01.2018 tarihleri arasında davalı şirkete Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, davacı tarafından davadan önce eksik belge ile başvuru yapıldığından davanın usulden reddi gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalının kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazada sigortalı araç sürücüsünün kusursuz, davacının asli ve tam kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, tüm dosya kapsamı, dava, cevap, sigorta poliçesi, ZMMS genel şartları, Karayolları Trafik Kanunu, dosyada alınana kusur bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; 26/10/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, ancak söz konusu olayın meydana gelmesinde davalının sigortalı aracın kusurunun bulunmadığı, sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketinin sigortalının kusurunun bulunması halinde sorumlu olacağı, olayın meydana gelmesinde sigortalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı yayanın %100 kusurlu olduğu anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılamada; öncelikle dava konusu kazanın meydana gelmesinde tarafların kusurunun tespiti için bilirkişi raporu alındığını, alınan raporlarda davalı şirket sigortalısı aracın sürücünün kusurlu olmaması gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de Mahkemenin yargılamada izlediği bu yöntem ve gerekçenin hatalı olup adil bir yargılama yapılmadığını,
Dosyaya sunulan bilgi ve delillerden de anlaşılacağı üzere dava konusu kaza ile ilgili olarak, kaza yapan araç sürücüsü hakkında Ankara 41. Asliye Ceza Mahkemesinde ceza davası açıldığını, bu durumda tazminat davasına bakan hukuk mahkemesinin Ceza mahkemesi davasının sonucunu bekletici sorun yapması gerektiğini, ceza mahkemesinden sanık aleyhine çıkabilecek herhangi bir mahkumiyet kararının hukuk mahkemesi açısından kusurun varlığı yönünden bağlayıcı olacağı açık olup, mahkemece bu hususun gözardı edilerek yargılama yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın esası yönünden ise; dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının yeterli bir incelemeye dayalı olmayan yargılamaya yardımcı raporlar olmadığını, raporlarda davacı taraf tamamen kusurlu bulunmasına rağmen; davalı araç sürücüsünün açık bariz ihlallerinin görülmek istenmediğini, kaza mahallinde keşif yapılarak ayrıntılı bir rapor düzenlenmediğini, raporlara yapılan itirazların mahkemece kabul edilmeyerek etkili bir hukuki inceleme ve denetleme yapılmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıya ZMMS ile sigortalı aracın davacı yayaya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek davacı için geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının davalı … şirketinden tahsilini istemiştir. Mahkemece davacı yayanın tam kusurlu, davalı sigortalı araç sürücüsünün ise kusursuz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, gerek 26.10.2017 tarihli kaza tespit tutanağı, gerek mahkemece alınan 06.11.2018 tarihli ATK raporu, gerekse Karayolları Eski Fen Heyeti üyelerinden oluşan bilirkişi kurulundan alınan 06.03.2019 tarihli raporda davacının 26.10.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında asli ve tam kusurlu; davalı sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’in kusursuz olduğunun belirlenmesi karşısında kaza ile davalı …’nin sorumluluğu arasında uygun illiyet bağının ortadan kalkmış olmasına ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL maktu karar harcının mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna müracaat eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde TEMYİZİ KABİL OLMAK ÜZERE 03.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip…

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.