Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/66 E. 2022/1362 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 15/04/2018 tarihinde sürücü …’ün, sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde olduğu esnada araç kontrolünü kaybetmesiyle … plaka sayılı park halinde bulunan araca çarpması neticesinde kaza meydana geldiğini ve kaza yapan araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek artırım hakları saklı kalmak kaydıyla, 7.000,00 TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 08/02/2019 tarihli dilekçesi ile 7.000,00 TL olan maddi tazminat talebinin 3.500.00 TL’sinin geçici iş göremezlik, 3.500.00 TL’sinin ise sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu açıklamış, ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı alacağını 5.803,64 -TL, bakıcı gideri tazminatı alacağını 6.412,48- TL olarak arttırmıştır.
Davalı cevap dilekçesinde; davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının sürekli sakatlığının ATK 3. İhtisas Dairesinden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarından indirim yapılması gerektiğini, bakıcı gideri taleplerinin maluliyet teminatından ödenmesi nedeniyle davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne; 5.803,64 TL tazminatın 30/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, bakıcı gideri talebinin kabulüne, 6.412,48 TL tazminatın 30/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, meydana gelen olayda hatır taşıması ve müterafik kusur olduğundan tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca,15.04.2018 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde bulunan araca çarptığı, kazanın meydana gelmesinde sürücünün kural ihlali bulunduğu, başka kişilere kusur izafesi yapılmadığının belirlendiği, kaza neticesi araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, mahkemece Makine Mühendisi bilirkişiden alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’ün % 100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, kazaya yapan aracın, davalı … şirketi nezdinde 30/12/2017 tarihli ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, … Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 26/02/2019 tarihli rapor uyarınca davacının kaza neticesi sol el bileği orta hatta kesiye bağlı özür oranının % 0 olduğu, 4 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, iş göremez kaldığı 4 ay süresince başkasının bakımına muhtaç olduğu, devamlı surette bir başkasının bakımına muhtaç olmadığının belirlendiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca, davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle oluşmuş herhangi bir zararının bulunmadığı, geçici iş göremezlik nedeniyle oluşan maddi zararının 5.803,64 TL, bakıcı gideri nedeniyle oluşan maddi zararının ise 6.412,48 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin neler olduğu, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde düzenlenmiş olup, sorumluluğunun kanunda belirtilen giderlerle sınırlı olması, geçici iş görmezlik ve bakıcı gideri zararlarından SGK’nın sorumlu olacağına dair kanunda düzenlenme bulunmaması, ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesinde geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının sigorta teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin bir düzenlemenin de yer almaması, ikincil norm olan Genel Şartlar ile Kanun’la belirlenen sorumluluğun daraltılması mümkün olmadığı gibi Kanunen sorumluluğu bulunmayan SGK’nın sorumlu olduğuna da karar verilemeyeceğinden, davalı vekilinin geçici iş göremezlik ödeneğinden ve bakıcı giderinden sorumlu olmadığına ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Kaza nedeni ile sol el bileğinden yaralanan ve çalışma gücü kaybına uğrayan yolcu davacının yaralanma şekline göre, belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmaması da yerindedir.
Ancak, trafik kazası nedeni ile zarar görene ödenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılabilmesi için yaralanan ya da ölenin karşılıksız taşınmış olması gerekmektedir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve önceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca Hâkim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, yaralanan davacı ile sigortalı araç sürücüsünün arkadaş oldukları ve birlikte seyahat ettikleri anlaşılmakla hatır taşımasının var olduğunun kabulü gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmedilen tazminattan Yargıtay kararları doğrultusunda %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bu gerekçeler ile; davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddine, hatır taşıması indirimine yönelik istinaf isteminin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 19/11/2019 tarih, 2018/779 Esas 2019/711 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacının maddi tazminat talepli davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
a)Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,
b)Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne; 4.642,91 TL tazminatın 30/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
c)Davacının bakıcı gideri talebinin kabulüne, 5.129,98 TL tazminatın 30/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 667,59 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 80,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 586,69 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 45,00 TL ıslah harcı, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekâlet harcı olmak üzere toplam 122,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 950,00 TL bilirkişi ücreti, 400,00 TL AÜTF rapor ücreti, 112,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.462,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.136,41 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 3.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
II-Davalı tarafından yatırılan 188,39-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
III-İstinaf aşamasında davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
IV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliği ile harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.