Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/687 E. 2022/2130 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/687 – 2022/2130
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/687
KARAR NO : 2022/2130

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2019
NUMARASI : 2016/801 Esas 2019/656 Karar

ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 10/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı tüm taraf vekillerince süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; 04/07/2016 tarihinde, davalı … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan … plakalı araç ile davalı … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan… plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; 04/07/2016 tarihinde, davalı … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan … plakalı araç ile davalı … Sigorta AŞ’ne zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan… plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/801 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre; davacının 9 ay süre ile bakıcıya ihtiyaç duyduğunun belirlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50,00-TL bakıcı giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı… (…) Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, ancak sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesine ilişkin olarak kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, olayda hatır taşımasının olduğunu, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, kazaya karışan… plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatından davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sigorta şirketlerine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan … plakalı araç ile… plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının vücut genel çalışma gücünü %8 oranında kayıp edecek ve 9 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %75 oranında, … plakalı araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduklarını, davacıyı taşıyan aracın sürücüsü ile diğer yolcuların aynı soyadı taşıması nedeni ile hatır taşıması indirimine dair itirazın reddinin gerektiğini, davacının talep edebileceği tazminat miktarının bilirkişi raporu ile belirlendiğini belirterek, asıl davanın kabulüne, 12.028,42-TL geçici iş gücü kaybı ve 27.850,39-TL sürekli işgücü kaybı tazminatının 19/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, birleşen davanın kabulüne, 12.028,42-TL bakıcı gideri tazminatının 19/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kaza sonucu yaralanan davacının maluliyet oranın belirlenmesi için alınan 2 ayrı rapor nedeni ile ödenen 600,00-TL rapor ücretinin yargılama giderleri içeresinde değerlendirilmemesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının bu yönden kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme dayanak alınan maluliyet raporunun yürürlükte bulunan Yönetmelikte belirlenen esaslara uygun olarak, rapor süresi ve raporu düzenleyen hekim sayı ve niteliği dikkate alınmadan düzenlenmesinin usule aykırı olduğunu, davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumlu tutulmasının Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına aykırı olduğunu, davacının kaza sırasında emniyet kemeri takmamasının/müterafik kusurun tartışılmadan ve müteselsil olarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı… (…) Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmamasına ve davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinden sorumlu olmamasına rağmen, bu zararlardan sorumlu tutulmasının usule aykırı olduğunu, hükme dayanak yapılan maluliyet raporunun yürürlükteki yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmemesi yanında, davalı tarafa tebliği edilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, usulüne uygun olmayan kusur ve maluliyet raporuna göre yapılan hesabın da hatalı olduğunu, hatır taşıması iddiasının reddinin yerinde olmadığını, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hesabının da hatalı yapılması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı… (…) Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ve birleşen dava ise bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı istinaf isteminde bulunan davalı vekilleri; sigorta şirketlerinin geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadıklarını savunmuşlardır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Somut olayda davacının, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile sürekli iş göremezlik oranının %8 ve iyileşme süresinin 9 ay, bakıcı ihtiyacı süresinin 9 ay olduğu maluliyet raporu ile belirlenmiş olup, bu rapor doğrultusunda hesaplanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatından ve bakıcı giderinden davalı sigorta şirketlerinin sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından alınan ve hükme dayanak yapılan maluliyet tespitine ilişkin raporun da belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olması nedeni ile rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Aynı yasanın 88. Maddesinde ise “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” yine 91.maddesinde “İşletenlerin, bu Kanunun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırması zorunludur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü, varsa teşebbüs sahibi ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ayrıca birden fazla kişinin zararı tazminat ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
Dava ve kaza tarihinde yürürlükte olan TBK’nun “Borçluların Sorumluluğu” başlığını taşıyan 163. maddesinin 1. fıkrasına göre “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir.” Aynı maddesinin 2. fıkrasında ise “Borçluların sorumluluğunun, borcun tamamı ödeninceye kadar devam edeceği” hükme bağlanmıştır.
Yine müteselsil sorumluluk, TBK’nun 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden doyalı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” şekline düzenlenmiş, 62.maddede ise “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenecek kusurun ağırlı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur” hükmü açıkça, zarara sebebiyet verenler arasındaki kusur oranlarının kendi aralarındaki rücu durumunda önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Açıklanan ilkeler altında somut olaya baktığımızda; davacı vekili dava dilekçesinde müteselsil sorumluluğa dayanarak talepte bulunmuş, kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olarak bulunan davacının kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı ve Mahkemece, uzman makine mühendisinden alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde, davalı… (…) Sigorta AŞ’ne sigortalı aracı kullanan sürücü %75 oranında, davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olana aracı kullanan sürücü ise %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş, tazminat hesabı tam kusura göre yapılmıştır.
Davacının davaları teselsül hükümlerine göre açmasına, zararın tamamının davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmesine, müteselsil sorumlulukta kural olarak borçlulardan her birinin borcun tamamından sorumlu olmasına, kusurun paylaştırıldığı durumlarda zarar görenin isterse tüm zarar sorumluları hakkında dava açabileceği gibi sadece bunlardan birisinden de zararın tamamını isteyebilmesine göre davalıların tazminatların tamamından sorumlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın oğlu …’a ait olup, onun tarafından kullanıldığı gözetildiğinde, hatır taşıması indirimi şartlarının oluşmadığı, yine kaza nedeni ile davacının kalçasından yaralandığı ve kaza anında emniyet kemeri takmadığına dair dosyada delil bulunmadığı sabit olup, davalı… (…) Sigorta AŞ vekilinin bu yöndeki itirazları da yerinde görülmemiştir.
Yerel Mahkemece davacının yaralanmasına ilişkin olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınan 03/04/2018 tarihli bilirkişi raporu davalı… (…) Sigorta AŞ vekiline tebliği edilmiş, davalı vekilinin maluliyet tespitin “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre” yapılması gerektiğine dair itirazı üzerine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınan 08/10/2018 tarihli rapor ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmiş ve bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Bilirkişi raporu geldikten sonra yapılan 13/11/2018 tarihli celseye katılan davalı… (…) Sigorta A.Ş. vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulmamış ve eksikliklerin giderilmesi talep edilmiş olup; istinaf dilekçesi ile maluliyet raporuna ilişkin bilirkişi raporunun kendisine tebliği edilmeyerek, savunma hakkının kısıtlandığına dair itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak, yerel Mahkeme tarafından verilen kararda davacı tarafından yapılan 6000,00-TL adli tıp masrafının yargılama gideri içerisinde değerlendirilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bu gerekçelerle, dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, HMK.’nın 353/1-b.1 ve 359/3. maddeleri uyarınca davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı… (…) Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine; davacı vekilinin mahkeme tarafından yargılama giderinin hatalı belirlenmesine dair istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, istinafa konu olmayan hususlar aynen korunarak, HMK.353/1-b.2. maddesi gereğince, yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı… (…) Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
ll-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 04/10/2019 tarih, 2016/801 Esas 2019/656 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
A)1-Asıl davada davanın KABULÜ ile,
12.028,42-TL geçici iş gücü kaybı ve 27.850,39-TL sürekli işgücü kaybı tazminatının 19/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
2-Alınması gerekli 2.724,12-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL nispi harcı ve 174,00-TL ıslah harcın düşümü ile eksik kalan 2.520,92-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan nisbi harç 29,20-TL, 29,20-TL başvuru harcı, vekalet harcı olan 4,30-TL harç ve 174,00-TL ıslah harcının toplamı olan 236,70-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta masrafı 339,70-TL yargılama gideri, 1.050,00 TL bilirkişi inceleme gideri ve 600,00-TL adli tıp masrafı olmak üzere toplam 1.989,70-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 4.736,67-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
B)1-Birleşen davada davanın KABULÜ ile,
12.028,42-TL bakıcı gideri tazminatının 19/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
2-Alınması gerekli 821,66-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL nispi harcı ve 35,90-TL harcın düşümü ile eksik kalan 749,86-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan nisbi harç 35,90-TL, 35,90-TL başvuru harcı, vekalet harcı olan 5,20-TL harcının toplamı olan 77,00-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta masrafı 91,00-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
lll-Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
lV-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafça yapılan 68,50-TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
V-İstinaf talebi red edilen davalı … Sigorta AŞ yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.545,78-TL karar harcından peşin alınan 931,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.614,48-TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Vl-İstinafa gelen davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Vll-İstinaf talebi red edilen davalı… (…) Sigorta A.Ş. yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.545,78-TL karar harcından peşin alınan 887,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.658,78-TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Vlll-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
lX-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.